SEN GİDELİ
Sen gideli şu kadar zaman geçti ile gelmeyeli şu kadar oldu aynı şeyi mi ifade ediyor?
Günler geçti, aylar geçti, yıllar ve mevsimler geçti sen hala gelmedin…
Sen gideli; günler geçti, aylar geçti, yıllar…
Sizce gittiğinden sonra geçen zaman mı daha uzun; gelmesini beklediğinizi süre mi?
Ne fark eder ki…
Madem yok, madem gitti; ayrılık zamanını hangi ölçü birimi ölçebilir?
Madem yok, madem daha gelmedi geçen süre neyle tarif edilebilir ki?
“Yoluna göz dikeli yıllar oldu gelmedin” demiş şair.
Belli ki beklenmiş dönüşü. Karakoç ise şöyle terennüm etmiş ayrılığı:
“Beni düşünmüyorsan kendini düşün
Herkes seni kınar oldu gel gayrı”
Sen gideli…
Gelmeyeli…
Şu kadar zaman oldu, şu kadar süre geçti…
Hasret ve ayrılık yan yana durmuş hep.
Hasret ve beklemek komşu olmuş…
Belkiler, giderimden, gelirime daha yakın durmuş…
Umutlar var olandan yana değil, olmayan şeylerin sonucu olmuş.
Beklemek, gözlemek, umut etmek, temenni etmek…
Bir yanında ayrılığın, bir yanında hasretin, bir yanında…
Yani…
“Çok yanında” olmuş…
“Sen gideli şu kadar zaman geçti” de geçen zamanı hesaplattıran ney ki?
Her ne ise hangi ölçü birimine göre ölçüldü?
Sizce zaman her şey için aynı mı?
Beklenen şey gelse beraber olduğunuz süre ile beklediğiniz süre saatlere ve takvimlere göre aynı olsa bile gönlünüze göre de aynı mı?
Zaman, niye böylesin?
Bazen yıllar gün gibi, günler yıl gibi oluyor insana…
Son olarak, Burhan Bey’e ait bir mısra ile bitirelim:
“Aylar geçiyor sen bana hâlâ geleceksin…”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.