DALGALARIN KIZI
Dün gece ay yüzlü güzel, saçının kâfir bir telini, benim asi boynuma kement eyleyip; bütün arşı dolaştırdı. Her gördüğüm yıldız sanki acılarımdan halk edilmiş gibi, bana acı ile gülümsüyordu. Sonra büyük bir yıldıza geldik, adı Züleyha yıldızı olan bu yıldızda ,yüzlerce huri vardı. Her biri birbirinden güzel, yağmur dudaklı hurileri göstererek bana sordu-Bu huriler mi güzel? Yoksa ben mi güzelim-Asi boynumu saran kâfir saçının misk kokusu öyle sarhoş etmişti ki beni-senden güzeli var mı?- Dedim.
Beni aldı bütün hayallerimi paçavra gibi saçarak, yedi kat arzın dibine götürdü. Arzın bütün kuyularını gezdirdi. Sonra bir kuyuya geldik büyük ve derin bir kuyu adı Yusuf kuyusu.-girer misin ?- dedi. Mest olduğum cemalindeki nurda hayal sandalımın küreklerini çekerken- “sen neye layık gördün ise ben o’yum“ ,dedim.
Sabah ezanında bir kilisenin avlusuna bıraktı, boynumdan saçının telini, iliklerimi çekercesine çıkardı. Sonra boynuma günahlarımdan sırma sırma örülmüş kara zünnar taktı. Şeytanı çağırdı ve dedi ki –gündüzleri senindir. Geceleri gelip alırım- ve kayboldu gitti alın çizgilerimin derinliğinde.
Bir kâfirin esiri oldum,
Yoldaşım oldu şeytan,
Ne din kaldı ne de iman
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.