İstanbul ve Ankara Farkı( Sevmek Sevilmek Hususunda)
Mevsim erguvan rengine büründüğünde, güneş bir başka tulu eder ufuktan. Ankara İstanbul’u kıskanır, bu kıskançlık haset midir, gıpta mıdır bilinmez. Ankara’nın sisli yamaçları eskiden beri şarkılara dahil edilse de İstanbul hep bestenigâr. İstanbul hem şiir hem şarkıdır, baştan başa aşktır. Ankara’nın İstanbul’a dönüşü güzel diyen merhum şairimiz Yahya Kemal bu sözü Ankara’ya hakaret olsun diye söylememiştir bence. Bu söz, yoğun İstanbul sevgisinden kaynaklanmaktadır. Şair “Bir Başka Tepeden” şiirinde İstanbul sevgisini kesif bir duyguyla dile getirir:
Bir Başka Tepeden
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim, gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
Divan şairimiz Nedim dahil, nice şair İstanbul’a dair kalem oynatsa da Yahya Kemal’in İstanbul sevgisine nispet edilemez onların sevgisi. Tanpınar merhum da Beş Şehir adlı emsalsiz eserinde İstanbul’a olan vefa borcunu ödemeye çalışmıştır. Hatta divan şairimiz Nedim “Bu şehri sitanbul ki bî mislü bahadır / Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır” diyerek tüm Acem ülkesini İstanbul’un bir taşına feda etse dahi, Yahya Kemal’in İstanbul sevgisi ile aşık atamaz ki buna Necip Fazıl merhum da dahildir. Sözün özü İstanbul Yahya Kemal’dir. Yahya Kemal İstanbuldur. Yahya Kemal gelmiş geçmiş en büyük İstanbul âşığıdır…
Yalnız merhum şair bugünkü İstanbul’u görse Bize ne söylerdi. İstanbul’a kaç ağıt yakardı onu da Allah bilir… Artık İstanbul’u sevenler toprak oldu. Günümüzde onun etinden sütünden haza faydalanan bir yığın kapkaççı var. Kapkaççı sözcüğünün hinterlandı çok geniş. Vurguncu acımasız kapitalizm hempaları da buna dahil. Bu işin siyasi yelpazesi de var yerel yelpazesi de. Estetik duygudan yoksun, sadece para kazanmaya kurgulanmış tehlikeli duygusuz, haysiyetsiz robotlar... Para kazanmak için her yolu mubah gören güruh ki ruhları beş para etmez...
İstanbul’u bu hâle getirenlerin bir nebze ahiret inancı varsa şimdiden nasıl hesap vereceklerini nasıl kıvıracaklarını uzun uzun düşünüp prova etsinler bence. Ben yıllarca Tevfik Fikret’in İstanbul için söylediği “Kırk erkekten arta kalan bive-i bakir”( Kırk erkekten arta alan el değmemiş dul) mısraına içerlemişken, İstanbul’un tarihi dokusunu bozan ,ona kıyan acımasızlara, para gözlere dağarcığımdaki cümle sinkafı boca etsem az gelir diyorum. İstanbul’un ufkunu karartan, silüetini bozan siyasilere, yöneticilere, şehreminlerine yuh size diyorum. Hem de yuh ki ne yuh!!!
Ankara içinse kendimi bu kadar zorlamıyorum. Ankara zaten bir bozkır kasabasıydı. Onun bir ülkenin başkentine yakışmayacak hâlleri olsa dahi. Beş Şehir adlı eser Tanpınar’ca alınsa bile, İstanbul gibi âşıkları nâ mevcut. Yani Ankara ‘da İstanbul’la aşık atamaz sevilmek hususunda…
Ankara, 22.06.2018 İbrahim Kilik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.