Yetmişti yıllarda Almanya’da gurbetçiydim.
Hildesheim şehrinin şellarten köyünde ikamet ediyordum.
Bahçeli, iki katlı şirin bir evdi.ev sahiplerim yaşlı bir çiftti.
Çok güzel bir dostluğumuz vardı
Zamanla anne, baba seviyesine ulaştı bu dostluk. Çok iyiliklerini görüm.


Bu güzel insAnların mezhepleri ayrıydıBeyefendi katolik. Hanımefendi efengalişti.
Baba önce eşini efengaliş kilisesine birakır, sonra kendi ibadet hanesine giderdi.
Ve aynı rutin içinde evlerine dönerlerdi
O kadar sevgili ve o kadar saygılıydılardı ki ben imrenirdim onlara
Onlardan çok şey öğrendim Almancamı ilerlettim
Ayrılırken de ağlayarak ayrıldık toprakları bol olsun öldüklerde.


Gelelim bizde durum ne?
Bu gün sayın Kılıçtar oğlunun amcasının cenaze töreni vardı Cem evinde.
Ne yazık ki protokolde siyasilere taslamadım, Sayın İlhan Kesiciden Başka.
Çok üzüldüm yurdumun güzel insanlarına örnek olmaları gereken siyasilerin tutumuna
Yazık hem de çok yazık.
Çünkü bizde bir atasözü vardır(baş nereye giderse, yayk oraya gider diye)
Büyüklere düşen davranışlarıyla topluma örnek olmak değilmidir dostlar?

Alevilerin güzel bir düsturu vardır.
Eline, beline, diline sahip ol.
Yaniçalma, nefsine hakim ol, kırıcı olma yapıcı ol.
Peki biz sünnilerde bu hasletler yok mu var.
Şimdi size bir soru
Biz mevlana hazretlerinin şu güzel çağırısına değer veriyormuyuz?
Ne olursan ol yeterki gel.
Evet yüreği zengin Ufuku Engin bir düşünüre saygı duyan
Kaç kişiniz?
Yazık oluyor bu millete hem de çok yazık

Güler Elmali