- 422 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR SEÇİM DESTANI
BİR SEÇİM DESTANI
ALDIRMA EMMİ ALDIRMA
Değerli okurlar; sizleri artan PKK eylemlerinden ve şehit cenazelerinden, Kırşehir’deki şu günlerde yaratılmak istenen kaostan ve gerginliklerden bir nebze olsun uzaklaştırmak için 1984 yılında Karacaören’de yapılan bir belediye başkanlığı seçimi ve ona yazılan destanı sunmak istiyorum.
Cumhuriyetin ilanından sonra ülkemiz demokrasi gereği “Atanmışlar ve seçilmişlerce “yönetilmiştir. Atanmışlar birer devlet memuru oldukları için yasa neyse onu uygulamaya çalışırlar.Seçimle gelenler görevlerini yasaların belirdiği şekilde uygulamaya çalışsalar da bazen işin kıvırtma yönüne kaçtıkları olur.Çünkü onların bir yerde seçmenlerine vefa borçları vardır.Onu ödemek zorundaymış gibi bir hissiyat taşıdıkları olursa da hesabını verecekleri bir merciinin olduğunu asla unutamazlar.Bu yüzden küskünleri çok olur.
1976 yılına kadar köy olan Karacaören; “nüfusu iki bini geçen yerleşim yerlerinin belediye olacak” yasasına istinaden nüfusu yukarda belirtilen rakamdan az olduğu için yurdun çeşitli illerinde yaşayanların ikametini buraya aldırıp nüfusu birden 2285 kişiye çıkarmasıyla kasaba olma hakkını elde edince yapılan belediye başkanlığı seçiminde Celal Arıöz ilk belediye başkanı, sonraki seçimlerde de İbrahim Torun ve sonrasında da Yusuf Karaman başkan seçildiler.
Yusuf Karaman’ın süresinin dolmasına altı yedi ay kala kasabada seçim ve aday telaşı baş gösterir. Herkes kendine göre bir aday ve meclis üyesini kafasında hayal etmektedir.
1980 ihtilalin den sonra kapatılan Adalet Partisi’nin varisleri ANAP ve sonradan DYP olurken ; CHP’ninkiler de SODEP VE DSP olmuştur.
Karacaören de 1984 yılında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde sağ kesim ANAP çatısı altında Raşit Öztürk’ün (Fedaker) yanında yer alırken iki parçaya ayrılan sol kesim de DSP adayı Yusuf Kahraman ile SODEP’ten aday gösterilen İsmet Arıöz’ün yanında yer alıyordu.
Kadir yılmaz (Hamidin Gadir) atmışlı yıllarda Karacaören’de iki dönem muhtarlık yapmış, köyüne onca hizmetler getirmiş, sert ve otoriter oluşundan dolayı kötüleri yıldırmış,köyünü düzene koymuş,süresi dolunca da üçüncü kez aday olmayıp Almanya’ya işçi olarak gitmiş,yıllarca orda çalıştıktan sonra kesin dönüş yapmış,çiftçilikle uğraş veren birisiydi.Temelden Demokrat partili,o kapatılınca da Adalet partili o da kapatılınca ANAP’lı olmuş haliyle Karacaören’de Raşit Öztürk’ünde bu partinin adayı olmasından dolayı zaten ezel-ebet arkadaşının yanında yer almıştı.
Aradan bir müddet geçtikten sonra sağın ileri gelenleri “Raşid’in oturcak bir odası, bırak odasını doğru dürüst tuvaleti bile yok,o bizi temsil edemez,sen bizim adayımızsın” deseler de Kadir onları tersler.Fakat ısrarların arkası kesilmez, odasına oturanlar” ya aday ol, yoksa biz bu odadan kalkmayız” derlerse de Kadir oralı olmaz.Öfkeyle “Bırakın yakamı Raşit benim arkadaşım,aramızı açmaya mı çalışıyorsunuz?” diye bastırsa da arada laf getirip götürenler sonunda onun direncini kırarlar.Ertesi günü ANAP parti binasına adaylığa müracaat etmek için vardığında “Bizim adayımız Raşit Öztürk şimdi de sen ‘ben adayım ‘diyor’ bizi iki arada bir derede’ koyuyorsun senin sağa hizmetin çok o yüzden bu gece oylama yapalım,durumu biz sana sonra bildiririz, sen şimdi evine git “derler.
Kırşehir de iplikçilik işiyle esnaflık yapan Hasan Çalışıkan Fedaker’in bacanağı ve partide ağırlığı olan birisidir. Yapılan oylama da Raşit Öztürk 19 , Kadir Yılmaz da 18 oy alır.Kadir Yılmaz neticeyi duyunca “iyi oldu Raşit’le aram açılacaktı” diye hayıflana dursun artan baskılar sonucu DYP ( Doğru yol partisin)’den başkan adayı olurken ”Beni aday dikipte sonradan karşıma niye aday çıktın” diyen arkadaşı Raşit Öztürk’ün tepkisini alır.
Karacaören’de yaşanan seçim atmosferi ve heyecanı başka bir yerde yaşanır mı bilmem.1976 da taşıma oyla toplanan nüfus; “herkes ikamet ettiği yerde sayılacak” yasası ve kasabadan göçenler dolayısıyla azalmış dört aday ve 9 asil, 9’da yedek meclis üyesi işin içine girince geriye kaç seçmen kalır çık işin içinden.
İşte bütün hüner geriye kalan bu oyları toplamaktaydı. Sayısı dört yüz-dört yüz elliyi bulan bu seçmenden oy verecek sağlam kişileri bir kenara koyduktan sonra geriye kalanın gizli oy atıldığı için kime attığını bilmeye kain olmak lazım, yıllarca seçim günü bekleyipte bundan nemalanacak umucuları nasıl ikna edersin. Adamın işi bununla geçinmek “falan aday şu kadar torba şeker veriyor sen ne verirsin” gibi açık artırmacılar kendi aralarında “Ne olur seçimler altı aya bir olsa “ diye duasına dururlarmış.
Başkan adayları ve taraftarları her gün bir kişinin odasında toplanıyor ”şu bize verir, şu vermez” diye tartışırlarken Şıkomar da tesbih tanesiyle oy sayısı tutuyordu.
İsmet Arıöz taraftarlarının açtığı bir oda da Çavuş’un Şıko’nun Sali seksen oyu kendilerine sayarken İreyiz’in Mustafa “Sali tekrar say,yanlışın var,ben yüz kırkı gördüm ”derken kendi abartısına kendi gülüyordu.
Gadir Kaanin kazanacağından emin gözüken köylülerinin “Gara Şimşek”diye lakap taktığı Halaza Şıkoon Yusuf ”Belki beni işe alır ”ümidiyle her gün köy meydanında “Gadir ağaya oy verenin on dönüm tarlasını traktörümle herk etmek benden bedava” diye etrafına hava atıyordu.
Bu ve bu gibi bir sürü olaylar olurken sayılı gün değil mi, seçim günü gelip çattı.Sabah sandıklara oy atımı başladığında herkes adeta birbirinin izini takip ediyor bir yandan da “Aha şu Yusuf’un,bu Kadir Kaanin “diye parmak hesapları yapılıyordu.
Oy kullanılırken oyu kullanan kişinin kime oy atacağını bilen rakip taraftarlarından biri hemen sandık başkanına “Onun okur-yazarlığı yok, oy kullanamaz” diye itiraz ederken bir başkası da “Anam evde yatalak, onun yerine ben oy kullanabilir miyim?”;sormak için sıra bekliyordu.Herkesin oy avına düştüğü bir sırada aday olup da hırsa kapılmayan,hiçbir şeyi kendisine dert etmeyen,’adam boşverci’ bir huya sahip olan İsmet Arıöz öğle vakti geçkin evinden çıkmıştı ki telaşlı,telaşlı dolaşan Gadir Kaan oğlu Çelebiyle karşılaştı.Selamdan sonra ”Oğlum git babana söyle,akşama kutlama hazırlığı yapsın,sen niye öyle telaşlanıyorsun ”diye Çelebiye serinlik verdi.Az sonra Çelebi;”İsmet ağa sen aday değil misin niye öyle umutsuz konuşuyorsun “ diye sorunca “ Oğlum benim alacağım asker ve Almancı hanımlarından toplam seksen oy eder, sen git dediğimi yap….”
Uzun oğlanların Mamo komşu kızları Yapri Hasan’ın Cemile (Cale) ile evliydi. Mamo’nun sesi ne kadar güzelse Cale’de de Allah vergisi ”İlkokuldan başka tahsili olmasa da” bir şairlik vardı. Neden etkilenirse ona şiir yazardı. Şiir ki öyle şiir. Kafiyesi birbirine uygun hemi de sekizli hece vezniyle….
Cale o yıllarda”sağ ve sol görüş” diye adlandırılan franksyonlar dan sağ görüşü benimsemişti. Yusuf Kahraman emmioğlu olmasına rağmen “O solcu” diye oy vermemiş sağcı bildiği Gadir Kaaye vermişti. Görüşler Karacaören’de akrabalığı nasıl ikinci plana itiyor, işte size bunun isbatı.
Akşam neticelenen oy sayımında; İsmet Arıöz 80,Raşit Öztürk 92,Yusuf Kahraman 101 oy alırken, tahminen 135 oy alan Kadir Yılmaz belediye başkanı seçilmiş,bundan etkilenen Cale de aşağıdaki ALDIRMA EMMİ ALDIRMA şiirini yazıp tebrik maiyetinde Gadir Kaanin evine el altından gönderirken emmi oğlu Yusuf’a attığı iğnelerin bilincindedir.
Ahbapların eğilmedi
Yusuf’un sesi duyulmadı
Karacaören uyanmadı
Aldırma emmi aldırma
Haktan yana olan dinler
Doğru olan bir gün anlar
Boş ver; gülmedi ya onlar
Aldırma emmi aldırma
Helal olsun aldı oyu
Fedaker’in belli huyu
Yusuf’a kazdılar kuyu
Aldırma emmi aldırma
Kadir beyler çaldı sazı
Fedaker’in bitmez nazı
Yusuf’un ağladı kızı
Aldırma emmi aldırma
Fedaker’in bacıları
Kandırdı hep hacıları
Yusuf çekti sancıları
Aldırma emmi aldırma
Sandı ki oyları çekti
Dağ başına ekin ekti
Kazanmadı geri sekti
Aldırma emmi aldırma
Köyünü kapladı çalı
Arı yapamadı balı
Sor Yusuf’un nedir halı
Aldırma emmi aldırma
Kadir’lerden Yusuf beye
Yıkılmak kaldı hediye
Gurban olsun belediye
Aldırma emmi aldırma
Sodepçiler verdi zayi
Fedaker aldı payı
Yusuf öğrendi dünyayı
Aldırma emmi aldırma
Sodep kalmışsa da yaya
Fedaker gitti aya
Yusuf’u saldılar haya
Aldırma emmi aldırma
Kadir’ciler çaldı korna
Göklerde uçurdu turna
Yusuf köyünde durma
Aldırma emmi aldırma
Sodep’e kalsa da çürük
Arı’nın iğnesi kırık
Yusuf’a sardılar sarık
Aldırma emmi aldırma
Fedaker artık öldü
Yusuf’un lambası söndü
Dondurma külahına döndü
Aldırma emmi aldırma
İsmet’çiler çıktı ava
Eline verdiler tava
Yusuf’çular aldı hava
Aldırma emmi aldırma
Emmi oğlu nolacak halın
Dostlarımız çıktı zalım
Kadermiş ne yapalım
Aldırma emmi aldırma
Gitmiş hacca hacı olmuş
Arkamızdan alkış çalmış
Soy adından utanmamış
Aldırma emmi aldırma
Güldürmese de bizleri
Fedaker çalmaz sazları
Yusuf’’umda diş sızıları
Aldırma emmi aldırma
Kader gülmese de sana
Biz sığındık Yaradana
Yusuf attı karavana
Aldırma emmi aldırma
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.