- 885 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O ESKİDEN /miş
Bir zamanlar soba vardı.
Sobada tezek, saman, odun, kömür yanardı ve kül çıkardı.
Kül ihtiyacı olan, olmayandan ister alırdı.
Yani “komşu komşunun külüne muhtaçtı”
(kül neye yarardı? bu ayrı bir hikâye)
Şimdi ne soba var, ne de kül kaldı.
Şimdilerde komşunun külüne değil, komşunun ‘Doğal Gazına’ muhtacız.
Demek ki, bazı atasözleri zaman içinde anlamsızlaşıyor/muş
“komşu komşunun gazına muhtaç” oluyor/muş
Evrende her şey değişim içindedir, ”değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.”
Siz bakmayın, otuz sene sonra karşılaştığımız arkadaşımıza “sen hiç değişmemişsin” dediğimize.
O ‘lâf-ı güzaftır’ yani, laf olsun torba dolsun babındandır.
Değişime ayak uyduranlar rahat yaşarlar, değişime kapalı olanlar sıkıntı çeker.
.
*muzaffer yıldırım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.