- 847 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
hayat
Bazen hayatı karıştırıyoruz, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, acı ile tatlıyı, sevgi ile nefreti, yaşam ile ölümü...İşte bu da öyle bir şey, nerde başlıyor hayat karıştırıyoruz ...bazen zıtlıklar bile özdeşleşebiliyor, nasıl bir şeydir bu bilir misiniz?
Hayata neresinden bakarsanız bakın bir yerde güneş yine batıyor ve yeniden doğuyor....Bir şekilde sürüyor hayat...Kimilerine göre bir çember etrafında dönmek hayat demek, kimilerine göre o çemberi döndürmek....Neden sürekli dayatılanı yaşıyoruz?
Neden bir çember ve çevresinde dönen insanlar var ve bu çemberi döndürenler, yalanıyla, hilesiyle, hırsıyla, insanları bir deney faresi gibi kullanan zihniyetler...Kim suçlu?Kimin suçu bu?Hayat mı?...En kolay cevap bu...Aslında bunun suçlusu bizleriz, kendimiz...Kendilerini bir yerlerde bırakıp dönüşebilen insanlar...Dönüştükleri hayatlarda bir şeylerin eksik olduğunu
unutan insanlar...
Ne eksik biliyor musunuz?
Kendimizi sevemiyoruz biz ve kendimizi sevemediğimiz için başkalarını da sevemiyoruz...Doymak bilmeyen midemizi doyurmak için yüreğimizi aç bırakıyoruz....
Oysa sahip olunacak o kadar güzel şeyler var ki, belki soyut, ama somut olandan daha değerli...Mesela neden gökyüzünü sahiplenmeyeyim ki, ya da bir yıldız neden benim olmasın ki, ya sevgi benim olsun ya da ben sevgi olayım...durmadan akan bir nehir, sonsuz mavi neden benim olmasın ki?
Bir şeylere sahip olmak için dokunmak mı gerekiyor?
Her dokunduğumuzu kirletiyoruz, dokunmamak daha iyi...
Her şeyi bir kenara bırakıp bir dakika düşünmek yeterli anlamak için....Ne kadar taparsanız tapın maddeye, ne kadar köle olursanız olun yalan hayatlarınıza, bir gün ölümdür sonumuz ve o soğuk taşa sadece adımız yazılacak....Yaşarken sadece midenizi doyurmak için yaşarsanız yüreğiniz hep aç kalacaktır, bu sizi öldürmez belki ama insanlığınızı unutturur....
Unutmak için neden yaşayalım ki?....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.