- 624 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Toprak damlı ev
bir şiirimde şöyle oluşmuş dizeler ,
kaldık çadırsız aşiretlerde ,
garipmi garibim köylü kızı.
düşünüyoruımda hep olmaz kadınlara aşıklıgımız,mahzunlugumuz kimsesizligimiz daha önemlisi susturuluşumuz KONUŞMA...DÜŞÜNME....uslu çocuk ol.....
görünen o ki bizler hüznün bataklıgındayız. gülümsemek yitik ülkemde bir toprak kokusu, yar evucunda bir yürek sıcaklıgı. onun içindir belki anlatamadık anlaşılamadık..
gittik acemice sevilmiş boş kahkahalarda tesilli arayan yaban dişiliklere aşık olduk .belki hiç bir şeydik bu ülkede belki çok şey. hücresel gelgitlerinde ömrün .kabul edilmez yalaklıklar arasında kendimizce var olmaya çalıştık.
belki diyarbekirinde şehrin toprak damlı evde küçelerden küçe sevdik .balkonu kantarmalı Tarancı apartmanı.
bilirmisiniz .. hala burnumda kokusu anamın yaptıgı yufka ekmegin.ürkek çorbalara kaşık sallamak varmış usta...
-dört yanım puşt zulası .
ne demiş şaiir -aysel git başımdan,
ben sana göre degilim.
şimdi şehri alaiyede en batak duygularında ruhum.
kimsesiz kedicikler gibi aç ,vede yorgunum.
halbuki bizimde vardı hayallerimiz devrimler yapacak ekmegi paylaşacaktık.
sonra geceleri şiirler yazacaktık akmı ak karanlıklara..
koşup katacaktık heybesine umudu..
hikayelerde aglaşmak olmayacaktı......
çünkü biz toprak damlı evde bir lokma ekmegi helalinden ,
suyu temizinden yudumlamıştık.....
ama yetmedi insanca yaşamaya dürüst olak niçin veya kime kime karşı dürüstlük bilemiyoruz.korka korka nefes alıp en çılgın hastalıklarla kavgalı ,erişilmez sevdalara tutkun oluyoruz.ne çare histerik ayak izleri var yalanında kavganın .birde ölüm var.kapıda duran ıslık.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.