Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
@ahmetzeytinci

Hep Daha Fazla Daha Fazla

15 Nisan 2018 Pazar
Yorum

Hep Daha Fazla Daha Fazla

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

455

Okunma

Hep Daha Fazla Daha Fazla

Bitmiyor istekleri insanoğlunun... Hırslarını da dizginleyemiyor çoğu kere... Bir evin var oturacak, üç tane daha olsun... Bir de yazlığın olsun, ona da tamam. Antalya’da var, Fethiye de, bir tane de Marmaris’de olsun... İki tane iş yerin var, şube sayısını arttıralım, beşe altıya çıksın. Nasıl olsa fazla mal göz de çıkarmaz can da çıkartmaz...

Beylik bir laf vardır bilirsiniz ’’Tüketim toplumu olduk.’’ derler. Doğrudur, ancak üretim olmadan tüketimde olmaz... Eski zamanlarda insanlarımız sanki daha kanaatkardı gibi gelir bana, gibisi fazla öyleydi... Şimdi ki bebelere bakıyorsunuz hepsi marka tutkunu... Ayakkabılar o tanınmış firmadan, kazaklar gömlekler başka tanınmış firmadan. Analarınız, babalarınız da marka mı bilirlerdi? Anneleri, babaları ne alırsa onu giyerlerdi...

Markete giriyorsunuz neskahve alacaksınız, on tanesi bir arada. Çorap alacaksınız beşli paketler halinde... Tuvalet kağıdı alacaksınız altlı ve on ikili halde idi, şimdilerde yirmi dörtlü otuzlu yapıyorlar nerede ise... Kardeşim yirmi dört tane tuvalet kağıdını ben altı ay da bitiririm yahu! Hadi iki ay sonra öldüm gittim...

Zamanı da hızla tüketiyoruz, dostlarımızı da, sonra da olan bize oluyor, devayı psikologlarda psikiyatrlar da arıyoruz... Devletler ve devletlerin başında ki buzdolabı suratlı devlet başkanları da böyle... Onlarda kendi insanlarını tüketiyorlar... Bilirsiniz İngiltere’ye atfedilen bir deyim vardır ’’Üzerinde güneş batmayan imparatorluk.’’ derler... Yani elinize aldığınız o dünya atlasının ta en doğusundan, ta en batısına kadar sömürgeleri olmuştur zamanında... Dünyayı versen doymazlar, daha daha derler hep. Başka gezegenlerde başka ülkeler varsa oraları da ele geçirmeye bakarlar... Oysa paylaşmak dünyanın nimetlerini, hem de kardeşçe ne kadar güzel ve anlamlıdır...

Herkes daha fazla ilgi, daha fazla sevgi bekliyor karşısındakinden... Peki sen ne yaptın kardeşim bir birey olarak, kendi toplumunu sevmek için, diğer insanları sevmek için? Ben, ben, ben deyip durdun. Karşında ki insanın fikirlerine değer verdin mi? Halbuki insanların bilmesi lazım ’’Paylaşıldıkça çoğalan tek duygu yoğunluğu sevgidir.’’

Kıskançlık da insanı yiyip bitiren duygulardan birisidir. Onun şusu busu var, benim niye yok? Oysa tevekkül içinde olan bir insan da kıskançlık olmaz. Tevekkül tam bir teslimiyeti gerektirir, kadere rızayı gerektirir... Seksen tane fabrikası olan adam da, bir tane kulübesi olan adam da en nihayetinde ölecektir... Ölüm Hayatın en büyük hakikatlerinden birisidir... Daha fazla sevgi isteyelim, daha fazla iman isteyelim Rahman’dan, daha fazla maneviyatımız tabi ki olsun, daha fazla sabırlı olalım. Ancak daha fazla mal mülk, para, sizi bilmem, bana çok da lazım değil. Namerde muhtaç olmayalım yeter...


AHMET ZEYTİNCİ

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hep daha fazla daha fazla Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hep daha fazla daha fazla yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hep Daha Fazla Daha Fazla yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
kadiryeter
kadiryeter, @kadiryeter
16.4.2018 21:34:38

Üç tâne uskumru balığı, uzunlamasına ortadan dilimlenmiş yağlı tavada pişiyor...

Dilimlerden birinde ilgimi çeken garip ve sürekli bir hareket dikkatimi çekti;
Baktıkça- baktım... durmuyor balık... “yandım, of... yandım vay” der gibi iki, üç hareketi sürekli tekrarlıyor ve sonra durup aynı hareketi sürdürüyor... İçimden, aklımı yitiriyorum diye geçti...
Olmadı, gidip fotoğraf makinemi aldım, tavanın başına geldim; kamera ayarına getirip, az önce anlattığım hareketleri kayda aldım...
Çünkü, gördüklerimi birisine desem inanmaz- inanmasını da bekleyemem.

Belli ki, balık sıcağı görünce “vay anam” deyip inliyordu... yürek şişmesini görmeliydiniz.

Yapabileceğim tek şey, tavanın altındaki ateşi söndürmek idi... balığın hareketleri kesildi ve
düz geniş tabaktaki tost ekmeği dilimlerinin üzerinde hareketsizce kaldı.
*
Yediklerimizin, devletleri pişmiş balık görüp yiyenlere göre; kokusu hoş ve lezzetli balık gibi görmesini yadırgamıyorum...
Tâ ki, kendini yakalanacak kadar balık yerinde kalmayı, yaşamak sayanlar gibi değil;
akıl bağışlanmış İnsan olduğumuzun bilincine varılana kadar.

Sağlıkla kal... balıksız kalma... hayvan haklarını savunuyorsan, öldürülmüş balık alma!.

kadiryeter Kadir Yeter. 16 NÎSAN 2018 Pazartesi. TRABZON.

w.edebiyatdefteri.com/173213-hep-daha-fazla-daha-fazla/
Ahmet Zeytinci'ye
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.