- 787 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UNUTAMADIĞIM MÜFETTİŞ
Köyümde öğretmendim. Teneffüs olmuştu. Öğretmen odasında kendi başımayım. Teybimi son ses açmışım, Mustafa Yıldızdoğan’ın Türkiye’m şarkısını dinliyor ve dinleniyorum. Kapı çalındı. Ve içeriye müfettişler girdiler. Müfettişin biri o hiç unutamadığım Hasan Azaklı’ydı. Daha selam vermeden:
-Nedir bu kocamaaan ses hocam? Ben de:
-Çocukların gürültüsünü bastırmak için son ses açtım, diye gülümsedim. Neyse, oturdular, hal- hatır, çay- kahve, yemek zaman su gibi aktı. Bu arada teftiş im de sürüyor. Bu arada müfettişin kitap dolabının kenarına dizili kasetlere gözü ilişti.
- Nedir o kasetler hocam? Ben de gayet rahatlıkla:
-Hiç hocam, okul şarkıları. Dememle Hasan Bey gülümsedi. Ve:
- Belli belli, dedi. O kasetler, Ozan Arif’in kasetleriydi.
Hasan Bey, karşıt görüşlüydü. Bir zaman Artvin’den ÖDP milletvekili adayıydı. Gelin, görün ki adam kendi düşüncesini görevine karıştırmıyor. Ve ben, meslek hayatımın en yüksek puanını alıyorum ve aylıkla ödüllendiriliyorum. Onun o engin hoşgörüsüne hayranım. Herkes, bu anımdan pay çıkarabilir. Hasan Bey’i de hiç mi hiç unutamıyorum.
Muhammet AVCI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.