5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1854
Okunma
25 Haziran Pazartesi gecesi saat:02.50 Beyaz saray (Washington)
Nefes nefese kalmış bir şekilde eşi Melania’nın hemen yanına sırt üstü uzanıp nevresimi üzerine çeken başkan Trump kendi kendine konuşmaya başladı
-Ulan ne oluyor bana yahu başkan olduğumdan beri kuşta tık bile yok. Bi’doktoramı gitsem ne yapsam?!
O anlarda sırt üstü yatan eşi Melania trump’da, ağzındaki sakızı şaklata şaklata çiğneyip küçük balonlar yaparak patlatıyordu. Bi’ara eşi Donalta dönerek –Şekerim uykum geldi ben uyuyacağım bir daha denemek ister misin? Diye sorunca başkan öfkelenmiş bir şekilde Yok ulan yok, dön arkanı zıbar uyu zaten bir işe yaradığın yok. Ah ulan ah Yahu senatör arkadaşlar beni uyarmıştı seksi göründüğüne bakma yatakta bi moka yaramaz vaz geç bu kadından demişlerdi ama kafama mıçayım dinlemedim adamları.
Bu aşağılayıcı sözlerin üzerine Melania Trump ta açtı ağzını yumdu gözünü.
-Ulan âlemin manyağı,işe yaramaz olan sensin. Sen de iş yoksa ben ne yapayım. Sarayın bahçıvanı, aşçısı, uşağı, hepsi benden çok memnun akılları başlarından çıkıyor. Sen kendine bak!’’
Eşinin sarf ettiği hakaret içeren imalı sözlere cevap vermeyip sessiz kalan başkan Trump’ içinden kafasın daki soruların cevabını arıyordu....Yahu benim karı kumral, bende de civciv sarısı saçlar var ama bizim oğlanın saçları aksine kömür gibi simsiyah. Bu işte bi’mok var ama hadi hayırlısı.
Başkan ve eşi arasında gerilimli anlar yaşanırken bir anda yatak odasının kapısı heyecanla çalındı. Kapıyı çalan başkanın baş danışmanı Hope Hicks idi.
Kim ooo
-Benim başkanım danışmanınız Hope.
Hoppala bu saatte neyi danışayım sana be kadın. Neyse dur bekle kapıyı açıyorum.
-Lütfen efendim çok acil!
Yataktan çıplak kalkan başkan aceleyle üzerine aldığı sabahlığının ön kuşağını bağlamayı unutarak hızla yatak odasının kapısın açtı. Elinde dosyalarıyla bekleyen danışmanı Hope gördüklerinin karşısında çığlık atarak dosyaları yere düşürdü. Hemen dizlerinin üzerine çöküp etrafa saçılan dosyaları toplamaya başladı. Yerdeki dosyaları toplarken başını öne eğiyor başkana bakmamaya çalışıyordu. O analarda başkan Trump’ta bir yandan sabahlığın kuşağını bağlıyor bir yandan da danışmanı bayan Hope den özür diliyordu.
Çok pardon sizi korkuttuğum için özür dilerim.
Dizlerinin üzerinde olan Bayan Hope yüzündeki küçümser ifadeyle başkana bakarak- Ayol ne korkacakmışım korkacak ne var ki, deyince başkan Trump bozulduğunu belli etmeyip konuşmasına devam etti.
Hayırdır gecenin bu saatinde ne oldu? Meksika sınırına ördüğümüz duvar mı yıkıldı.
Yere düşürdüğü dosyaları toplayan danışmanı ayağa kalkarak başkanın sorusuna cevap verdi….
-Başkanım daha kötü bir şey oldu.
Çatlatma adamı da çabuk söyle yoksa kuzey Kore lideri bana küfür mü etti.
-Yok, efendim daha da kötü çok fena. Türkiye de seçimleri yine ak parti ve Erdoğan kazandı. Yani sizin anlayacağınız Erdoğan yine ülkenin başkanı.
Nee?? O may gart.Bu nasıl olur?!’’ Ulan fetöyü vermedik pkk ye iki bin tır dolusu silah gönderdik. Ülke içindeki işbirlikçilerimizle ekonomik kıriz çıkartmaya çalışıp doları anasının nikâhına çıkardık. Her türlü poravakasyonu yaptık. Daha ne yapalım ….na koyayım….
Başkan Trump konuşmasına küfürle devam edince yatakta yatan eşi Melania da ah ahh nerede diye sesli tepki veridi, başkan trump’ta içinden ya sabır çekerek eşinin laf sokmasını duymazlıktan gelip oda kapısında bekleyen danışmanıyla konuşmaya devam etti
.
Peki, ana muhalefet partisinin projeleri de mi tutmadı?
-Ne projesi başkanım?
Ne demek ne projesi? Yapacakları yatırım projelerinden bahsetmediler mi?
-Yok efendim nerdee bir tek proje bile sunmadıkları gibi aksine yapılanları yıkıp, yapılacak olanları da engelleyeceklerini vaat edip inşa sürecinde olanları da durduracaklarını söylediler.
Nasıl yani! Manyak mı lan bunlar. Yahu biz keriz miydik Amerikan halkına bir yığın vaatte bulunduk. Amerika’nın ve Amerikalıların çıkarlarını koruyacağız diye millete söz verdik. Yav dünyanın neresinde görülmüş yakacağım, yıkacağım diyerek seçmenden oy istendiği, yav şu Türkiye deki ana muhalefet partisi bir türlü altmışlı yıllardan günümüze gelemedi. Adamlar o yıllara takıldı kaldılar, hayret bi’şey ya! Yok yok bunlardan bir cacık olmaz.
-Cacık mı? Cacık da nedir başkanım
.
Boş ver şimdi cacığı da sen acilen CIA başkanını oval ofisime gönder.
-Emreder siniz başkanım.
Başkan Donald Trump danışmanına talimat verdikten sonra giyinmek için yeniden odadan içeri girdi. O esnada eşi de yataktan ona seslendi -Şekerim bi’duş alsaydın cenabet gezmen doğru değil.
Ulan bi’ halt mı ettikte duş alalım.
Başkan üzerini değiştirdikten sonra oval ofiste kendisini bekleyen cıa başkanının yanına gitti.
-Başkanım beni emretmişsiniz sizi bekliyordum.
Yahu olan bitenden haberin var mı?
-Ne oldu ki?
Ananın damı oldu daha ne olacak. Ulan Türkiye deki seçimleri yine Tayyip Erdoğan Kazanmış haberin yok mu?
-Haaa şu mesele haberim olmaz mı sayın başkanım tatlım kıymatlım.
Bırak ulan laubaliliği, niye engel olmadınız iktidar olmalarına sen onu söyle?
-Başkanım adamlar seçmeni ikna etmeyi iyi biliyorlar ama yinede size güzel bir haberim var.
Neymiş o güzel haber?
-Hdp barajı aştı.
Hdp barajı aştı mı? Nasıl oldu bu?
-Ana muhalefet’in sayesinde.
Nasıl yani?
- Daha doğrusu ana muhalefetin İçlerindeki işbirlikçilerimizin aracılığıyla seçmene talimat verip her aileden bir kişinin hdp ye oy vermelerini sağladık. Yani sizin anlayacağını hdp nin yapamadığını chp ye yaptırdık.
Ne diyorsun yani hdp terörle arasına mesafe koymadan yine meclise girebildi mi? harika bir haber bu aferin lan kerata desene geleceğin ana muhalefet partisi şimdiden belli oldu.
-Evet efendim aynen dediğiniz gibi gelecekte işimiz çok kolay olacak.
Tamam, o zaman kırmızı hattan bana acilen İsrail başbakanını bağlayın.
-Emredersiniz efendim.
25 Haziran pazartesi sabahı saat: 04.12 İsrail (tel aviv) Başbakan Binyamin Netanyahu’çalışma ofisi.
Başbakanın kırmızı hattan görüştüğü telefonu çalar ve telefonu açan Netanyahu konuşmaya başlar.
-Alo buyurun ben Binyamin Netanyahu
Ben de Hz Musa. Ulan sana kutsal kitapta öldürmeyeceksin diye emretmedik mi? Yahu niye masum bebekleri savunmasız insanları öldürüyorsun. Şerefsiz yoksa sen bizi takmıyor musun lan.
-Aman efendim çok özür dilerim ne olur beni affedin.
Şaka lan şaka korkma ben başkan Danold Trump’
-Aman başkanim kuzim aklimi aldin ödüm mokuma karişti.
Ulan şerefsiz hem korkağın önde gidenisiniz hem de her türlü ibneliği yapmadan da duramıyorsunuz.
-Aman efendim rica ederim siz bizden daha şerefsizsiniz.
Neyse asıl konuya dönelim. Türkiye deki seçim sonuçlarından haberin var değil mi?
-Vardir tabi haberimiz olmaz mi hiç, ne yalan söyleyeyim sonuçlara çok şaşiriyorim kuzim. Her türli entirikayı çeviriyoruz ama muvaffak olamiyoriz başkanim.
Oluruz oluruz sen takma kafana, en kısa zaman da Türkiye de bir darbe planlamasını yapın.
-Darbe mi?!" Sayin başkanim o eskidendi. Şimdi Türkiye de darbe yapmak affedersiniz ama möt ister.
Yapma ya o kadar zor diyorsun yani.
-Ekmek Tevrat çarpsin çok zor. Artık Türk milleti gözini açti. Geçmişte hukuku ihlal eden darbecilerin sokaktaki tanklarini alkışlayan ve sivil siyasete adaletsizce müdahale edenlere sesini çıkarmayanlarin şimdi kalkıp ileri demokrasi, hak, hukuk, adalet, sözlerini kimse takmor. Yani İmkansiz desem tam yeridir be başkanim kuzim olsa dükkan senin.
Bak! Binyamin,bizim için imkansız diye bir şey yoktur. Zor olan hemen olur. İmkansız biraz zaman alır. Biz hainlikte pes etmeyelim. İçlerine sızmış ajanlarımız sayesinde istediğimizi mutlaka elde ederiz, yeter ki Türkiye’nin güçlenmesine engel olalım. Okey.
Serhat BİNGÖL 26.06.2018