- 408 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Liste
Akşam güneşi kadife perdelerin arasından çalışma odasına sızmaktaydı. Odanın yarısı karanlığa gömülmüştü. Siyah takım elbiseli adam ileri yaşına rağmen dinçliğini koruyordu. Boy aynasının önüne geçti. Kravat askılığını süzdü. Lacivert olanı aldı. Boğazına tuttu. Beğenmeyip bıraktı. Lacivert, gri, haki derken mavi olanda karar kıldı. Kravatı bağlarken arkasındaki kapıya doğru başını çevirip seslendi. “Kenan Bey!”
Restoran masaları iftar daveti için hazırlanıyordu. Klasik giyimli komiler bir oyana bir bu yana koşturuyor, hepsinden yaşlı şefleri tıkanan trafiği açmaya çalışan polisten farksız kazaları önlemeye çalışıyordu. Aşçı beyaz kıyafeti kırmızı kepiyle kalabalığın arasından sıyrılıp mutfağa girdi. Işıkları açtı. Çelik tencere, tavaların yansıması duvarları kapladı. Tezgâhın önüne gelip durdu. Mevsim sebzeleri, çeşitli etler seriliydi. Biberleri tek tek kontrol ederken seslendi. “Yamakkk!” Saçı dağınık delikanlı telaşla içeri girip soluğu aşçının önünde aldı. Aşçının gözleri biberlerde soğuk bir sesle “Kep!” Delikanlı ceplerini aradı. Kepi bulup başına geçirdi. Aşçı beğendiği biberi tahtanın üzerine yatırıp eline bıçağı aldı. “Çıkar bakalım kâğıdı kalemi liste yapacağız.”
Altın işlemeli kol düğmelerini özenle gömlek manşetlerine takıyordu. “Kenan Bey, aday adaylarının listesini ver bakalım.” Hemen arkasında dikilen kısa boylu, orta yaşlı adam koltuk altına sıkıştırdığı evrak çantasından bir kâğıt çıkarıp uzattı. “Başkanım buyurun.” Kâğıdı aldı. Göz ucuyla bakıp buruşturdu. “Yaz bakalım Kenan Efendi,” deyip birinci sıradan başlayarak adayları yazdırırken.
Yamak listeyi gözden geçirdi. Düşünceli düşünceli başını kaşıdı. Kısık sesle “Müşteri yemekte soğan istemedi. Sarımsak istedi.”
Başkanın kaşları çatıldı. Yüzünde öfke okunmaktaydı. Yumruğunu sıktı.
Aşçı tezgâha vurdu. “Kendi göbeklerini kendi keseceklerdi!”
Kenan aday listesini çantasına koydu. “Başkanım, başka bir şey yoksa çıkalım mı? Trafiğe takılırsak iftara geç kalırız.”