MORİ MORİ MORG KORİ KORİ KORK
İkimizde Türk olduğumuz halde hiçbir şekilde anlaşamadık. Hatta aynı yörenin insanlarıyız. Kültürümüz aynı, yemeklerimiz aynı, dualarımız da aynı. Tarhanayı ikimizde acılı severiz orda anlaşıyoruz iş duygulara gelince sarpa sarıyor. Gözlerine bakmalıymışım onlar her şeyi söylüyormuş. Bizim sarman da bana hep bakıyor bişey söylediği yok acıktığı zaman biraz sırnaşıyor, miyavlıyor ben anlıyorum. Sen niye konuşmuyorsun direk söyle işte ne istediğini. Yok öyle olmamalıymış. Seven bilirmiş. Valla seviyorum billa seviyorum da gözlerinden anlayamıyorum insaf et lütfen. Bir çift ela göz işte bana bişey söylemiyor. Ha illa bişey diyorsa gori gori gork mori mori morg onu anlıyorum.
Sen hep bir şeyler ima ediyormuşsun gibime geliyor. Yemin ederim artık tükendim paranoyak hale geldim. Her halinden bir şeyler çıkarmaya şifreleri çözmeye çalışıyorum. Elimi tutuyorsun çok korkuyorum çarşıda, ne demek istiyorsun? Beni çok mu seviyorsun, yanımda olmaktan mutlu musun? O zaman o aldığın kazağın rengini beğenmediğimde ne o haller günümü berbat ediyorsun. Hani elimi tutmuştun noldu şimdi. Mavisini alsaydın daha iyiydi. Valla korkumdan ölüyorum. Vücut dilin ne diyor onu da bilmiyorum. Belki holi sori sorg fori fori kork diyordur.
Ben dışarı çıkalım dediğinde dışarı çıkmayı anlıyorum. Yani evi terk etmek. Sen ne diyorsun güzelim. Hani bir gün çıkmamıştım işten gelmiş yorgundun. İki saat başımın etini yedin. Neler varmış sende yok bunalmışsın, sana değer vermiyormuşum, evde tıkalı kalıyormuşsun, kıymetin yok muymuş. Neler neler. Ekmek kuran çarpsın öyle değil sadece yorgundum. Ben çıkalım desen sen de yorgunum desen ben sadece tamam derim. Sen herhalde tari tari ting fari fari fink diyorsun. Hiç bir şey anlamıyorum.
Çocukluğumda bir çizgi film vardı "yakari" onu bile anladım da;
N’olur biri bana anlatsın kurban olayım. Bu kadınlar ne diyor.