Etme bulma dünyası
İki sene önceydi tatil amaçlı şehir dışına çıkışımız, farklı yerleri keşfederek hoşumuza giden yerlerde konaklayarak gideceğimiz yere varmıştık. Malum haberimizi alan arıyordu. Tabii ki vakit buldukça dostlarımızın davetine icabet ettik. Uzun zamandır görmediğim ama benim için kıymetli olan bir dostumun misafiri oldum. Hoş kalabalık bir ortam, dostumun ablası, eşi ve dört yaşlarında tatlı çocukları mutlu görünen ilişkileriyle etrafa ışık saçıyorlardı. Arkadaşın ablasının yanında bir bayan vardı, can ciğer gibiydiler, hani bakanlar imrenir. Ahhh ahh iste en acısı da bu ya. Nasıl bir cesaret demek geliyor içimden susuyorum. Biz arkadaşla özlem giderirken, bir çığlık koptu, tabi biz sesin geldiği yere koştuk. Arkadaşımın ablası dış kapıda bir elinde telefon, diğer eli can ciğeri olan arkadaşının saçlarında ve elindeki telefonla vuruyor. Tabi biz olayı bilmiyoruz ve olaya müdahale ediyoruz önce ikisini ayırıp konuyu anlamaya çalışıyoruz. Arkadaşımın ablası eşine sesleniyor yüksek sesle "Gel buraya lanet olsun ikinize, parmağınızda oynattınız beni!" diyerek ağlıyordu. Öyle bir ortam ki, evin kapısı cehennem azabı. Zavallı aldatılan abla bağırıyor can ciğer dostuna "Gözlerimin içine baka baka nasıl yaptın?.." Vicdanı sızlatacak öyle kelimeler çıkıyordu ki kadının yüreğinden…
Meğer arkadaşın ablası eşinden telefonu istemiş annesini aramak için. Maskeler düşecek ya, kadın da çıkmış kapıya ablanın eşi ne mesaj yazmış. "Seni eşinle görmeye dayanamıyorum!" gibisinden mesajları can ciğeri okuyor sonrası ortada. Bu olay beni haddinden fazla sarstı, olaydan bir süre sonra biz döndük, iş güç bizi bekliyordu. Ablasını arada bir sorduğumda yıkılmış bir yuva… Bugün arkadaşım aradı; hâl hatır sormadan bana "Ablam aldatıldı, can dostu tarafından, iki yıl geçti, kadına kanser teşhisi konulmuş, ablamı arayıp hak helallik istemiş. İnsan bir gün öleceğini unutuyor dostum. Ölüm şahdamarından da yakınken, kanser olduğunu öğrenip aramış. Ablam ona seni Allah’a havale ettim. Hakkım helal değil içimden gelmiyor demiş. “Ablamın yüreği yufkadır yediği darbeyi sindiremiyor" dedi. Etrafa baktım ve düşündüm. Erkek mi kalmadı? Bekar mı bulunmadı? “Ya da kimse kalmadı da insan bunu dostuna mı yapar?” Diye düşündüm. Kadın erkek fark etmez. Birinin sahip olduğu yuvayı sahiplenmek, en büyük kul haklarından biri. Çok şey söylemek geliyor içimden ama demiyorum. Milletin karısına, kocasına kendi haysiyetlerini ucuza satanlar durup düşünmeliler. Dilerim ki ya akılları başlarına gelir ya da o maskeleri öyle bir düşer ki, çırılçıplak ortada kalır yaptıkları.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.