Peygamber Cahildi, Siz Alimsiniz Öyle Mi?

• 21 Mayıs 2018 Pazartesi 18:46:47

’Peygamberimiz okuma yazma bilmezdi hehehe’

1400 yıllık bu kuyruklu yalan dün akşam bir tv kanalında ısrarla ve övünülerek zikredilince, konunun üzerine akletmek ve düşünmek gereği hissettim. Zira, peygamberine ilk sözü ’Oku’ olan bir Rab, alaycı ve şakacı bir tavırdan münezzehtir, uzaktır, sıyrılmıştır. Okuma bilmediğini bildiğin birine ’Oku’ dersen, en kısa yaklaşımla eğlenmiş olursun.
Ümmi sözcüğü Arapça’da birkaç anlamda kullanılır; okur yazar olmayan, anaşehirli (Mekke), anasından doğduğu gibi kalan, bilgisiz,anası olan, analı, okuyucu olmayan, yazamayan (yazar olmayan) gibi anlamlarda kullanılır.

Araf Suresi 158. ayetin çevirisi; ’ De ki: "Ey insanlar, ben Allah’ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisiyim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O’nundur. O’ndan başka ilah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah’a ve ümmi olan elçisine iman edin. O da Allah’a ve O’nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz.’
Burada, ’ümmi olan elçisine iman edin’ emri var. Benim anladığım ise, ’Peygamber bu kitabı yazacak yetenek ve bilgiye sahip değildir. O, bir yazar değildir. Bu kitaptaki bilgilere sahip değildir... ’
Yani buradan tutup da; okuyamaz, yazamaz, bilgisizdir gibi tefsirler çıkarmak son derece uç, ağır akıl tutulmasıdır veya bu dinin peygamberini zır cahil kabul ettirmek için ustaca atılmış ve tutmuş bir yahudi mayasıdır!
Yine ilk gönderilen beş ayetten yola çıkarak meseleyi biraz daha netleştirebiliriz:
’1- Yaratan Rabb’inin adıyla oku!
2- İnsanı bir kan pıhtısından yarattı!
3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
5- İnsana bilmediği şeyleri öğretti.’

Peygamber okuma yazma bilmiyor olsaydı, bu diziliş böyle olmazdı. Bilakis ilk inen ayetler, peygamberin okuyabildiğini ama artık kerem sahibi Rabbinin katından gelenleri O’nun adıyla okumasını emrediyor. Yani geçmiş tek tanrılı dinlerin (Musevilik, İsevilik) içerdiği hurafeler yerine, bilmediği şeyleri bildirecek bir Rab garantisi veriyor. Ve dikkat ederseniz ’Okumayı öğren’ değil emir, oku!
Okuma bilmeyen elçisine ’Oku’ diyecek bir Rab bana pek mantıklı gelmiyor.

Ümmi sıfatının geçtiği bir diğer ayet: Bakara Suresi, 78’in çevirisi; ’Onlardan bir kısmı da ümmilerdir...’
Burada bahsi geçen insanlar, zamanın şartlarına göre son derece eğitimli, şairlik, tüccarlık, yöneticilik, vaizlik gibi meziyetleri olan okur yazar seçkinlerdir. Yani ümmi sıfatı burada onlara okuma yazma bilmeyenler anlamında kullanılmıyor; başkentli vurgusu yapıyor ayet.
Ümmi sözcüğünün geçtiği diğer ayetlerde de durum peygamberimize ’okur yazar olmayan’ anlamından uzak, başka ikincil yüklemeler veya mecazlarda kullanılmıştır. Okursanız net bir şekilde görmeniz çok mümkün. Peygamberimize okuma yazma bile bilmeyen cahil etiketi yapıştıranların dayanağı yukarıda yazdığım Araf Suresi 78. ayettir. Diğerleri ’Ümmi peygamber’ olarak yan yana kullanılmıyor zaten.
Düşünün; cihad sonrası esir düşen müşriklere, okuma yazma bilmeyen müslimlere okuma yazma öğretmesi karşılığında özgürlük vaat eden bir peygamber, okuma yazma bilmeyecek? Bilmiyorsa da öğrenmeyecek öyle mi?
Uzun yıllar ticaret yapan, rakamlarla, ölçü birimleri, tartılarla içli dışlı olan bir peygamberden bahsediyoruz.
Gerçekten okuma yazma bilmiyor olsaydı, bu tek bir ayetle geçiştirilemezdi diye düşünüyorum. Ve bu O’nun gerçekten bir özelliği olsaydı, inen dine ters düşerdi.

Bu konuda kılık da hazır... şöyle ki; ’Eğer okuma yazma bilseydi Kur’anı kendisinin yazdığını iddia ederlerdi. Bu yüzden öğrenmedi’
Ne kadar komik değil mi? Diyelim ki ümmi idi. Kendisi yazmasa da, başka birine yazdırabilirdi bu durumda da. Peki bu olasılığı nasıl çürütecektiniz ve önüne geçecektiniz?
Kaldı ki, Allah rasülü’nün Kur’anı kendisinin yazdığı da iddia edilmişti.

Peygamberimize okuma yazma bilmeyen bir eğitimsiz yakıştırması yapanlar ve bunu övünülecek bir meziyet gibi sırıtarak sunanlar okkalı birer kara cahil değil de nedir?
Neymiş ’İlk emir ’Oku’ diye gelince, peygamberimiz ’Ben okuma bilmem demişmiş de felan daa filan...’
Geçiniz bu miş’li muş’lu masalları. Ben Kur’an’da buna dair tek sözcük bulamadım. Bulan varsa bizi de aydınlatırsa memnun kalırım. Bunlar Kureyşli masalları veya hayal gücü fazlaca çalışan muhaddis zırvaları olabilir ancak.

Yazdıklarım kesin doğrudur diye bir iddiam olamaz. Ancak, tek bir ayette ’ümmi peygamber’ diye bir sıfat tamlaması var diye koskoca bir peygamberi eğitimsiz cahil gibi sunmak ve bununla memnun olmak düşünen müslüman işi olamaz.

’Sen kimsin ki bunları yazmak cesareti buluyorsun, çok muhterem hocalarımızdan daha mı iyi biliyorsun?’ gibi düşünecek olanlara şu ayeti şuraya bırakıyorum:
’And olsun biz Kur’an’ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?’ (Kamer,32)
Dikkat ediniz,içinizden birileri hepinizin yerine çıkıp düşünsün, öğüt alsın da size anlatsın demiyor. Veya en akıllı olanlarınız anlamayanlara çoban olsun, yön versin de demiyor. Her birimizi düşünmeye ve öğütlenmeye davet ediyor, her birimizi, her bireyi!

Hata ve yanlış içinde olmaktan Allah’a sığınırım.