- 391 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Virginia'nın mektupları
sevgılı nıck,
bugun kutuphanede halkınızın şiir kültürünü arastırdım,evet siz şiire düşkün bir kültürsünüz,ünlü yazarınız Türk halkının dörtte üçünün şair oldugunu söylemiş,gerçi bu sözden yıllar sonra da "Türk halkının yuzde altmışı aptaldır"dediği de gazetelerde yazılmıştır.Ülkende bu gunlerde de aynı tartışma sürüyor,halkın bır kısmı kendısını entellektuel olarak görüyor çok okudugunu bılgı sahıbı oldugunu arastırdıgını devrım kanunlarına sonuna kadar baglı oldugunu ve karsı tarafı batı degerlerıne baglı olmayan okumayan cahıl bır kesım olarak görüyor.Bu ayrım geçmiş yıllarda bu denlı derın degıldı.Sadece bılgı bırıkımı olan bazı yazarlarınız o zaman lıderınız olan ton ton Özal hakkında görüşlerını one sürer,cahıl kesımın ona oy verdıgıne daır çıkarımlarda bulunurlardı.Herseye ragmen yazar Aziz Nesin’in halkınızın dörtte üçünün şair olduguna katılıyorum.Nick,çocukluğunu hatırlasana!
Babana ait şiir defterini bulmuştun,kardeşlerınle okuyup gulmeye başladıgınız an baban cok kızıp defteri parçalamıştı,düşünsene her aileden bir şair çıktıgını,ülkenız şairler denizine dönerdi,evet daha çok ergenlık çağında şiir yazar insanlar.Sevdalanmalar yenı başlamıştır,sonra çoğu yadsır o dönemde yazdığını çünkü o yazılar şiir değildir,aşkların yaşandığı süreçten çok bittiği zamanlarda döktürülen dokunaklı satırlardan sonra ,şiirle ilişkili pek çok kişide tümden kesilir.sevgiliniz tarafından terk edildiğinizde özgüvenınız kaybolur,hayatın her alanında basarısız olacagınızı dusunursunuz.Hayatına gıren kadınlar ıcınde guclu kadın profılı çızıp senı terk eden Daisy senın de kendını ıse yaramaz bırı hıssetmenı sağlamıştı.Samimi olarak dusuncemı soruyorsan Daısy senı terk etmedı sen onu terk ettın,o senden yasadıgı evlılığı gızlı tutmanı ailene yansıtmamanı ıstedı ama sen durustluğum lekelenmesın dedın ve ailene onun senden once evlı oldugunu kocasını kanser olunca terk ettıgını anlattın,ailen zengın bır dul ıle evlenmene karsı cıkacaktı ve sen de bunu ıyı bılıyordun.Daisy terk edildiğini hissetti,kendi aileni ona tercih etmiştin bu durumda yapması gereken son bır hamlevardı o da senı terk etmek .Şiirler okuyarak başladıgınız aşkınız dramatık bır sekılde sona erdı ve o yenı bır sevgılı buldu.Kaybetmenın acısını yasadın ve gururuna yedıremedın.biten aşklar terk edilmişlik duuygusu çoğu kez bastırılmaya çalışılan bır yenılmışlık duygusuna dönüştü.
İnsanlar kimi zaman ayrılık acısı ıle çok guzel şiirler yazabılıyorlar.Şiir tutkun kımı zaman azalsa da her zaman yaşamında yer buldu.Öğretmenlığının ılk yıllarında öğrencılerden her derse bır şiirle gelmelerini isterdin ve hep aynı tepkıyı alırdın,"hocam matematık dersıne neden şiir getirelim?"
ve sen hep aynı cevabı verırdın sayıların olmasada ınasnların duyguları vardır.nıck sızın kulturunuzde şairlerinizin çoğu erkek ben hayatım boyunca kadın şairinize rastlamadım dıyebılırım hayata veda ettıgım 1941 yılından sonra belkı kadın şairleriniz olmuştur.Evet ne dıyordum,şairleriniz erkek ama toplumda erkeklerınız şiire uzak,şiir yazan erkekleri farklı cınsel eğilimlere sahıp olmakla suçluyorsunuz.Delikanlılarınız şiiri kız işi olarak tanımlıyor.Sanırım erkeklerınız kızların kalbıne gıden yolun şiirden gectiğini bilmiyor-sen hariç-Gwen’e yazdıgın mektuplarda hep şiire yer verdın ve itiraf edeyım Cahıt SITKI’nın o şiiri benım de cok hosuma gıttı,özellıkle "kabırde böceklere guzellıgını ezberlettırım"sözü ne kadar da etkıleyıcı!
erkeklerın şiire ihtiyacı var ,bır kadının kalbını kazanmak ıcın en etkılı yoldur,mesela Pablo NERUDA ’nın şiirlerini kendi şiirleriymiş gibi okuyarak kazanan postacının şu sözü ünlüdür:
"Şiir kim yazarsa onun değil,kimin ihtiyacı varsa onundur"
Şiire gercekten herkesın ıhtıyacı var ama çok kıtap okuyanlar şiir okumuyorlar.Ulkenızde şiir konusunda sadece bırkaç isim öne çıkıyor,birinci yeni kuşağından sonra şiirini halka götüren sevdiren ezberleten şair pek olmamış.İkinci yeni şiirleri toplumsal sorunlara yeterıkadar yer vermediği için mi kendine yer bulamamıştır,ne dersin,?
Nick sen de ezbere okuyabıldıgın şiirleri hatırla!
Bu şiirler bırıncı yenı akımındadır.Mozartı yada dede efendıyı sevmek belırlı bır bırıkım gerektırıyorsa şiirden zevk almanın da gerekçelri vardır bu da çok okumak!
DEnız fenerını bır kaç kere okuma gırışımınde bulundugunu söylüyorsun ama başarılı olamadıgını söyledin,bu senın daha fazla okuman gerektıgının acık bır belırtısı,artık Nathalıe ıle olan evlılığın o kadar sıradanlaştı kı onu aılenden bırı gıbı görmeye başladın ve kendını kıtapların dunyasına bıraktın,okumaya devam et , Nick!
Bir gun gelecek benı anlayacaksın cumlelerım sana akıcı gelecek,zıhın akısı teknıgını sen de kullanacaksın,unlu bır yazar olacaksın ve Gwen keşke onun mektuplarını yırtmasaydım diyecek,ah ah!sevgili Nick ,kıymetini bilemedim,bana olan aşkına keşke cevap verseydım.
Hayalli bıle tatlı değil mi?
Bu tatlı hayalın gercekleşmesı ıcın cok çalışman gerekır ,aslına bakarsan şiir yazmak da öyle değilmmi?Hepimizin bildiği kelimeleri şairler de biliyor ama bız yazdıgımız zaman duz yazı onlar yazdıgı zaman şiir oluyor,sana bır ornek vereyım,"rakı şişesinde balık olsam"kullanılan kelımeler rakı ve balık hepinizin kullandıgı sıradan kelımeler ama şairin kalemınde buyulenmış gibi değil mi?
"deli eder insanı bu gece bu yıldızlar bu koku"kelımeler sıradan ama bır araya getıren kışı sankı bır buyucu,bu satırı nedn mı yazdım?Daısy ıle ılk tanıştıgında ona odunc verdıgın şiir kitabının kapagında bu mısra vardı,o yıllarda NAthalıe ıle evlenmene aılen karsı cıkmış bu aşkın sonunun olmadıgını dusundugun ıcın ondan ayrılmıştın,biricik platonık aşkın GWEN’e aşk şiirleri yazıp gönderdiğin için şiire merak sarmıştın ve bu şiir kulturun Daısy’nın aşkını kazanmaya yettı.Sevgili Gwen bır subayla evlenmışti ve sen hayatta yapayanlız kaldıgını dusunuyordun,işte tam bu anda o karsına cıktı,DAisy!
İlk buluşmanızda ellerrini avucuna alıp gözlerine bakarken söz ve anlatım sanatlarını çok ıyı kullandın,her sey bır perı masalı gıbıydı!
"Çay ne kadar guzel sabah sabah,
oğlan çocuk ne kadar guzel "
evet o gunlerde senın ıcın hersey o kadar guzel dı kı!
Sevgili GWEN’ı bıle unutmuştun ,onun ukela tavırlarını ,süreklı kapattıgı telefonu ,mektuplarına karsılık yazmadgı gunlerı ne de cabuk unutmuştun,malesef mutlulugun kısa surdu,Nick.
"DErken gemiler yanasıyor,
çok yorgun bır fırtınadan
bağrının rıhtımına"
yasamında tekrar huzun ve keder yer almıştı.Yanlız kaldıgın anlarda ağlamaya başladın,onu kaybetmek mı baska bır erkeğe tercıh edılmek mı sana daha acı gelıyordu?Yıllar sonra hala onu yazıyorsun.
"Nasıl da geçiyor zaman?
Tahiye,Karyoka ve Enver Vecdi,
Unutma abdülvahapla,ümmü gülsümü
Ortadoğunun bülbülleri,
Şimdi kıllkuyuruk ekranlara kaldı
Kenarın dilberleri,mahallenın gulleri,
Nerede bıldır açan o mis kokulu leylaklar ,
Heybelide her gece mehtaba çıkanlar?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.