- 594 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
HEY GİDİ GÜNLER HEY! (EDEBİ METİN)
Gecenin içindeydi karanlık. Sokaklarda lapa lapa yağan ilk karın bayram havası vardı. Aralık ayının son cuma akşamıydı. Ama sen yine gelmemiştin. Gelmeyeceğini biliyordum zaten.
Telefonda ki sesinde, yıllar önce bana ilk gelişinde "Geliyorum! Bekle!" diyen sıcaklık yoktu zaten.
Aslında gelmediğin iyi oldu. Kendi kendime yarattığım sanal ortamın etkisinden çok çabuk kurtuldum. Seni beklerken geçen yılları düşündüm. Zamanın hiç bu kadar hızlı geçeceğini tahmin etmemişim zaten.
Aslında zaman diye bir kavram yok. Güneş kendisi için dönüp duruyor. Bizde kendimiz için; doğup, büyüyor ve yaşlanıyoruz.
Sonrasını bekliyorsun. Avcunu yalarsın. Ölümden bahsetmeyeceğim işte. Bana o kadar uzak ki. Çünkü zaten hep iç içeyim onunla. İnsan o yüzden uzak kalmak istiyor ondan çoğu zaman.
Bir gelsen. Sözünde bir dursan. Evimin penceresinde sokağa girişini bir görsem. Gerisi gelir eminim.
Kapının zilini çalarsın. Tam üç defa kısa kısa. Çünkü sen şifreleşmeyi çok seversin. Heyecanla açarım. Tabi ben açınca kapıyı seninde gözlerinde, yüzünde çiçekler açar.
Sarılırım sana. "Dur ne yapıyorsun çılgın adam. Çocuklaştın yine!" dersin. Coşarım daha fazla. Beline sarılırım. Ayakların kesilir yerden. Antrenin sokağa taşan yarı karanlık ışığında ve ışık hüzmeleri dans ederken, lapa lapa yağın karın istikametine tezat döneriz gücüm yettiğince bir kaç kez.
Yorulurum sonra. Tık nefes olurum. Yumruklarsın göğsümü. "İndir beni!" diye. Bilirim beni düşünürsün benden çok. Tıkanacağımdan korkarsın. Tıkanırımda her defasında. Bırakırım seni.
Çömelirim karların üstüne. Kapı açıktır. İçerden benim yaşamının kokusu geliyordur. İşte böyle bir gün ruhumu teslim eeceğim derim. Sonra o anı yaşarım. Kendimi uzaktan seyretme anını bir an.
Üç beş dakika kalırım öylece. Kafamı kaldırınca ela gözlerinde ki korku ve endişeyi görürüm. Gülerim rahatlaman için. Çünkü gözlerin iyimisin der gibi bakar.
Hatıraların içinden sıyrılırım biden. Bunları düşünürken. Bu kadar hayal etmişken geleceğin anı. Gerçeği hatırlarım.
Ben senden yıllar önce ayrılmıştım değil mi? Kaç yıl oldu sahi? Üç mü beş mi? Çoktan unuttum gitti. Ben yalnız bir adamım değil mi? Yatağım sanki bin yıldır soğuk.
Ama yok. Boşuna hayal kuruyorum. Geçmişe uzanmak, geçmişi yaşatmak avutmuyor beni artık.
Ne sen eski sensindir. Nede benim eski halimden eser var. Tığ gibiydik gençliğimizde oysa. Fatih’te buluşurduk. Beş dakikada inerdik Unkapanı’na. Sonra Eminönü’ne yürürdük çabucak. Ada vapurlarına bindik mi. Yoktu bizden iyisi.
Ne günlerdi o günler... Gençlik ne güzel.. Sevmek ne güzel...
Hey gidi günler hey...
YORUMLAR
Ne sen eski sensindir. Nede benim eski halimden eser var. Tığ gibiydik gençliğimizde oysa. Fatih’te buluşurduk. Beş dakikada inerdik Unkapanı’na. Sonra Eminönü’ne yürürdük çabucak. Ada vapurlarına bindik mi. Yoktu bizden iyisi.
================================================
Herşeye rağmen sevmek ve hayel etmek yine güzel...
Tebrikler...