- 796 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
N'asır
Tanımadığım birine mektup yazma ihtiyacının ne kadar saçma
olduğunu elbette biliyorum.
Diğer yandan en çok da tanıdıklarımız yanıltmıyor mu bizi. En yakınlarımızla içimizden geldiği gibi iki kelam etmenin ne kadar zor hatta bazen imkansızlaştığını da söylebilirim.
İnsan yaşadığı sürece ölüyor. Ölmüş birini diriltip yeniden öldüremezsin, yaşayan biri öylemi, defalarca öldürebilirsin.
Ben, babamın nazende gülüydüm. Geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü babam son kez öleli çok zaman oldu. Bugünleri görmek onu defalarca öldürecekti biliyorum.
İçimde sakladığım yaram kardeşlerimden kalma parmak izlerini taşıyor...
Kardeşleri tarafından kuyuya atılmış Yusuf gibiyim. Tek bir farkla, defalarca atıldığım bu çıkmazda kendime sövmekteyim.
Kalbinin ve aklının oyununa binlerce kez gelen tek aptal ben miyim. Kardeşler bazen bilerek ya da bilmeyerek bir yılan gibi içten içe kemiriyor insanı. Ne kadar zavallıyım bir görsem. Nasıl bir yangının içindeyim? Ne kadar mazlum, masum olursan o kadar çok kapını çalıyor günahkarlar. Oltanın ucundaki yem gibi masumiyet! Kendimi solucan kadar çaresiz hissediyorum inan bana.
Babamın beni neden diğerlerinden ayırarak sevdiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Attığım adımları sorgulaması, kontrol etmesi gerekmiyordu. İnsan güvendiği birini farklı seviyor, severken de kendinle de gurur duyuyordu aynı zamanda. Çevresinden gördüğü taktirle göğsü kabarıyordu.
Annem ile babamı üzen kardeşlerime bakıp, içimden "ben onları hiç üzmeyeceğim" diye yemin vermiştim daha çok küçük yaşlarda.
Beni kurban seçeceklerini bilseydim bu kadar idealist bakmazdım geleceğe. Gelişigüzel yaşardım belki de hayatı.
Bana bakıp imreneceklerine kendilerine bakacak cesaretleri olsaydı beni bu kadar yarayabilirler miydi.
Bu mektubu yazarken utanmaktan geçtim. Nasılki itildiğim bu yangında bir başına yanıyorsam, içimi kemiren kemirgenleri dışarı atma çabam olağan karşılanmalı kanımca.
Senin uzaklığının ya da yakınlığının da bana faydası yok. Bir şey değiştiremiyeceksin hayatımda, o güçlü görünüşüne tezzat gibi görünse de gerçekçi olmalıyız.
Dilimdeki zehri akıtma çabasındayım ama nafile. Açıkcası beni anlayacağını da düşünmüyorum. Lakin; dinlemek terapinin yüzde doksandokuzudur. Bunun için sana minnettar olmalımıyım.
Beni yakan bu ateşi nereye bırakacağım bilmiyorum. Senin hayatı tiye alman emin ol ki; imremdiğim bir durum. Kimbilir ne kadar zaman olmuştur birinden mektup almayalı. Bu mektubu aldığında yüzünde beliren belli belirsiz gülümseyişten öpüyorum. Senin adın yazmak olsun hep hayatımda kal!
sude nur haylazca