- 781 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İtibar
İtibar
İtibar anlayışı çok farklı anlamlar içeriyor. Kime göre, neye göre, hangi ortam ve hangi şartlara göre itibar?
Karnı doyan, güvenliğini sağlamış az da olsa özgürlüğüne kavuşmuş olan insan için itibar, önemli hüviyetlerden biri gözüküyor. İtibarlı olmanın olumluluğu kadar itibarsız olmanın olumsuzluğu birbirini iten mıknatıs gibidir. En belirgin anlamda esnafın itibarı veya itibarsızlığını gözlemliyoruz.
Değer, kıymet, ayar gibi derecelendirme yapan sözcük sınıflamaları da beraberinde getirir itibarı. Kabul görmüşlük toplumun yargılarına, anlayışlarına, kültürüne, yaşanmışlıklarına ve bunun gibi birçok vasıflara göre şekillenir. İnsanın ilk birlikteliğinden beri gelen bu silsile, ilahi olan ve dışında ki inanışlarla da kendini gösterir. Fizyoloji ve ruh bütünlüğü çerçeve-sinde kimliğini bulur.
Nasıl ki insanın şeytani yönü insanı hep olumsuz istikamete sürüklediği gibi bunun tam tersi olan yapıcı, olumlu hasletleri daha genel ifadeyle meleki yanları büyük resimdeki yerinin şekillenmesinde en önemli etkenlerdendir.
Geniş perspektifte bu olayın kritiğini yaptıktan sonra gelelim şiirin ve şairin itibarı mevzusuna. Şiir ve şair toplumun dinamiklerinden birisidir. Toplum içinde şiir yazan, kendini şair gören hatırı sayılır bir zümre var. Coğrafyalara göre bazen az bazen çok değişkenlik gösterse de şair ve şiir hep olagelmiştir.
Duygulu, zarafetli şair, tabiatı, insanı, aşkı, sevgiyi imbikten süzer adeta. Türlü türlü rayihalarla karıştırıp şerbetler gözlemlerini. Müzikle, raksla, sözle dünyamızı daha şen yaşamanın ipuçlarını dizer satırlara. Maddeye sahip olan insan mana âleminde daha çok kendini bulur bu şekilde.
Daha güzelini yazmaya çalışan şair bir ömür başkalarıyla yarışır gözükse de kendisiyle yarışır adeta. Bu yolda emek veren şair ve şiir bu vesile ile pişer değer bulmaya başlar. Kendisini bulmaya başlayan şiir, şair için kıymettir itibardır adeta.
Nasrettin Hoca’nın, “ye kürküm ye” benzetmesi gibi kişilerin dış görünüşüyle değerlendirildikleri bir toplumda, şair maddeyi aşıp mananın anlam bulduğu bir istikamete sürükler okuyucuyu ve yoluna böyle devam eder.
Huzura kavuşma, huzurlu kalma çabasında olan şair, kelimelerin raksında kendini yaşar bir yerde. "Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar şairin. Sussan acıtır, konuşsan kanatır" diyen Oğuz Atay gibi acıları depreştirir, hüzünlere tercüman olur kimi zaman şiir.
İtibarı arayan şair ve şiir, bu amacın peşinde koşar belki de. Gizliden veya alenen olabilir bu çaba. Kimi kazanır kimi bulamaz ama çabalar insan, çabalar şair. Sesini duyurmak ister şair. Şiirinin kabulüyle, dünyanın en iyi mısraların sahibi olmak ister. Daha genel ifadeyle, ölümü bile bile baki kalmak ister yazdıklarıyla.
İlkay Coşkun
09.09.2015
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.