- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ALİ EKREM BOLAYIR KİM ?
ALİ EKREM BOLAYIR KİM?
1867-1937
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 15 Mayıs 2018
……………………………………………….
Saygıdeğer okurlarım; bilgisayarımı önüme alıp da,, yazmaya başlayınca, aklımda kalan ünlü isimlerden söz etmek, onları günümüze taşımak geliyor içimden. Bu da, bana zevk veriyor. Halk dili ile konuşacak olursak, çütü beş para etmez sözler beni rahatsız ediyor. Bu düşünce ile, bu günde size Vatan Şairlerimizden, Namık Kemal’ın biricik oğlu, Ali Ekrem Bolayır’dan söz edeceğim. Yazımın başlığında Ali Ekrem Bolayır kim dedim ama, O’nu genç kuşaktan çok az kişinin tanıyacağını sanıyorum. Şimdi size ondan bir kısa kesit sunacağım. Bilmeyenler tanısınlar, bilenler de bilgi tazelemiş olurlar diye düşünüyorum.
Ali Ekrem Bolayır, İstanbul’da 1867 senesinde doğmuştur. Dört yaşında iken Hobyar Mahalle Mektebine başlamıştır. İlk tahsilini tamamladıktan sonra bir sene kadar Fatih Askeri Rüşdiyesine devam etmiştir. Özel derslerle idadi tahsilini tamamlayan Ali Ekrem Bolayır, babası Rodos Mutasarrıfıyken Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenmiştir. Oğlunu asker yapmak isteyen Namık Kemal, bir dilekçe ile Sultan II. Abdülhamid Han’a müracaat etmiş ise de, dedesi buna mani olarak padişahtan Şura-yı Devlete veya Hariciye Nezaretine tayinini rica etmiştir. Sultan bu iki teklifi dikkate almayıp, Ali Ekrem’i Mabeyn’e almıştır. Bu göreve alındığında 20 yaşında olan Bolayır, 18 yıl bu vazifesini sürdürmüştür.1908 Eylülünde Cezayir-i Bahr-i Sefid Valisi olmuştur. 1 yıl sonra görevden alınınca İstanbul’a dönmüştür. 1910’da Darülfünunda Edebiyat Müderrisi olmuştur. 1912’de tekrar Akdeniz Adaları valiliğine tayin edilmiştir. Balkan Savaşları sırasında Yunanlılara esir düşmüş ise de esareti kısa sürmüş ve İstanbul’a dönmüştür. Tekrar Darülfünun’a müderris olmuştur.1922 yılında Yahya Kemal’e vekaleten 3. Kez Darülfünun’a tayin edilmiştir. Birkaç ay sonra asıl olarak ders vermeye başlayan Ali Ekrem Bolayır, buranın üniversiteye çevrildiği tarihten 1933 yılına kadar bu vazifesinde kalmıştır. 1937 yılında hayatını kaybetmiş ve Zincirlikuyu Asri Mezarlığına gömülmüştür.
Burada biraz da edebi kişiliğinden söz etmek istiyorum. Ali Ekrem Bolayır, daha 10 yaşında iken şiirler söylemeye başlamıştır. Babası bazı mısralarını düzelterek ona yardımcı olmuştur. 17-18 yaşlarında iken düzgün manzumeler yazmaktaydı. İlk neşredilen eseri “Dağ” adlı mensuresidir. Önceleri İlham, sonra da Ayın Nadir takma isimlerini kullanmıştır. Servet-i Fünun’da yazmaya başladıktan sonra asıl şahsiyetine kavuşan Ali Ekrem Bolayır, bir süre sonra Tevfik Fikret’le aralarında ayrılık çıkınca Servet-i Fünun’u bırakarak Malumat’a geçmiştir. Ali Ekrem’in dili ihtişamlı olduğu için Türkçülük cereyanına katılmamıştır. Bazı manzumelerinde tekellüflü (ağır) bir dil kullanmış, tamlamalara bağlı kalmıştır. Dile hakim olan şair, 1908’den sonra hece vezni ile şiirler yazmış ise de bu vezni aruzdaki gibi başarıyla kullanamamıştır. Gerçekleri romantik bir tarzda ifade etmek onun bariz özelliklerindendir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.