kaotik
görmezden geldiklerimiz, var demektir aslında
ama görmemek başka
çünkü bir daha bakmıyorsundur eskiden gördüğüne
gerek duymadığın
gereksizdir senin için
ya eksikliğini hissetmezsin
ya da o eksikliği bir başka şeyle dolduruyorsun demektir
vefanın merhametle uzak akrabalığı olsa da
borç ile kan bağı vardır
alacağın dolaylı uzantısı
vicdanın frikikten yediği gol sonrası
rövanşı alma arzusudursinsice
herkes doğru olsun ister karşısındakini
şeffaf olsun ister
iyi de olsun ister bi zahmet
lakin
kimse kimsenin iyiliğini istemez esasen
çok kişi dedikoduya bayılır
ama sorsan kimse sevmez
çünkü herkes
herkesin olanını söyler
kendince
duyduğu
bildiği kadarıyla
demişken..
iki kişinin bildiğini
üçüncü kişi de bilir
ama biri daha var
bilenlerin ve bilenleri bilenin bildiğini bilen
başka biri
..
YORUMLAR
Dedikoduyu sevmiyorum.dedikodu yapan insanların arasında da sağlıklı bir ilişki kurulacağını düşünmüyorum.ki dedikodu ahlak anlayışımıza hoş gelmez.
Şimdi yazıyı okuyunca dedim dedikodu neden yapılır ya da kimler yapar.
Insanlar bence sevmedikleri kişilerin arkasından konuşur.bu da kıskançlık ve sinsiliğin belirtisidir bana göre
Boş insanlar insanlarla uğraşır
Kendini değerli kılanlarsa kendileriyle..
Her zaman ağır bir taş gibi durmalı.
Ve böyle ortamlardan uzak durmalı.
Güzel bir paylaşımdı.
fransız
aslında yazının bütününde dedikoduya çok fazla yer vermedim
ama niyeyse dedikodu ağırlıkla ele alınmış :)
yalan ve daha beteri iftira olmasın da ne olursa olsun..
ya da hepsi olsun
ki insan
bir yalan ya da iftira ardından karşısındakinin tavrını görsün
bilsin
tanısın iyice..
Ya hu o ne ki ...
Yine bir muhabbetleri olanlar olanlar hakkında konuşsun eyvallah da bir de hiç alakadar olmadıklarımız hakkımızda olmadık yorumlar yapıyor falan ya işte o daha büyük olay :)
Fasarya işte bunlar hep.
Ne diyor Orhan Veli:
"gec bunlari, anam babam, gec;
gec bunlari bir kalem;
bilirim ben yaptigimi. "
fransız
bu dengesiz ihtiras
bu sebepsiz hırs
ya da..her neyse :)
şaka bir yana..ki şakanın altında yatan gerçeğin her hakkı mahfuz kalsın
en çok irite eden... tek başına kalma korkusuyla aklını emanet edenlerdir
ki her yerde oldukça fazlacalar ne yazık ki,,
İşin özeti herkes kendi iyiliğini düşünüyor. Bu bir gerçek.
Her şeyin özünde kişinin kendini mutlu, iyi ve değerli hissetmek istemesi yatıyor.
Bencildir insan.Karşısındaki kişiyi olduğu gibi seven var mıdır bilemiyorum.
Dedikoduyu sevmiyorum çünkü dedikodu ile başlar kınama, kul hakkı ve iftiraya kadar gidebilir ki bu çok tehlikeli. Başlı başına günah nedeni.
Görmezden gelmek ise aynen dediğin gibi aslında o kişinin varlığının farkında olmaktır. Çünkü özellikle yapılan bir şeydir ama bir zamanlar gördüğünü artık görmemek ...işte en kötüsü de bu sanırım. Bunun anlamı artık o kişi için yoksundur.
Yazıyı çok beğendim, öyle can alıcı noktalara değinmişsin ki.
Selamlarımla fransız
fransız
dedikoduyu seviyorum diyene rastlamak mümkün değil...yapan da yapmayan da sevmediğini söyler..mesele iftira boyutuna geçmeden en az zararla konuları kapayabilmek sanırım
insanı,,bilhassa unutmayanı yaralayan en büyük ceza..unutulmaktır
bundan daha fenası ise.. unutmaya sebep başka bir varlığın yerini alması
bir zaman sonra var ile yok arasında anlamlar yer değişiyor
hayat işte..
teşekkür ederim gamzelim..selamlar
dedikodunun sebebi,insanlara yalan söylemek,bir şeyleri gizlemeye çalışmaktır,şeffaf olmamak,insanların kafasın da soru işaretleri bırakmaktır..yani hırsızın hiç mi suçu yok hesabı,dedikodu yapanlarda mı bütün suç :)
fransız
dedikodunun da yalan gibi renklere ayrılması taraftarıyım..
beyaz
siyah veya pembe gibi kategorilere bölünmeli bence
iki kadın bir araya geldiğinde ne konuşsun..siyaset ya da maç mı..veyahut akşama ne pişireceğini falan filan
yani dedikodu ister istemez olacak..iki iki dört :)
dedikodu yapanlar kadar dedikoduya malzeme verenlerde de kabahat olsa gerek..ki sanırım söylemek istediğin buydu
yalansız olsun..varsın adı dedikodu olsun
illa yalan olacaksa da zararsız olsun :)