ÇOCUĞUN DÜNYASI
Çocuk ellerinden tutmuş çekiştiriyordu. Sanki bir şeyler söylemek ister gibiydi bakışları.Annesi çocuğun çekiştirmelerine bir anlam veremeyerek yerinden kalktı ve çocuğun peşinden yürümeye başladı.Odaya girdiğinde şöyle bir göz gezdirdi etrafa.Odada onun düşündüğü gibi bir şey yoktu ve her şey yerli yerindeydi.Çocuk odanın ortasında yerde oturmuş; küçük,hayvanlardan oluşan oyuncaklarını etrafına toplamış onlarla oynamaya başlamıştı bile.Bir an kafasını kaldırıp annesine ’Anne sen de gel.’dercesine baktı annesine ve hayvanlarını düzgünce sıralamaya koyuldu.Anne çocuğunun çekiştirmelerinin sebebini arıyordu odanın içine soran gözlerle bakarak.Olumsuz bir şey olmadığına kanaat getirerek döndü ve odadan ayrıldı.Daha bir kaç adım atmıştı ki içeriden gelen bir sesle tekrar odaya yöneldi hızlı bir şekilde.Gözleri hemen çocuğu aradı annenin.Oh…neyse ki çocuk oradaydı, yerinde, en son bıraktığı yerde oyuncaklarıyla oynuyordu.Peki o ses! O ses nerden gelmişti.Odanın içinde biraz ilerleyince,yerdeki cam kırıklarını fark etti hemen.Cam kırıklarının yanında yerde duran bir oyuncakta vardı, eline aldı oyuncağı ve baktı camın kırılmasının sebebi bu oyuncak olabilir mi diye düşünde.Anne şaşkın bakışlarla bir çocuğa bir elindeki oyuncağa bakkaldı bir süre.Sonra çocuğun yanına geldi ve onu kucaklayıp kaldırdı anne.Çocuk annenin gözlerine bir bakış atıverdi ve ardından elindeki oyuncağına dönüverdi hemencecik. Anne çocuğu yere bıraktı ve içeriye odadaki cam parçalarını temizleyebileceği bir şeyler almaya giderken, çocuk annesinin ardından bakakaldı ve eğer konuşabilseydi şunları söyleyebilecekti annesine:-Anne, o camı ben kırdım.Çünkü, ben tek başıma oyun oynamak istemiyorum.Akşama kadar bu odanın içerisindeyim.Burada tek başıma canım sıkılıyor.Ne olur anla beni.
.....
21/07/2007 İskenderun
Yaşar Kara