- 1343 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Hep Baba Özlemiyle Yaşadım
Ben, beş yaşında babamı kaybetmiş biri olarak babasız yaşamanın güçlüğünü ve babanın ne büyük bir devlet olduğunu çok iyi biliyorum. Babamı kaybedeli 57 yılı aşkın bir süre geçmiş olması onu unutma noktasında bir adım bile ilerlemiş değilim. Gerçi abilerim, annem, amcalarım, dayılarım, teyzelerim ve ablalarım bana babasızlığı yaşatmamışlarsa da babanın anlam ve önemini de inkar edemem. Arkadaşlarımın babalarını gördüğümde bunu daha iyi anlıyorum. Kırk- elli yaşlarında babasız kalmakla, beş yaşında babasız kalmanın bir farkı vardır elbet. BEN BABAMLA BİR GÜN OLSUN ŞÖYLE BİR KARŞILIKLI OTURUP YEMEK YEMEMİŞİM, SOHBET ETMEMİŞİM. BABAMDAN BİR KURUŞ HARÇLIK BİLE ALMAMIŞIM. Bayram günleri bir gün olsun elini öpmemişim. Ama hep o özlemi duymuşum yüreğimde. Ben babayı yaşamışım, çevredeki örneklerden görmüşüm babanın ne denli önemli kişi olduğunu. Benim sözlüğümde baba maddi olarak değil manevi bir varlık olarak yer almıştır hep. Ve hep öyle kalacaktır. Ama babalarını huzur evlerine hapsedenleri de anlamış değilim. Acaba diyorum, benim de babam sağ olsaydı, ben de mi öyle yapardım? Bu sorunun yanıtını hala bulabilmiş değilim. Allah şaşırtmasın. Ana babalarını bakmak için sıra yapanlar yok mu hani? Ocak ayı Alinin, Şubat ayı Velinin ve mart ayı da Ömer’in deyip paylaşıldıktan sonra Velinin iki gün daha azdır deyip itiraz etmelere ne demeli? İtirazın bence Veliden gelmiş olması daha etik olmaz mı? Aslında ana- babaya bakmak sırayla değil yarışla olmalı, öyle değil mi benim sevgili dostlarım? Böyle hallere düşmek bir ana- babaya ölmekten daha kötüdür desem yanlış olmaz her halde. Ana- babayı huzur evine göndermeler, otele götürmeler, bir de Allah korusun öldürmeler.... Allah başa vermesin... Elli- altmış yaşında da olsanız eğer babanız hayattaysa onun nazarında hala çocuksunuz. O sizin başınızda bir çatıdır. Öldüğünde evinizin çatısının uçtuğunu far kedersiniz. Baba olmadan baba olmanın anlam ve önemini bilemezsiniz. Evladınızın size nasıl davranmak istediğini düşünüyorsanız siz de öyle davranın babanıza. Sepet ve terlik hikâyeleri öyle yabana atılır cinsten değiller. Gerçek hayatın ta kendileridirler. Bazı arabaların üzerlerinde Babam sağ olsun yazılarını çok okumuşuzdur. Bu babaya duyulan bir vefadır. Ama babanız size bir araba almamışsa peki? Eğer babanız sınırsız mal ve mülk bırakmamışsa? Ne yapmalı böyle babayı mı diyeceğiz? Babamızı parasından ötürü seversek para bitince sevgi de biter. Ey anası- babası hayatta olanlar: Onlara bir öfff bile demeden sürekli gönüllerini alın. Yılda bir gün olan Anneler günü ile Babalar Günü gibi kandırmacalarla gününüzü geçirmeyin. Her gün anneler günüdür, her gün babalar günüdür. Anneniz ve babanız öldüğünde boşu boşuna tabutlarına sarılıp ağlamayın. O işler gülünç ve anlamsızdır. Ey babalar ve analar, Çocuklarınıza sadece mal ve mülk bırakmak için kendinizi hırpalamayın. Onlara güçlü bir Allah sevgisi, peygamber sevgisi verin. Evlatlarınıza milli ve manevi değerleri iyi öğretin, Evlatlarınıza balık tutmayı öğretirseniz o onlara ömür boyu balık yemelerine yarar. Yoksa bir derya dolusu balığı miras bırakmış olsanız çok çabuk biter. Okutun. Son nefesinizde bir yudum su veren ile bir ayet okuyan nesil bulunsun. Haydi babalar günümüzü kutlayalım, Ona çiçek değil sevgi verelim. Çiçek solar gider fakat verdiğiniz sevgi her gün yeşerir. Meyve verir. HER ÜÇ-BEŞ YAŞLARINDA BABASINI KAYBEDEN YETİM ÇOCUKLARI GÖRÜRSEM BENİM YILLARDIR DUYDUĞUM HÜZNÜM ALEVLENİR. BİR YANGINA DÖNÜŞÜR. BU YETİMİN NASIL BÜYÜYECEĞİNİ DÜŞÜNDÜRÜR. Haziran Sakarya
Muhammet AVCI
YORUMLAR
'Damdan düşenin halini damdan düşer anlar' misali okudum yazınızı...
Öz değerlerimizden biridir aile kutsiyeti... Büyük aile içinde büyüyenlerde daha güçlüdür bu duygu üstelik... 'görgü' böyle oluşuyor işte... Büyükannelerin büyükbabaların aile içindeki yerlerini görerek büyüyen çocuklar da sahipleniyorlar sonra kendi büyüklerine... başka türlüsünü bilmiyorlar zaten, düşünmüyorlar bile...
Oysa günümüzdeki 'çekirdek aile' yaşamında o büyükler hep 'misafir' olarak algılandığı için uzun süreli varlıkları ev halkını rahatsız ediyor, yoklukları da pek hissedilmiyor zaten...
Varlığımızın nedeni olan büyüklerimize yapacaklarımız vefa ötesi bir görevdir... Hem de çok büyük ve öncelikli bir görev...
Bir anne baba 'çok çocuğa' bakmış, ama onları biri bakamamış.'... Hep söylenir ya!... Ne yazık ki günümüzde bu örnekler çok arttı .. Yazınızda söz ettiğiniz evlerin çoğalmasının nedeni de bu!... Oraya gidebilmek için sırada yıllarca bekleyenlerden söz ediliyor...
.........................
Öğüt içerikli yazınız çok değerliydi... şahsım adına teşekkür ederim...
Babanızın mekanı cennet olsun, sizlerin de babalar gününüz kutlu olsun...
Saygılarımla....
yanık ozan
yorumunuz için