Ülkemizin ,cumhuriyet in kuruluşundan bu yana 87 yıl geçti, demokrasi nedir işlevi nedir demokrasi esas anlamı neyi ifade eder bunları sorgulamak, yönetim kadrolarının gerçekte ne işe yaradığını ve işini gerçekten yaptığını sorgulamak vatan düşmanlığımıdır. Ülkemizin kuruluşundan bu yana geçen süreç içinde bu ülkeyi kuran asli kurucu olan bu halk, devletinin kendi sahibi olduğunu düşüncesinden sıyrılıp esasen kendisinin devletinin efendisi olması gerektiğini düşünmesi, vatan hainliğimidir?

Bu ülkeyi oluşturan bireylerin, yaşadığımız bu tarihsel süreç te tam anlamıyla demokrasi den payına düşeni neden alamadığını veya kadar alabildiğini, yanlışların bedellerinin bu bireylerin ağır bir şekilde ödemesinin sorgulaması vatan hainliğimidir. Sorgulamayan ve kendi sine sunulan demokratik yaşamın uygulamalarının sadece seçimlerden ibaret olduğunu her defasında kendisinin oluşturduğu devlet kurumlarının kendi efendisi olacağını kabullenmek demokrasinin gereğimidir! Dedemokrasi adına müdahaleler , ırkçılık sonucu iç çatışmalar oluşmasına, mesep kavgalarına giden süreçlerin açılmasına sebep olan anlayışı halk mı hazırlamıştır?,Yoksa vatandaşına güvenmeyen demokrasiyi egemen kılmayan , egemen bir Ankara lılar elitlerinde sorumluluğu aramak , Bunları sorgulamak akan kana ortak olmak mıdır ?
Ankara siyaseti ,yok olan canlara, toprağa düşen işkenceden geçen öldüresiye dövülen evladına , analara, babalara, kendi toplumuna şu sorunun cevabı neden verilmiyor! Bu canları bu kadar değersizleştiren nedir? Bu olanların temelinde demokrasi karşıtı uygulamaları tartışmak , demokrasi açılımları tartışmak ve egemen kılmak mesepçiliği, Irkçılılığın, açlığın, sefaletin yokluğun kaldırılmasını tartışmak , açık toplum tartışmaları engel olarak görülebilirmi ? Bu demokrasi açılımlarını yaşamak isteyen toplum, devlet için tehdit olurumu? Demokrasiyi özümsemeyen, bireylerin egemenliği yerine devletin daha üstün olduğu anlayışının etken kılınması amaç edinen bir yönetim ve Ankara’ lılaşmaya meydan okuyan bir yönetim anlayışı egemen olması karşı duruş sergilemek , düşman toplumlar oluştururumu?

Devletin her bir kurumunun kendisini ayrı bir Cumhuriyet gibi görmesinden vaaz geçip bir kurumun aslı unsur olan haklının hizmetinde bir düşünceye egemen olması anlayışı için daha ne kadar acılar çekilecektir. Tarihsel süreçte bu bedeller yeterli değilmi? Yoksa yok olma korkularımız bize egemen mi? Açık toplum demokrasinin egemen kılınan bir halk ve ötekilerinin olmadığını her bireyin aslında öteki olduğu o ötekilerin de kendisinin olduğunu kavraması çok, çok mu zor.


Ne dersiniz bunu sorgulamak söz sırası istemek halk olarak demokrasi söz sırası bende demek, demokrasi istemek bireye/devlete düşmanlık olurumu?

c.d.