- 907 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SİZ KARŞIDAKİNE VERDİĞİNİZ DEĞER KADAR DEĞERLİDİR!
SİZ KARŞIDAKİNE VERDİĞİNİZ DEĞER KADAR DEĞERLİDİR!
Yaşlı adam, kızlarını kendisine yük olarak görüyor, bedeni yorgun düşüp, kendisini taşıyamaz duruma geldiğinde, kendisi gibi yaşlı olan karısı ve kızlarına bakamayacağını, o gün geldiğinde ne yapacağını kara kara düşünüp duruyordu!
Ömrünü eşi, evlilik yaşı çoktan geçirmiş olan büyük kızı ve dünyalar güzeli 17 yaşındaki küçük kızıyla birlikte çiftliğinde geçiriyordu.
Bir gün dünyalar güzeli küçük kızının evlenip gideceğini, yaşı hayli geçkin ve çirkin olan büyük kızının ise, evde kalmasından epeyce endişe ediyordu!
Nihayet bir gün kendince bir çözüm yolu bulmuştu. Vakit geçirmeden, planını devreye sokmuş, afiş tarzı bir ilan hazırlamıştı.
Afişte şunlar yazıyordu!
Büyük kızım Sümeyye’yi 4 İnek karşılığında evlendireceğim! Ve küçük kızımı Esra’yı ise 12 İnek karşılığında evlendireceğim!
Yaşlı adam hem bir an kızlarından kurtulmak, hem de torun sevebilmek için hazırladığı kızlarının resimlerinin de bulunduğu afişleri uygun gördüğü belli noktalara asmıştı.
Aradan çok geçmeden afişi gören zengin bir iş adamı arabasını durdurmuş, afişin dibine kadar sokularak, en ince ayrıntısına kadar incelemişti.
İş adamı hemen oradan ayrılarak hayvan pazarına gitmiş, en iyisinden cins olmak üzere tamı tamına 20 tane inek almış, köylülerin şaşkın bakışları arasında yaşlı adamın çiftliğine gitmişti!
20 İneği çiftlik kapısında gören yaşlı adam, bunca inekle gelen biri ancak ve olsa olsa küçük kız için gelmiştir diye düşünür! Ki zengin adam da o niyetle gitmiştir zaten. Yaşlı adam gelen misafiri en iyi şekilde ağırlar. Nihayet konu kızlara gelip dayanır. Yaşlı adam büyük kızı için dört inek, küçük kızı için ise, 12 inek istediğini, ama büyük kızda pazarlık yaparak iki eneğe kadar inebileceğini dile getirir! Küçük kız içinse pazarlığın söz konusu dahi olamayacağını söyler!
İşadamı; madem siz büyük kızınızı pazarlığa açıp, küçük kızınıza da kati bir değer biçmişsiniz, bu durumda ben büyük kızınızı alıyorum der! Yaşlı adam iki ineğe büyük kızı verdim diye sevinirken, İşadamı; ben büyük kızınıza 20 inek veriyorum der!
Hemen oracıkta tokalaşıp helalleşerek zengin işadamı kızı da alarak çiftlikten ayrılarak uzun sürecek bir balayına çıkarır! Balayı sonrası kız, yaşlı anne babasını ve kız kardeşini özlediğini bu sebeple ailesini görmek istediğini kocasına söyler!
İşadamı kızın bu isteğini normal karşılar ve makul olan en kısa sürede kızın elinden tutarak köye giderler. Kızla el ele tutuşan zengin iş adamını köylüler tanır. Köylülerden birisi müjdelemek için çiftçinin kapısına koşar ve müjdeyi verir. Eniştesinin kendilerine doğru geldiğini, ama yanında başka bir kadın olduğunu söyler.
Yaşlı adam bir anda kaygılanır! Nasıl olur bir başkası yanında olur diye mırıldanır!
Az sonra zengin damat ve kızı el ele tutuşmuş çiftliğin kapısında görünürler! Yaşlı adam damadını tanır ama elinden tutuğu kızın kim olduğunu tanıyamaz. Tam yaklaşırken onun o 4 inek değeri biçtiği kızı olduğunu tanır! Baba kız birbirlerine sarılarak özlem giderirler. Nihayet büyük aile masası kurulur yemeler, içmeler, masada kuş sütü dahi eksik değildir!
Sohbet sohbeti kovalar durur. Bir ara yaşlı adam suskunlaşır. Tek kelime dahi etmediği gibi dalıp gitmiştir! Belli ki bir şeylerin muhasebesini yapmaktadır! Bunu fark eden iş adamı damat, hayırdır dalıp gitmişsiniz bir sorun, ya da sizi mutsuz eden bir durum mu var diye sorar.
Yaşlı adam; Benim anlayamadığım, dört inek değer biçtiğim kıza pazarlıkla neredeyse ben bir ineğe dahi fit olacağım kıza, siz hiç tereddüt etmeden yirmi inek vererek alıp gittiniz. Ve döndüğünüzde benim o çirkin kızımdan eser kalmamış, tamamen bir başka olmuştu. Bunu nasıl becerdiniz? Diye düşünüyordum!
Zengin iş adamı; Evet siz kızınıza dört inek değeri biçmiş hatta bir ineğe bile fit olacağınız düşüncesiyle oldukça değersizleştirmiştiniz. Ama o kızın seksen inek değerinde olduğunu biliyordum. Bu yüzden de 20 inek vermekten tereddüt etmedim! Yani sizin anlayacağınız, “Siz karşıdakine verdiğiniz değer kadar değerlidir!”
Her daim değer veren birilerinin olması dileğiyle.
Not yukarıda okuduğunuz öykü; Kitabın adını ve yazarını hatırlamadığım, uzun yıllar önce okuduğum bir kitaptan aklımda kalanları, zenginleştirerek, farkındalık yaratma adına farklı bir tat ve farklı bir bakış açısıyla beğeninize sunmak istedim!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.