- 792 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beðeni
ÖÐRETMEN DAYIM
ÖÐRETMEN DAYIM 12-03-2018
Mustafa Uzelli Dayýmdan hep “Öðretmen Dayým” diye bahsediyoruz. Öðretmen Dayým, Öðretmen Dayým, Öðretmen Dayým... O kadar çok bahsediyoruz ki, artýk adýný bile unutmuþtum. O benim Öðretmen Dayým olmuþtu.
Öðretmen Dayým hakkýnda ilk hatýrladýðým; ben 4-5 yaþlarýnda kadarken bana küçük bir þaç tokasý vermiþti. Onu çok beðenmiþtim, saçlarým yerine, küçük parmaðýma taktým. Onunla oynadým, oynadým, oynadým, akþama kadar hiç parmaðýmdan çýkarmamýþtým.
Geçen yýl birinci sýnýfa baþladým. Okuldan gelir gelmez sehpadan uyarlama özel masama oturdum, dinlenmeden, soluklanmadan yemek bile yemeden derslerime çalýþmaya baþladým. Öðretmen Dayým bütün okullarda okul birincisiymiþ, ben de onun gibi okul birincisi olmak istiyordum. Çok þanslýyým ki, o gün Öðretmen Dayým bize gelmiþti. Ona da, çok çalýþýp sýnýf birincisi olmak istediðimi söyledim. Dayým da, çok çalýþýrsan olabilirsin, diye bana güven ve motivasyon verdi. Sonra zor sorularda, derslerimde bana yardým etti. Veee yýl sonunda sýnýf birincisi oldum.
Bu yýl ikinci sýnýfa gidiyorum. Öðretmenimiz, çocuklar bu yýl müzik derslerinde flüt çalmayý öðreneceðiz, dedi. Herkes flütleri aldý, müzik dersleri baþladý. Ama ben bir türlü flütle þarkýlarý çalamýyorum. Kendi kendime kýzýyorum. Dertleniyorum, aðlýyorum. Kaç kere anneanneme ve dedeme söyledim; Öðretmen Dayýmý çaðýralým, gelsin de bana öðretsin dedim. Onlar da, kýzým dayýnýn orada iþleri vardýr, basit bir konu için çaðýramayýz, dediler. Ben de aðlaya aðlaya, çalýþa çalýþa öðretmenimizin öðrettiði 5-6 þarkýyý öðrenebildim.
Öðretmen Dayým ve Ali Ýhsan Dayým Ýstanbul’da yaþýyorlardý. Hacý dedem ve Hacý ninem öldükten sonra ayaklarý biraz Denizli’den kesildi. Ben tekrar görünceye kadar simalarýný unutuyorum.
Bir gün okuldan geldim, baktým evde misafirler var. Birisi, Reyyan bak, Öðretmen Dayýn geldi, diyerek bir dayýmý gösterdi. Ben de hemen hoop, boynuna atladým, sarýldým, hoþ geldiniz, dedim. Sonra öteki dayýma da sarýldým, hoþ geldiniz, dedim. Öðretmen Dayým beni düzeltti. Senin Öðretmen Dayýn benim, O Ali Ýhsan Dayýn, dedi. Bu yýl biraz daha büyüdüm, aklým baþýmda: Artýk unutmamaya, dayýlarýmý karýþtýrmamaya çalýþacaðým.
Öðretmen Dayým, sene baþýnda flüt çalmayý beceremediðimi ve kendisine çok ihtiyacým olduðunu öðrendi. Çaðýrsanýz kesinlikle gelirdim, hiç bir þey Reyyan’ýn dersinden daha önemli olamaz, dedi.
O gün hemen flüt dersleri baþladý. Anneannem mutfakta yemek yaparken biz de dayýmla birlikte salonda, Daha Dün Annemizin Kollarýnda Yaþarken þarkýsýný öðrenmeye çalýþýyoruz. Dayýmýn öðretmede çok özel metotlarý vardý. Þarkýyý ikiye böldük. Önce ilk yarýsýný çalýþtýk. Sonra dayým bana, þimdi balkona çýk, bu kadarýný hatasýz 7 kere çalýncaya kadar çalýþ, arada yanlýþ çalarsan önceki çaldýklarýn sayýlmayacak, yeniden birden baþlayacaksýn, dedi. Ben balkona çýktým, çalýþmalara baþladým. Dördüncüde yanýldým, yeniden birden baþladým. Altýncýda yanýldým, yeniden birden baþladým derken en sonunda 7 kere üst üste hiç hatasýz çalmayý baþardým. Gelip dayýma çaldým. Dayým da, þimdi git anneannene çal, dedi. Ben de anneanneme gittim, anneanne þarkýnýn yarýsýný beþ dakikada öðrendim, dedim ve çaldým. Sonra ikinci yarýyý çalýþtýk. Yine balkon, yine egzersiz ve yine 7 kere hatasýz çaldým. Sonra gelip dayýma çaldým. Sonra iki yarýyý birleþtirerek çalýþtýk. Yine balkonda son egzersizleri yaptýktan sonra anneanneme gittim. O daha yemekleri piþiremeden ben þarkýnýn tamamýný öðrenmiþtim. Anneanneme çaldým. Anneannem, aferin benim becerikli kýzýma, dedi.
Öðretmen Dayým, müzik defterimden temiz bir sayfa açtý. Büyük harflerle baþýna REPERTUVAR yazdý. Bu bir müzik terimi ve benim için yeni bir sözcüktü. Þimdi altýna okulda öðrendiðiniz þarkýlarý ve bugün öðrendiðimiz þarkýyý da yaz, dedi. Ben de hepsini yazdým. Diðer arkadaþlarýmýn repertuvarý 5 iken, benimki 6 olmuþtu. Birdenbire onlardan ileriye geçtim.
“Repertuvar” çalmasýný bildiðimiz þarkýlarýn sayý ve listesi demekti. Öðretmen Dayým, þimdi git Ayþe Teyzene repertuvarýn ne olduðunu sor, bilirse 100 puan ver, dedi. Bilemezse cevabýný hemen söyleme, git anneannene sor, bilirse 100 puan ver, bilemezse cevabýný söyle, sonra da gel Ayþe Teyzene de söyle, dedi. Ben gittim, Ayþe Teyzeme Repertuvarýn ne olduðunu sordum, bilemedi. Geçip anneanneme ayný soruyu sordum, o bildi, ona 100 puan verdim. Sonra gelip Ayþe Teyzeme de cevabý söyledim.
Yeni öðrendiðimiz þarkýyý dayýmla birlikte çalarak Düet yaptýk. Tabii ki Düeti hatasýz yapabilmek için de bir hayli çalýþtýk. Düet kelimesi de yeni bir sözcüktü benim için. Ayþe teyzeme ve anneanneme de düetin ne olduðunu sordum. Bilenler yine 100 puan aldýlar. Öðretmen Dayým her Denizliye geldiðinde bunlar gibi yeni yeni sözcükler de öðreniyorum.
Ertesi günü okula gidince ilk iþim öðretmenime flütle yeni bir þarký öðrendiðimi söylemek oldu. Öðretmenim hem çok þaþýrdý, hem çok sevindi. Yarýn flütünü getir, sýnýfta çal, dedi. Eve gelince de bu haberi dayýma söyledim. Dayým, madem ki okulda çalacaksýn, sana bir þarký daha öðreteyim, arkadaþlarýna iki þarkýlýk bir konser veririz, dedi. Ve bana bir þarký daha öðretti. Her gün yeni bir þarký öðrenebiliyorum. Meðer ben ne yetenekliymiþim?
Ertesi günü okula Öðretmen Dayýmla birlikte gittik. Tabii ki flütler de yanýmýzda. Ben dayýmý öðretmenimize tanýþtýrdým. Sýnýfa girdik, herkes yerlerine oturdu. Öðretmenim, dayýmý sýnýfa tanýþtýrdý. Ve bizim þimdi sýnýfa bir flüt konseri vereceðimizi söyledi. Dayým ve ben flütlerle birlikte sahneye geldik. Flütleri hazýrladýk, birbirimize baktýk, gözlerimizden iþareti alýp birlikte çalmaya baþladýk. Çok güzel çaldýk. Herkes bizi küçük elleriyle alkýþladý. Sonra ikinci þarkýmýzý da çalmaya baþladýk. Herkes kendini müziðin ritmine kaptýrdý, birlikte þarkýyý söylemeye baþladýlar. Dayým, çocuklar, biz yeniden çalalým, siz yeniden söyleyin, ama hep birlikte baþlayalým, o zaman çok güzel olacak,dedi. Birlikte baþladýk, biz çaldýk, arkadaþlarým hep birlikte söylediler, sýnýf þarký ve flüt sesleriyle çýnladý.
Okuldan eve gelince Öðretmen Dayým bu güzel çalýþmayý herkesin görmesi ve dinlemesi gerektiðini söyledi. Bir video çekelim ve sosyal medyalarda paylaþalým, dedi. Videoyu dedem çekecekti. Dayým salonda ýþýk durumuna göre duracaðýmýz yeri belirledi. Biz çaldýk, dedem çekti. Sonra çekilen videoyu birlikte izledik. Dayým sonucu beðenmedi. Yerimizi, konumumuzu deðiþtirerek birkaç video daha çektik. Biz flüt çala çala nefessiz kaldýk, dedem de çeke çeke yoruldu. Hepsini tekrar izledik. Dayým hiç birini medyalarda paylaþacak kadar güzel bulmadý.
Öðretmen Dayýmýn Ýstanbul’da iþleri çok yoðun olduðu için Denizli’ye ancak birkaç günlüðüne gelebiliyordu. Dayým gelince duyan duymayana haber veriyor ve akþamlarý bütün akrabalar bizde toplanýyorduk. Böylece dayým akrabalarý, akrabalar dayýmý bir zaman diliminde topluca görebiliyorlardý.
Bu akþam yine öyle oldu. Yemekten sonra bütün akrabalar bize geldi. Hoþ beþten sonra herkes yerlerine oturdu. Salonda bütün koltuklar doldu. Tabii ki bizim konuklara bir sürprizimiz var: Dayýmla birlikte bir flüt konseri verecektik. Gündüzden konserin adýnýn ne olacaðýný ve açýlýþ ve sunuþ konuþmasýný kimin yapacaðýný dayýmla kararlaþtýrmýþtýk. Konserimizin adý; 1. BAHAR KONSERÝ olacaktý. Açýlýþ konuþmasý ve sunuyu dayým yapacaktý.
Biz müzisyenler sahnede yerimizi aldýk. Dayým; Sevgili konuklar hepiniz Birinci Bahar Konserimize hoþ geldiniz, þimdi size Reyyan’la birlikte Flütle þarkýlar çalacaðýz, dedi. Alkýþlarýn arkasý kesilince konserimiz baþladý. Bildiðimiz bütün þarkýlarý çaldýk. Herkes çok memnun kaldý. Böyle konser olursa, biz her gün buraya geliriz, dediler.
Konserden sonra ikramlar baþladý. Anneannem akþam bize bir sürü misafir geleceðini bildiði için gündüzden epeyce börek, çörek, kek yapmýþtý. Öðretmen Dayým da Ýstanbul’dan gelirken bir kutu tatlý getirmiþti. Bu tatlýlar yünden yapýlmýþ gibiydiler ve yuvarlak, topak topak sarýlmýþtýlar. Adýnýn piþmaniye olduðunu dayýmdan öðrendim. Ýkram servis tabaklarýnda çeþit çeþit yiyecekler ve birer topak da piþmaniye vardý. Piþmaniyeler birer tane olmak üzere herkese yetti. Hem konser, hem ikram... Konserler böyle olsa ben bile giderim.
Misafirler arasýnda Hasan Týðraklý aðabeyim de vardý. Ve onun çok güzel bir akýllý telefonu vardý. Dayým, Onun telefonuyla çekersek videomuzun daha güzel olacaðýný biliyordu. Dayým kendisinden rica etti, biz bir kez daha çaldýk. Hasan Abim de çekiverdi. Dayým Onun çektiði videoyu beðendi.
Dünkü konser çok baþarýlý geçmiþti. Çok hoþuma gitti, çok sevindim. Ertesi günü yine konser yapmak istedim. Ama bu sefer konser ücretli olacaktý. Biletler 10 Lira. Ali Ýhsan Dayým ertesi günü sabah erkenden bize geldi. Dün akþam gelmediði için ilk konseri kaçýrmýþtý. Ben ona, üzülmemesini, bu akþam yine konser yapacaðýmýzý, ancak bu konserin ücretli olacaðýný söyledim. Ali Ýhsan Dayým çok kurnazdý. Para vermek istemiyor, konseri bedavaya getirmek istiyordu:
-Üzerimde hiç nakit yok, sizde pos makinasý var mý acaba, diye sordu. Ne yazýk ki bizde de pos makinasý yoktu. Pos makinasý olmadýðýný söyledik, sonra Öðretmen Dayýmla salona geçtik. Öðretmen Dayýmýn aklýna parlak bir fikir geldi:
Öðretmen Dayýmýn SAMSUNG, kapaklý, eski bir telefonu vardý. Bunu Ali Ýhsan Dayýna pos makinasý diye yutturalým. Gövde ile kapaðýnýn arasýndan kredi kartýný çekeriz, sonra kapaðýný açýp tuþlarla ekrana 10 yazarýz, her þey pos makinasýna uyuyor, Ali Ýhsan Dayýn da pos makinasý zanneder ve parayý verir dedi.
Telefonu alýp Ali Ýhsan Dayýma gittik. Dayý þimdi pos makinamýz var, kredi kartýný ver tahsil edelim, dedik. O da kredi kartýný verdi. Kartý telefonun kapaðýnýn arasýndan çektik, sonra ekraný açýp 10 yazdýk ve okeyledik. 10 lira hemen aþaðýya düþtü, sonra oradan hoop benim cebime. Konser için ilk 10 lirayý tahsil etmiþtik. Ben sevdim bu müzik iþini. Ýlerde çok büyük konserler verip, çok para kazanacaðým.
Öðretmen Dayýmla geçirdiðim iki gün, iki saat gibi çabucak geçiverdi. Bu sabah uyandýðýmýzda, Ýstanbul’a dönüþ için hazýrlýklara baþlamýþtý bile. Biraz daha kalamaz mýsýn dayýcýðým? Dedim ümitsizce. O da, yazýn seni Akçay’a davet edeceðim. Çok uzun bir zamaný birlikte geçireceðiz. O zaman sana hem flütle yeni parçalar çalmayý, hem de orgla þarkýlar çalmayý öðreteceðim, dedi. O zaman hiç üzülmedim. Sarýldýk, öpüþtük, vedalaþtýk. Ben okuluma, Öðretmen Dayým da Ýstanbul’a gitti.
Ýstanbul’a varýnca videomuzu YouTube’da yayýnlayýverdi. Canlý performansla konserimizi izleyemeyenler Youtube/Reyyan Mergen adresinden izleyebilirler. Videomuz bir ayda 67 kez görüntülenmiþ ve izlenmiþti. Videomuzu izleyenler ve beðenenler her gün artýyor. Yeni videolarýmý, güzel þarkýlarýmý bekleyiniz.
Sevgilerimler...
Reyyan Mergen
MUSTAFA UZELLÝ
ÖNEMLÝ NOT: SAYFADA AÞAÐIYA DOÐRU ÝNEREK, FLÜT DÜETÝMÝZÝ DÝNLEYEBÝLÝRSÝNÝZ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.