- 898 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Yitik Yarınlar
Farkında mısınız bilmem, gittikçe uzaklaşıyoruz birbirimizin yüreğinden...
Sevgiye, saygıya, birliğe dair güzel olan ne varsa tükettik, ıradıkça arkadaşlıktan, dostluktan.
En vahimi de akrabalar ve aile fertlerinde yaşanan kopmalardan.
İçler acısı:
Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış sanki.
Öyle ki; konuşurken farkında olmadan parmağını oynatsan,
hamle sanıp, karşı atağa geçecek kadar asabi ve gergin insanlar var.
Gündemin inişli çıkışlı hallerinden, karabasan görüntüsünden şuurumuzu mu kaybettik ne:
Huzursuz, duyarsız, yargısız infazcı bir toplum olduk.
Piştik mi, taştık mı, alıştık mı her neyse artık görünen şu ki;
Olan bitenler karşısında ruhsuz seyircilere döndük, taşlaştık.
Hiçbir sosyal hadise nedensiz değildir.
Yaşadığımız ve üst üste gelen travmaların kökeninde elbette ciddi sorunlar, nedenler yatmaktadır.
Konunun uzmanı olmamakla beraber, gözlemlerime dayanarak diyebilirim ki,
insan; insanlığından çıkma noktasına doğru hızla sürüklenmektedir.
Bilinç kaybı, hızla değişen gündemin ağırlığı ve yoğunluğu, ekonomik sıkıntılar, bilinçsiz tüketim...vs.
Kendisine güvenmeyen, sürekli bir biçimde rol yapan, inandığını değil, inanmadığını savunan, savunmak zorunda kalan insanlarımız.
Varın bu hale gelen insanlardan anlayış bekleyin, erdemli ve tutarlı olmasını bekleyin.
Üstüne bir de hoş görülü olmasını, güvenilmesini bekleyin!
Ah! Benim Cennet Vatanım,
Dostluğu türkülere, cesareti dillere destan olan güzel insanlarım...
Nurten Işılak
Kayıt Tarihi : 2.9.2014 11:25:00
YORUMLAR
Yas Çağı adlı şiirimi hatırladım...
Şiddet ve yas çağı
İçinde bulunduğumuz zaman
Dünden bugüne uzanan seyrinde
Bu iki olgunun ayrılmazlığını
Yaşatıyor şahitliğimizi
Toplumsal çözülme
Bireysel çürümeyi doğurdu
Yansıtıcıların uyarıcı olduğunu kaçırdık
Hayatın biçimlenişi içinde
Ayrıştırma yozlaşma izlekleri taşıyordu
Bizi bize yabancılaştıran çürüme
Yüzleşme bir türlü sahne alamıyordu
Ardına düşülen arayış
Karşısına açmazlar çıkarıyordu
Savrulmanın yasıdır bu yankı
Kötülüklerin dünyasında
Toplum yüzeysel bir sıradanlıkla güdülüyordu
Açmazlar bu dokuyu zehirlendikçe çürüyordu
Çürütenlerin yolunda çürümek isteyenler yürüyordu
Sevgisizlik ikliminin karşısında
Şiddet haliyle yas tutmayacaktı
Nurten hanım tarihe not düşüyoruz bu acımazsızlığı...İnsanın dayanamaması normal...İsyan edeni de teslim olmamış gibi yapanı da bıkmışlığın sonucu....Geleceğimize açılmış bir kör savaşın içindeyiz...
Bir dönemin çarpıcı görünümü...
Şaşırtan, ürküten...
Görürüz ya da gelecek nesillere kalır... Ama mutlak yazılacaktır, tarih notunu düşecektir, "son yıllara dair..."
Sanki toplum mühendislerince "inceden" ayarları yapılmış, ayrıntılarına kadar düşünülmüş bir dönem bu...
İnsanı mı?
Düne asla benzemiyor!
Yarına örnek olması da beklenmiyor!
Yarın olur mu, göçer miyiz hep birlikte o da bilinmiyor...
Çok yazılacak bir konu...
Öyle geçiştirilemeyecek...
Tebrikler "farkında olan" şahsınıza Nurten Hanım...