- 454 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Darağacı
Arnavut kaldırımları ıslanmıştı. Yoğurtçu; omzunda bir sırığın iki ucuna bağladığı iplere asılı yoğurt tenekeleri, elinde çanı “Yoğurtçuuu!” diye seslenerek sokağa girdi. Çan seslerini duyan kediler sağa sola kaçıştı. Güneş ışıkları su birikintilerinde dalgalanmaktaydı. Büyük erkek ayakkabısı birikintiye bastı. Hemen arkasından küçük bir ayakkabı. “Baba, çoraplarım ıslandı.” Adam duymazdan geldi. Adımlarını daha da hızlandırdı. Çocuk adamın elinden tutmuş arkasından koşar adım geliyordu. Dengesini kaybedip yere düştü. Adam durdu. Kolundan sertçe çekip kaldırdı. “Çabuk ol! Furkan. Otobüsü kaçıracağız.” Çocuk sıyrılan dizini ovuyordu. Adam dayanamayıp kucağına aldı. Koşmaya başladı. Çocuğun sıkıntısı yüzünden okunmaktaydı. Kararsızdı. Cesaretini topladı. “Öğretmenim ‘ocağına incir ağacı dikmek’le ilgili bir örnek bulmamızı istemişti. Ben bulamadım. Sen söylesene.” Adam ya sabır çekti. “Sırası mı!” Sokaktan çıktılar. Otobüs durağa yanaşmaktaydı. Adam tempoyu arttırdı. Nefes nefese kalmıştı. Birden bire fötr şapkası başından uçtu. Durup çocuğu indirdi. “Sen otobüse koş, beklet.” Çocuk fırladı. Adam şapkasını söve söve aldı. Elinin tersiyle tozunu toprağını silkti. Otobüse yönelmişti ki arkasından sıska bir çocuk omuz askısında gazetelerle meydana çıktı. Gazeteyi sallaya sallaya koşuyor, avaz avaz bağırıyordu. “Adnan Menderes asıldı!” Güvercinler önünden havalanmaktaydı. Haberi duyanlar bir an için buz kesmişe döndü. Eller ceplere gitti. Bozuk paralar arandı. Çocuk dört bir yandan çağrılıyordu. Furkan kuyruğun arkasında korku dolu gözlerle etrafa bakıyordu. Babasının gazete aldığını görünce ona doğru sevinçle koştu. Adam gazeteyi açmış okuya okuya yürüyordu. Çocuk adama sarıldı. “Ne oldu baba?” ”Ne olacak oğlum, demokrasiye darağacı dikmişler.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.