- 795 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİZ AKLIN DURDUĞU ÇAĞDA YAŞADIK
Türkiye’ de herkesin uzman olduğu ve üzerinde ahkam kesmekten imtina etmediği, mikrofon uzatıldığında "allame-i cihan" edasıyla saatlerce nutuk attığı üç konu vardır. Birincisi FUTBOL, ikincisi İSLAM ve üçüncüsü de TERÖR.
O yüzdendir ki gazete köşeleri, televizyon ekranları, son zamanların gözde deyimiyle "ÇAKMA UZMANLARLA" dolu. İzdivaç programlarının ön koltuklarını dolduran yaşlı teyzeler gibi hangi kanalı açsanız, isminin önünde "emekli" sıfatı bulunan bir yığın omzu kalabalıkla karşılaşıyorsunuz.
Cetvelleri yanlış olanların, bütün ölçümleri yanlıştır oysa. Terör sözcüğünün dünya literatüründe ortak bir tanımı yoktur. Subjektif bir kavramdır yani. O yüzden önce Türkiye terörü tanımlamalı, arkasındaki, önündeki, yanındaki güçleri ve argümanları net olarak ortaya koymalıdır.
Mücadele topyekün yürütülürse bir anlam ifade eder. Ülkemiz yıllardır TERÖRLE MÜCADELE adı altında, TERÖRİSTLE mücadele yürütmektedir. Dağda terörist imha etmekte bir yöntemdir ama aslolan, katılımı en aza indirgeyebilmektir.
Bu ülke kurtuluş savaşını üç yılda bitirmiştir. Üstelik yedi düvele karşı savaşmıştır. Bir PKK belası otuz yıldır bitirilemiyorsa iki el bir baş içindir deyip düşünme vaktidir.
PKK/KONGRA-GEL terör örgütü MARKSİST/LENİNİST bir terör örgütüdür. DİNİ AFYON OLARAK algılayan bir terör örgütünün normal şartlarda, GÜNEYDOĞU ANADOLU ve DOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE taban bulması ihtimali, motosiklet kullanan bir balığın, kavağa tırmanması ihtimali kadardır.
Teröristbaşının ilk çözümlemesi "KÜRDİSTAN’DA ZORUN ROLÜ" adını taşımaktadır. Ve töreristbaşı bölgedeki feodal yapıyı iyi bildiği için orada terör, şiddet ve tedhiş eylemleri ile bir KORKU İMPARATORLUĞU tesis etmiştir.
Adına ister ŞARK SORUNU, ister KÜRT SORUNU, isterseniz TERÖR SORUNU deyin.. Bölgede yaklaşık iki yüz yıldır devam eden bir sıkıntı vardır.
Bunu sosyo-ekonomik, stratejik ve jeopolitik nedenlerden soyutlayıp, salt ETNİK bir problem gibi algılarsanız, teşhisiniz yanlış olduğu için, tedavi netice vermez ve işte böyle kangren olur.
Terör ve terörizmle mücadele sadece askerin, polisin yani SİLAHLI BÜROKRASİNİN görevi değildir. Toplumun her katmanına ağır bir sorumluluk düşmektedir.
Zira kim ne derse desin ülkemizde yıllardır KONTROL EDİLEBİLİR İSTİKRARSIZLIK PROGRAMI, emperyal güçler tarafından başarıyla uygulanmaktadır. Ve bu adı konulmamış -ya da dillendirilmekten çekinilen- savaşın en büyük unsuru şüphesiz PSİKOLOJİK HAREKATTIR.
Dağlıca’ da, Aktütün’ de onlarca vatan evladının gök ekin gibi biçildiği gün;
- Bu ülkede hayat durmuyorsa,
- Televizyonlar yayın akışlarını değiştirme ihtiyacı hissetmiyorlarsa,
- Bazı şeref, haysiyet züğürtleri kuruldukları medya köşelerinde "BEŞ ŞEHİDDEN AZ OLURSA HABER YAPMAYALIM" diyebiliyorlarsa,
- Bu ülkede hala TÜRK ASKERİNE "TC İŞBİRLİKÇİSİ" ve geberen TERÖRİSTLERE "GERİLLA" diyen gazeteler, televizyonlar, radyolar özgürce yayın yapabiliyorsa,
- PKK/KONGRA - GEL terör örgütüne terörist deyip lanetleyemeyenler hala ATATÜRK’ ün kurduğu TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE ahkam kesebiliyorlarsa,
- Ülkeyi yönetenler PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün 7. KONRGE KARARLARINDAN olan "TÜRKİYELİLİK" gibi ucube bir kavramı ülke gündemine taşıyıp, alk kimlik-üst kimlik tartışmalarıyla Türk Milletinin karşısına çıkabiliyor ve üstelik teveccüh görüyorsa,
- PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün ilk silahlı eylemine kılavuzluk yapan ve elinde beş askerimizin kanı bulunan Seferi YILMAZ gibi hainlerin sırtı bizzat devlet erkanı tarafından sıvazlanıyorsa,
Kimse bu ülkede TERÖRLE MÜCADELEDEN bahsetmesin. Zira bu karganın bülbüllük iddiasından öte gitmez.
Kaldı ki bu listeyi sayfalarca uzatabilirim.
TERÖR ve TERÖRİZM UZMANI değilim ve ancak terörle büyüyen, teröre kurbanlar veren bir Türk evladı olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; TÜRK MİLLETİ’ nin gözünün içine bakarak her gün bayrağa sarılı yiğitlerimizi NUTUKLARA GÖMENLER sıradan bir vatandaşın gördüğü, teşhis ettiği bu tarz tespitleri görmüyorlarsa GAFLETTEDİRLER..
Eğer görüp tedbir almıyorlarsa açıkça söylüyorum İHANETTEDİRLER…
Zaten GAFLETİN BİR ADIM ÖTESİ İHANETTİR.
Son söz;
Bayrak solmasın diye kanlarını sebil eden yiğitlerimizi, rahmet, minnet ve duayla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun..