TÜRK DÜŞMANLIĞI
Türk tarihinin istismarını yapanlar, sadece ezelden Türk’e husumet
besleyen dış güçler değildir. İçimizdeki sinsi oyunların
planlayıcıları olan ve zaman zaman kaşımaktan geri kalmayan alçak
grupların birer tezgahı olarak sahnelenen oyundur.
Her buldukları boşluğu iyi değerlendiren bu grup, para
musluklarınıda ellerinde bulunduran gizli birer çete gruplarıdır.
Yunan ve Ermeni gibi tarihten gelen paranoyalarına esir
düşmüş bu milletlerin neredeyse oyuncağı olan içimizde ki bu alçak
takım, edindikleri ekonomik güç ile bir gece de hükümet kurup hükümet
devirir hale gelmiştir. İçinde bulunduğumuz bu çağın laçkalaşmış
düzeninde yoğrulan, yüce Türk Milleti, ekonomik sıkıntıların
getirdiği ızdıraptan olsa gerek üzerinde sinsice planlar yapan bu
karanlık yüzlüleri maalesef tanıyamıyor; dost kim düşman kimdir
seçemez hale geliyor.
Toplum bilinci ve Türk töresi inancından bilerek uzaklaştırılan Türk Milleti kendi çaresizliğine terk edilmiş gibi görünüyor.
Çağın bu kaosu içinde önünü görmekten aciz millet başka topluluklarin alışkanlıklarını kültür edinir hale geliyor.
Millet olma bilincine varamamış içimizdeki hain takımı, medeniyet
diye dayattığı Batı kapısında Türk’ü esir almak istiyor. Tarihin sayfalarında savaş meydanlarında yapamadıklarını bu Milleti cahil ve
yoksul bırakarak "biz Türk’ler biz şey başaramayız" noktasına getirmek istiyor.
Bütün amaçları bu değil mi?
Özünden kopmuş bir Milletin kendisini ne tarif etmesi mümkündür,
nede başka milletlerin arasından sıyrılıp yükselmesi.
Türk töresi geleneğinin çoktan unutulduğu,Türk’ü Türk yapan ögelerin çoktan
sarsıldığı gerçeği ortadadır. Bunu bilen dışarda düşman içerde hain
grup Türk’ün iradesine çoktan engeller koymuştur.
Rum Ortodoks kiliseleri bugün Batı’ya kadar uzanan Türk düşmanlığı
fikrini yayan en büyük gruptur. Osmanlı egemenliği altında yaşamış
olmalarının verdiği kompleks ile Türk’leri aşağılama ve küçük düşürme
politikalarını asırlardır sürdüren Yunan’lılar bu çirkin oyunlarında başarılı olmuşlardır.
Bu gün 1915 olayları diye dillendirilen söz de katliamın
çığırtkanlığını yapan Ermeni’lerin yalanlarını bir dönem Ermeni’leri
kullanan Rus’lar ve İngiliz’ler de çok iyi bilmektedir.
İnanç ekseninde buluşan bu Milletler Türk’ün geçmişte Batı kapısına
kadar gelmiş olmalarını içlerine hala sindiremiyor görünüyorlar.
Kaldı ki İngiliz ve Rus kaynaklarında gerçek magdurların Türk’ler olduğu ortada iken, bu pis oyunların tezgahlayıcıları kendileri olduğundan açıklamak şöyle dursun, Ermeni
yalanlarına çanak tutmaya devam etmektedirler.
Müziği, yemeği, folklorik kültürleri, davranışları, duygusallıkları
bize çok benzeyen samimi masum yunan’lılar da bu oyuna yıllarca alet
olmuş, militan Ortodoks’ların bitmeyen Türk düşmanlığına katılmışlardır.
Türk’ün insancıl ve kin beslemez meziyetini bilen bu alçak hain gruplar, Türk’ün unutkanlık hastalığını iyi bildiğinden var gücüyle geçmişten bugüne kudurmuş köpek gibi salyalarını akıtabiliyorlar.
Ya Türkiye?
Yine sistem, yine sistem ve onun bitmeyen zaafları, yüce Türk
Milletine yapması gerektiğini, bir türlü anlatamıyor ve devlet
eliyle Türk’ü dünya Milletleri gözünde alaşağı eden düşmana karşı
kendini ve kendi doğrularını anlatamadığı gibi anlatanlarıda susturuyor.
Peşin hükümlü ecnebi kafası tarihin geçmiş sayfalarında gurur ararken, tarihi gurur ve şeref dolu bir millete bu sistem SUS! diyor.
Sistemin kendisi kompleks yuvası olmuşken Yüce Türk Milletine söz
söylemek pek evla gelmiyor.
Dünya’ya Türk’ün imajını rencide eden Yunan kafası, Yunan kültürüne
sempati ile bakan Batı’ya sırtını dayayarak Fenerbahçe yollarında en
büyük nifak-ı dikmek istiyor.
Kendi töresini hiç etmiş, ecdadın mirasına sırt dönmüş, büyük Atatürk
ten sonra cumhuriyeti bile değiştirmiş kafalar; AB kapısında
oynaşmanın verdiği onursuz politikalar ile bütün tezgahlanan oyunlara eyvallah çekiyor.
Neredeyse devlet politikası haline gelmiş
Yunan Milliyetçiliği kadar olamayanlar, Türk töresine sahip
çıkanları azarlıyor, içindeki devşirmelerin yardımıyla dizginlemeye
kalkıyor. ABD den icazet alınmadan paşa olunamayan bir ülke haline
getirilen bu güzelim cennet ülke de onursuzluk adına herşey sergileniyor.
Paşalar sultasında demokrasiler sekteye uğratılıyor, Türk töresine sahip çıkanların seceresi okunmuyor, 30
bin can almış eli kanlı terör yuvası bir türlü dağıtılamıyor
ve "elimizde yetki yok" diyerek Millete dert yakınır hale geliyor.
Yüce Türk Milletinin bağrından çıkan Mehmetciğin şehit edilmesi
neredeyse olağan bir durum halini alıyor.
Tarih boyu Türk’e kefen biçmeye çalışan ecnebilerin kahpece ve sinsice uygulamaya koydukları oyunlar ya çözülemiyor, yada görmezlikten geliniyor.
Büyük Türk Atatürk’ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözünü bile
algılamaktan uzak kafalar, mezarında büyük Türk’ün kemiklerini, yüce
Türk Milletinin de vijdanlarını sızlatıyor.
Batının önyargıları ve paranoyaları Tarihinden bihaber yaşayan Türk
Milletini rencide ediyor.
İçimizdeki Yunan kafalı devşirme zihniyetler bir başka intikam alıyor bu Milletten.
Kaldı ki Türk korkusu ecnebi Batı’nın ruhlarına işleyen şizofrenik bir vakadır.
Teşhisi imkansız olduğu gibi tedaviside mümkün değildir.
Fakat ne yazik ki 300 yıl öncesinden tuvalet nedir bilmeyen Batı,
temizlik anlayışını Türk’lerden öğrenirken, geri bırakılmış Türk’lere
bugün şapkayı ve parfümü icad eden Fransa eliyle kendi banyo ve
klozet takımlarını satar haline geliyor.
Batı kapısında neredeyse medeniyet dilenen bir ülkenin elbette
uğrayacağı akıbet bundan farklı olamazdı. Kaldı ki kendi kültür ve tarihine yabancı kalmak ise en yıkıcı darbe bizlere.
Bunu başaranlar ve başartanlar Türk kisvesine bürünmüş Türk
düşmanından başka birileri olamazlar. Batı kapısında aş ve iş için
gitmiş gariban Türk ise horlanıyor, itiliyor, aşağılanıyor kimin umurunda?
Büyük Atatürk’ün Batı’ya ve zihniyetine bakışını bildikleri halde birileri
tınmıyor, görmezlikten geliyor. Çünkü zirveler ve sözüm ona aydınlar
devşirmelerin cirit attığı mekanlar haline çoktan gelmiş.
Türkiye de Türk’ler bu yüzden hor görülüyor: Bu yüzden iki yakaları bir araya
gelmiyor. Osmanlının sıra sıra gemilerle zulümler altından kurtarıp
getirerek İstanbul’un en güzel yerlerini tahsis ettiği Yahudi
çocuklarının, bilmem ne sabetaist kökenli yahudi dönmelerinin bu
ülkede söz sahibi olmasından kaynaklanan gizli eller, sistemi avucunun içinde tutuyor.
Bu gün bir çok medyanın köşelerini kapmış kaç yahudi olduğunu saymak
için parmaklarım kafi gelmiyor. Sizler isimlerini bir hatırlayınız,
her yazılarında ve kelamlarında bu Millete nasıl saldırdıklarını göreceksiniz.
Kaldı ki geçmişin acılarını ve komplekslerini içinde barındıran
Yunan ve Ermeni’den çok içimizdeki devşirmelerin bizi nasıl sekteye uğrattığını göreceksiniz.
Bu ülkenin ekonomisini ellerinde bulunduranlar kimler? iyi düşününüz.
Güç onların ellerinde.
Adı Türkiye olan bir ülkede Türk’ten başka herkes konuşur haldedir bugün.
Fakat çirkef ve hokkabaz bu çağın döneceği günlerde çok yakındır.
Oğuz soyunun evlatlarının atası Bilge Kağanın sözlerine kulak
vereceği günler çok yakındır.
Türk korkusu içinde kin güdenler ve içimizdeki satılmışlar oldukca
bizler yeniden kendi külünde ateş bulmaya gayret edeceğiz.
Bu güzel ülkenin kurucusu büyük Türk’ün sözleriyle veda ediyorum. Çünkü en güzel sözü o söylüyor. Allah’a emanetsiniz.
...........................
K.Kurultay
Efendiler,
Avrupa`nın bütün ilerlemesine yükselmesine ve medenileşmesine
karşılık, Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlana durmuştur.
Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa`dan nasihat almak,
bütün işleri Avrupa`nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri
Avrupa`dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir"
6 Mart 1922, Büyük Millet Meclisi
YORUMLAR
'Rum Ortodoks kiliseleri bugün Batı’ya kadar uzanan Türk düşmanlığı
fikrini yayan en büyük gruptur..'
BENCE ÖYLE DEĞİL NEDEN BU KADAR ABARTILIYOR Kİ ?
SEN NASIL KENDİNİ YÜCELTİYORSAN ONLARDA ONU YAPIYORLAR.
YÜKSELMEK İÇİN BİRİLERİNİ....
HERKES KENDİ GÖRÜŞÜNÜ SAVUNUR .
ÖNEMLİ VE GEREKLİ OLAN NE?
kiton tarafından 10/16/2008 11:50:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
O kadar çok şey içiçe geçmiş ki?
Adeta toz duman herşey..
Yazınızdan değil, ülkedeki çarpıklıklardan bahsediyorum..
Fakat yazınızı da sonuca ulaşmakta yetersiz bulduğumu söylemeliyim, çoğu bölümüne katılsam da..
"Türk tarihinin istismarını yapanlar, para musluklarını elllerinde bulunduran bu gizli çete guruplardır"
"İnanç ekseninde buluşan bu Milletler Türk’ün geçmişte Batı kapısına
kadar gelmiş olmalarını içlerine hala sindiremiyor görünüyorlar."
"Neredeyse devlet politikası haline gelmiş
Yunan Milliyetçiliği kadar olamayanlar, Türk töresine sahip
çıkanları azarlıyor, içindeki devşirmelerin yardımıyla dizginlemeye
kalkıyor"
"Bu gün bir çok medyanın köşelerini kapmış kaç yahudi olduğunu saymak
için parmaklarım kafi gelmiyor. Sizler isimlerini bir hatırlayınız,
her yazılarında ve kelamlarında bu Millete nasıl saldırdıklarını göreceksiniz."
"Bu ülkenin ekonomisini ellerinde bulunduranlar kimler? iyi düşününüz.
Güç onların ellerinde."
Şeklindeki değerlendirmelerde bulunduktan sonra aslında sonuca da ne çok yaklaşılmışdı..
Öncelikle biz Türkler bir inanç ekseninde buluşamadık bugüne kadar.İnanç ekseninde olduklarımızın bir çoğunu da bizzat kendimiz aşağıladık, yok farzettik (Araplar örneği)..
Bizzat üst düzey yöneticilik yapmış kesimlerde Türkün şamanizme dönmesi gerektiğinden bahsedenler oldu, İstiklal Marşındaki islami motiflerden rahatsız olan emekli paşalarımız oldu.
Adeta Türk'ü, en önemli özelliği olan İslamşiyettenb uzaklaştırmak için seferberlik ilan edenlerden, yazınızda bahsi geçen zümrelere karşı olanların içlerinde de var maalesef..
Batıdaki, Türk düşmanlığı tamamen İslamiyetten kaynaklanıyor bildiğimiz gibi.Çoğu batı lisanında Türk demek İslam demekle eşanlamlı hala.
Bahsedilen sermaye guruplarının, diğer sermaye gurplarını nasıl ezdiklerini, Anadolu sermayesinin başını kaldırmasına nasıl müsade etmedikleri..BUnlar için nasıl yeşil sermayeler,dinci sermayeler senaryoları uydurdukları ve bu kendilerinden gayrı sermaye oluşmasına izin vermeyenlerin kimlerle işbirliği yaptıklarını, medyanın köşelerini tutanlarla, ekonominin dümenini elinde tutanlarla, bu sermaye oyunlarına irtica, şeriat vb. korkuları körükleyerek al gülüm ver gülüm ilişkiler içinde olanlar da bazen yazınızda bahsedilen Türk düşmanlığı yapanlara sitem ediyorlar.
BU yüzden çoğunlukla farklı görüşler taşıyanlar bir araya gelebiliyor ne ilginç.
Marksistlerle, maocularla , çetecilerle mafiayla kendilerine vatansever diyenler bir araya gelebiliyor!!
Türk ortodoks kilisesi, emekli askerler yazıda bahsi geçen medya köşecileri de işbirliği yapabiliyor ve bunların hepsine karşı dünya görüşündekiler de bazen bu yapıyı destekleyebiliyor..ÇOk ilginç vesselam..
İçeriğinden faydalandığım bu yazınız bana değişik yönlerde fikir jimnastiği yaptırdı..
Edebi anlamda da derli toplu bir yazı.
Selam ve saygıyla...
Edebiyat-i bir sitede siir ve edebiyat dostlarinin arasinda ne yapmaya calistiginizi anlamis degilim..
Sanirim sanal gazetede köse yazarligina soyunmussunuz, lakin nerede bu yazilari yayinladiginiza ve sitenin aslolan iceriginin ne oldugunami bakmadan üye oldunuz saniyorum, dahi bu yazilarinizin edebiyat evet altini cizmek istiyorum~~~~~~~~~~~~EDEBIYAT~~~~~~~~~~~~~~~
Adina ne yarar saglacagida kocaaaaaaaa bir soru isareti..
Dil, din, irk ayrimi ile nereye varmak istediginizi ve EDEBIYAT sitesinde sanat adina paylasimda bulunmaya calisan insanlari neden bu polemige sürüklemeye calistiginizi, yada bunu bu sitede yapmak ile acaba kimleri TÜRK olmakla veya olmamak ile yargiladiginizida anlamis degilim
HEPIMIZ TÜRKÜZ VE TÜRKCE YAZIYORUZ FARKINDA ISENIZ!!
EDEBIYAT ADINA NE VERMEYE CALISIYORSUNUZ SIZ ?
YA DA SÖYLE DIYEYIM BU YAZINIZ MESELA HANGI EDEBI ÖLCÜ ILE VEYA KALIP ILE KALEME ALINMIS HECE VEZNIMI NAZIMMI NESIRMI UYAKMI DURAKMI SESLI SESIZ HARF ÖLCÜLERIMI VS BEN GÖREMEDIM DOGRUSU........
EDEBIYAT SIZCE NEDIR?
CEVAP BEKLEMIYORUM ZATEN YORULMAYIN BENCE!!
BASARILAR DILIYORUM!
ELIF TÜRK tarafından 10/16/2008 7:27:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yazinizi hayretle ve ibretle okudum..Bundan onceki yazilarinizdada dogru buldugum,bulmadigim bir kac gorusunuz vardi..Bu normaldir sizin dogrulariniz size fikirlerinizi kabul etsemde etmesemde boyle bir ozgurlugunuz var ve bunu kullanirsiniz..Bu yazinizda ABD DEN ICAZET ALINMADAN PASA OLUNAMAYAN BIR ULKE HALINE GETIRILEN den kastiniz nedir..Turkiye cumhuriyeti sinirlarini ve bu ulkenin birlik ve beraberlegini kani cani pahasina koruyan gozleyen ve gozeten ic ve dis mucadelelerinde onlarca yuzlerce sehit veren Yuce Turk milletinin bagrindan cikmis mukaddesiyeti olan bir orduya dil uzatmaya cesareti nerden buluyorsunuz..Benim komutanim,sehit olan bir eri icin gunlerce goz yasi doken ulke insanim ABD den icazet almaz olsa olsa icazet verir..(Bunu başaranlar ve başartanlar Türk kisvesine bürünmüş Türk
düşmanından başka birileri olamazlar.) tanimlamasi icinde olanlardansaniz Turk kelimesini sakin olaki agziniza almayin..Size buyuk gelir.
Ulu onderimiz Mustafa Kemal ATATURK un Turk milletinin dogasina geleneklerine en uygun buldugu ve elbette Yuce Turkiye Buyuk Millet Meclisininde onayladigi yonetim sekli Cumhuriyettir..Bir Anayasa si vardir..Oyleki bazi maddelerini degistiremez degistirmeyi teklif dahi edemezsiniz..Yoksa sikinti buradamidir..Benim devletimde devamlilik esastir..Isinin ehli yetismis vatanini milletini seven Hukukcularimiz,Hakimlerimiz,savcilarimiz guvenlik guclerimiz siyaset adamlarimiz bu birlik icin gece gunduz calismiyorlarmi..Oyle isinin ehli ve profesyonellerdirki ne doldurusa gelirler nede galyana...PKK elebasisi Abdullah Ocalan in oldurulmesi bu ulke menfaatine olsaydi emin olunki daha ucaktayken bu is tamam olurdu..Yada su an bulundugu ceza evinde cinnet gecirmis bir asker tarafindan vurulurdu..Ve bunun icinde kimseye hesapta vermezdik icazetde almayiz..Hukuk derseniz eger oda olur..Bilinsinki bu ulke sahipsiz ve ulke insanim caresiz degil..Hani bir yerlerden bu yerlestirilmeye calisilsada nafile..
Turk lerden kastiniz Dunyada yasayan Turk lermidir yoksa Turkiye cumhuriyetinde yasayan Turkiye cumhuriyeti vatandaslarimi..Bosnak lar,pomaklar,arnavut lar,cerkez ler,tatar lar,gurcu ler,laz lar,kurt ler ,azeri ler,arap lar yani Turkiye Cumhuriyeti vatandaslari..Yani komsularimiz okul ve hatta silah arkadaslarimiz..Baba soyundan amcalarimiz hala larimiz anne soyundan dayilarimiz teyzelerimiz..Yengemiz,enistemiz yada bizatihi esimiz kocamiz karimiz bu evliliklerden olan cocuklarimiz yigenlerimiz..Turkiye Cumhuriyeti Vatandaslari..
Benim dost cephemde bunlar var..Ben Turkiye Cumhuriyeti Vatandasiyim..Dusmanlarimi bilecek kadarda akilliyim..
Azerbaycan i,Kazakistan i,Kirgizistan i,Ozbakistan i,Turkmenistan i,Tacikistan i hic gorme sansiniz oldumu..Ben gordum biliyorum..Fransiz larin Ingilizlerin Portekizlilerin bir zamanlar kolelestirdigi Afrika yi da gordum Hala burdayim..Ve bir zamanlar burada yasayan insanlarin ulkelerinide gordum...
Turkiye Cumhuriyeti Vatandasiyim ve elimde tasimaktan gurur duydugum Ay Yildizli bir pasaportum var..Ben dostumuda dusmanimida sinir kapilarinda hep goruyorum bu kissadan hisse olsun..
Rahmetli Babam Karadeniz li Rahmetli Annem Sivas li ben Ankara dogumluyum..Turkiye Cumhuriyeti Vatandasiyim..
Okuyan tum dostlara saygilarimla.
Ersal Demir
Lome/TOGO
Salt milliyetçilik ekseninde ülkemizin sorunlarına çözüm bulmak imkansızdır.Evrensel diye tabir edilen ilkelere saldırmadan çağdaş dünyada yerimizi almak mümkün.Ancak kendi ulusal irademiz içinde Sezarın hakkını Sezara vermesini bir bilelim.Kıçını pisliğini temizlemeden camiye girip boy gösterenlerin,dini istismar edip halkı ve ulusu soyarak fakirleştirenlerin olduğu yerde gerçek mümin ile sahtesini ayırmak imkansız hale gelmişken, hakiki milliyetçi ile sahtesini de bunlara eklemeyelim.Atatürk'ün adını telaffuz etmeden geleceğe ilişkin asla politika belirlenemez.Emperyalizm dediğimiz kan emici canavar sadece ve sadece şövenist politikaları hayata geçirerek kan emmeye devam eder.Yoksa ne silah satabilir ne de Irak'ı işgal edebilirler...
Bütünüyle haklısınız haklıyız ama ne çare ki kendimizi öyle teslim etmişiz ki Avrupa ve Amerika fikirlerine.Sizinde yazınızda belirttiğiniz gibi şehitlerimizn katilini kendi ellerimizle besletiyor bize bu ardından gittiğimiz sinsi ülkeler.Adına da insan hakları mahkemesi diyorlar.Peki bu şehitler insan değil mi onların nazarında?
Saygılar
1302 Ermenibeli Savaşı ile Ekim 1918 Mondros dönemsel bakışlı Türk tarihselliği arasından çıkıp, daha perspektif bakan diyebileceğim bu yazınızı kısmen başarılı buluyorum.
Türkbilim ve Türk kimliği her türlü Batı merkezli ve de siyasal milliyetçi etken/edilgen kavramsal yaklaşımlardan uzak olmalı..
Bu -loji ve izm- farkıdır sevgili kardeşim.
Esenlik.
Göktürkmen tarafından 10/16/2008 1:10:37 AM zamanında düzenlenmiştir.