- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şahsiyet Kazansın
Klasik anlamda eğitim hor görülmeye başladığından beri yarım yamalak bilgilerle çocuklarımızı yetiştirme çabasındayız. Yeni çocuk yetiştirme yöntemini biz mi anlamadık yoksa anlatanlar mı anlatamıyor, bilmiyorum. Ancak sonucuna baktığınızda bir olumsuzluk göze çarpıyor. Anneler babalar dertli, öğretmenler dertli.
Otuz yaşın üzerindekiler bilirler, eski eğitim anlayışı ile yetiştirildik biz. Çocukluk dönemini yaşadık, ergenlik dönemini, gençlik dönemini… Elbette bizim de problemlerimiz oldu. Biz de büyüklerimizle anlaşamadık, biz de yaşadık o yılları. Ama en azından öğretmen kaşını çattı diye psikolojik buhran yaşamazdık, çevremde kendini jiletleyen bir arkadaşım hiç olmadı ya da ne bileyim en fazla bir sigara kaçamağımız olurdu, hiç uyuşturucu kullanana rastlamadım.
Şu anda Türkiye’yi yönetenlerin tamamı o beğenmediğiniz terbiye ile yetişti.
Ne idi o terbiye?
Uzun süre, belki askere gidene kadar erkek çocuklar söz sahibi değildi büyüklerinin yanında. Bacak bacak üstüne atmaz, sigara içmezdik. Yüksek sesle konuşmak ayıptı büyüklerimize karşı, terbiye tek elden olduğundan baba dedenin yanında oğluna bağıramaz, ödüllendiremezdi dede dururken.
Bir sürü sıkıntı yaşamamıza rağmen büyüklerimizi sorumlu tutmadık, madem bakamayacaktın neden dünyaya getirdin, asla demedik, ayıptı.
Bir ayıp duygusu vardı hepimizdi. Haddimizi bilir, susardık çoğu yerde.
Günler geçti, o susan nesil şimdi ebeveyn oldu. Çağ değişti (!) ya o zaman susan nesil çocukların karşısında yine susar oldu. Aman dediler, çocuk şahsiyet kazansın, aman dediler psikolojisi bozulur… Öğretmen biraz sert davransa koşa koşa okula gittik ağzının payın vermek için.
Aman dedik onların geleceğini temin edelim, yemedik yedirdik, giymedik giydirdi. Bilgisayarlar aldık, dershanelere gönderdik. Ellerini sıcak sudan soğuk suya sokturmadık. Evde hangi kanalın izleneceğine bile onlar karar verir oldu.
Ne oldu sonunda?
Daha iyi bir nesil mi çıktı ortaya? Biz şartları iyileştirdikçe onlar rahata alıştı, tembelleşti, asileşti… İki taş arsında kalmış buğdaylar gibi biz kendimizi feda ettik. Ama elde edilen ürüne bakın.
Ben bir eğitimci olarak psikologların sahasına girmemeye çalışarak tuttuğumuz yolun yanlış olduğu kanaatini taşıyorum. Elbette çocuklar şahsiyet kazanmalı ama bu kadar erken değil. Büyüğe saygıyı öğrenmeli önce. Allah korkusu verilmeli, insanlarla konuşma adabı öğretilmeli… İşte bundan sonra şahsiyetini kazanmalı ya da şahsiyetini böyle oluşturmalıyız. Yoksa tüm bu özelliklerden uzak bir şahsiyet oluşsa ne yazar?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.