- 499 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Erdemli Bakabilmek
Erdemli Bakabilmek
Maslow der ki; “Elinde tek aleti çekiç olan, bütün sorunları çivi olarak görür” Bizler elimizdeki aletleri, edevatları nasıl çoğaltabiliriz çabasında olmalıyız. Dünyamıza, çevremize maddi-kapitalist bakış açılarıyla değil de Hz. Mevlana’nın, Yunus’un, Muhammed İkbal ve birçok güzel insanın hayata bakış açılarından bakmaya sevdalanmalıyız.
Bir gün Hz. Mevlana evine geliyor “hanım ne pişirdin” diye soruyor. Hanımı da “bey, evde pişirecek bir şey yok ki” der. Bunun üzerine de Hz. Mevlana “şükürler olsun Yarabbi ne güzel, evimiz Peygamber evine döndü” der. Sevgili dostlar büyüklük işte bu. Erdemli bir bakış açısı. Günümüzde çevremize bir bakalım. Fakirimizde ağlıyor, zenginimizde. Fakirlerimiz dahi eskilere nazaran birçok şeylere sahipler. Ne kadar şükretsek azdır değil mi?
Maalesef toplum yapımızda ki yozlaşmışlıkta az okuyan, az sorgulayan bireylerinin çoğunluğu içersinde ki münevver insanları, akil insanları mumla arar olduk. “Halkımız var, ama yeterli derecede münevverimiz yok” diyen rahmetli Ahmet Kabaklı’ya hak vermemek mümkün değil.
Eğitim şart bu sözü çok sık duyarız. Toplumumuzda iyi gitmeyen bir şeyler olduğunda -eğitim şart abi- cümlesi, dilimize dolanan slogan gibi bir cümledir.
Her altı Türk senede bir kitap okuyor. Bir Japon senede yirmi beş üzeri kitap okuyor. Türkiye’de bir milyon baskı sayısı olan gazete yok iken, Japonya’da on milyon baskısı olan gazeteler var. Başka bir taraftan kitap okuma sayımız Avrupa ülkelerinin birçoğunun önünde olduğu türünden çeşitli istatistiklerde bulunmaktadır. Bunun gibi birçok veri ortalıkta dolaşıyor. Bunların doğrulukları noktasında da çokça karşı duruşlar var.
Estetikten, naiflikten, sanattan yoksun toplum içerisinde kayıpları yaşıyoruz adeta. Osmanlı İmparatorluğunun bize sunduğu devasa kültür birikimine sahip çıkamadık nedense. Kendi köyünde, kendi mahallesinde, kendi kasabasında mum gibi ışıklarını yakmasını beklediğimiz öyle çok insanımız var ki. Kuru pantolon ile balık tutulmaz diyen ve meşakkati seçenlere selam olsun. Allah yollarını açık etsin. Geçmişte bir mum dahi olsa yakanlardan Allah razı olsun.
Üstad Sezai Karakoç der ki; “hitap edilen kesime göre düşünce, fikir üretme mantığı ile düşünce platformları oluşturanlara selam olsun”. Evet maddi sıkıntıların ve beraberinde manevi sıkıntıların çoğunlukta yaşandığı günümüzde yüreklere muhabbeti, sevgiyi yayanlara selam olsun.
“Mecnun söğüt, Leyla’nın toprağında yetişir” diyen Şeyh Galip ve “üzüm üzüme baka baka kararır” diyen atalarımız etkileşimi ve işin sırrını ne de güzel özetlemişler değil mi?
İlkay Coşkun
12.11.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.