İnsanlar sizden, onları tenkit etmenizi isterler, fakat asıl istedikleri onları övmenizdir. w. somerset maugham
Fehmi Tazegül
Fehmi Tazegül

ORUÇ.

Yorum

ORUÇ.

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

581

Okunma

ORUÇ.

ORUÇ.

Sünni İslam, imanın şartlarından birisini, Ramazan ayında oruç tutmak olarak gösterir. Aslında Kuran’da böyle bir koşul getirilmemiştir. Bu şartları, Hz. Muhammet’ten 60 sene kadar sonra tutucu siyasetçi takımı icat etmiştir. Çünkü, “savm, salat, Hacc, zekat, kelime-i şahadet” olarak sıralanan beşli içinde olmazsa olmaz, sadece “kelime-i şahadet” tir. Onu da basitçe Allah’a iman etmek diyebiliriz. Diğer 4 şart kadar önemli başka şartlar Kuran’da sık sık emredilmiş veya istenilmiştir ama Sünni kuramcılar sosyal içerikli bu şartları görmezden gelmişlerdir. KİMLER TUTACAK? Ramazan orucunu bugün yoksullar tutuyor, zenginler ise önemsemiyor. Halbuki bu oruç, özellikle zenginlerin, yoksulların dertlerini anlamaları için getirilmiştir. İslam’ın temel hedefi, kişilerin nefislerini (bencilliklerini) giderip onu hayırlı işler yapan toplumcu bir varlık haline getirmektir. Orucun amacı da budur. Kişi bencil ve çıkarcı ise, başkalarına yardım etmiyor, kul hakkı ve millet malı yiyor ise tuttuğu orucun hiçbir önemi yoktur. O yüzdendir ki, iyi işler yapan, paylaşmasını bilen, elinden ve dilinden kötü bir şey çıkmayan insanın oruç tutmasına gerek yoktur. Ben de kendimi bu basamakta gördüğüm için oruç tutmuyorum. Oruçlular bilsinler ki, Allah’ın sizin orucunuza ihtiyacı yoktur; o oruç sizin nefsinizi terbiye etmeniz için yollanmış bir şarttır. İnsanlarla ilişkilerinizde iyiye gidiyorsanız orucunuz sevap yazdırır; kötüye gidiyorsanız da ceza sayılır… ESKİ DİNLERDEN ALINDI İslam dinindeki oruç, bu dinle getirilmiş değildir. Oruç, bilinen bütün dinlerde vardır. En eski dinlerden olan Mecusilikte (Zerdüştlük) ve bir Mezopotamya dini olan ve Kuran’da da hak sayılan Sabiilik’te, oruç kendini kötülüklerden arıtmanın bir yolu olarak vardı. Ortadoğu dini olan Manihaizm’de orucun büyük önemi vardı ve 12. ay oruç ayı idi. Vedalardan çıkan Hint dini Brahmanizm’de oruç neredeyse insanın kendisini açlıktan öldürmesi derecesinde önem kazanmıştı. Budizm bunu oldukça yumuşatmış ama orucu temel tapınma yollarından birisi olarak kabul etmiştir. Yahudilikte 5 ayrı oruç bulunuyordu ve süresi 24 saatle sınırlıydı. Matta İncili’nde görüleceği üzere Hrıstiyanlık’ta da oruçla ilgili bilgiler ve buyruklar vardır. (Ayrıntılar için Türk Aleviliği isimli kitabımızdaki /Kripto Yayınları/ Ramazan Orucu bölümüne bakılabilir.) 6 ÇEŞİT ORUÇ DAHA VAR Ramazan ayında oruç tutulması, 624 yılının Şaban ayında zorunlu hale getirilmiştir. İslamiyet’in tebliğinden tam 14 yıl sonra başlatılan su zorunluluk “Bakara Suresi”nin 183. ve 184. ayetlerinde yer almaktadır. Müslümanlıkta yalnız Ramazan orucu olduğu biçimindeki çok yanlış bir şartlanma vardır. Ramazan dışında şu oruç biçimleri Kuran’da dile getirilmiştir: 1- Bakara Suresi, 196. ayete göre: Hacda kurban kesmeyenler bunun yerine 10 gün oruç tutabilir. 2- Nisa suresi, 92. ayeti: Yanlışlıkla bir başka Müslüman’ı öldürenin (...) iki ay oruç tutması. 3- Maide Suresi, 89. ayeti: Yalan yemin edenlerin üç gün oruç tutması... 4- Maide, 95. ayet: Hac sırasında av hayvanı öldürenin saptanacak ölçüde oruç tutması. 5- Mücadele Suresi, 3. ve 4. ayetler: Karılarından boşanma yemini edip bundan dönenlerin 60 gün oruç tutacakları. 6- Azhap Suresi’nin 35. ayetinde oruç tutan erkek ve kadının sevap kazanacakları… Kuran’da geçiyor diye illa da oruç tutulacaksa bu oruçların da tutulması gerekir ama tutulmuyor? NEREDEN ÇIKTI 30 GÜN? Kuran incelendiğinde, görülmektedir ki, Ramazan orucu için süre verilmemektedir. Ay bellidir ama süre belirsizdir. 30 gün oruç tutmak, Kuran’da sık geçen “Allah size zorluk önermez, size kolaylık getirmek ister” anlayışına terstir. Bu ayda, Kadir Gecesi’ni de kapsayacak biçimde tutulacak 3 günlük oruç, bu emre uymaya yeterlidir. Bütün ay boyunca oruç tutma geleneği ise İslam öncesinde bölgede var olan Mani dininden alınmadır. Ramazan ayında oruç tutmayanları dinsiz (kâfir) gibi görenler veya gösterenler ağır vebal altına girmektedirler. Hele hele kendisini Allah yerine koyarak oruç tutmayanları cezalandırmaya kalkışmak, açık bir küfrdür. Bu işi de genellikle yoksulların yapmaya kalkışması, orucun nasıl bir parçalanma/kavga öğesi haline getirildiğini gösteriyor. Ne mutlu, öfkesini bastırıp kardeşlik duygusunu besleyecek biçimde oruç tutan o insana…




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Oruç. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Oruç. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ORUÇ. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL