- 947 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SABIRSIZ ÇOCUK
Beşinci yaş gününü kutlayacak olan sabırsız çocuk, tatlı bir telaş içinde olan anne ve babasını izlemekten kendini alamıyor. Anne, gelecek olan misafirler için mutfakta pasta, börek ve çörekler hazırlama telaşında. Baba, odayı rengarenk balonlarla süslemekte. Adı üstünde sabırsız çocuk, mutfaktan gelen nefis kokulara daha fazla dayanamayarak, bir ara annesinin mutfaktan çıktığını görünce dayanamayıp dalıyor mutfağa. Annesi neler neler yapmamış ki, bu nefis yemeklerden birazcık tatmak ister. "Biraz yese hiç bir şey olmaz" diye düşünür ve her birinden bir parça alır, dayanamayıp doğum günü pastasının üzerindeki meyvelerden de alır. İlk önce çilek, sonra muz, daha sonra çikolatalı kremaya daldırır elini. Misafirler gelmeye başlar, her birinin elinde güzel hediye paketleri var. Sabırsız çocuk hediyelerini çok merak etmekte, bir an önce görmek ister ama annesinin uyarısıyla biraz daha beklemek zorunda. "Bekle biraz, ilk önce misafirlerimizi ağırlayalım, ondan sonra açarsın hediyelerini." Ve anne mutfağa gider, yaptığı o güzel nefis yemeklerden getirmeye. Yiyip içtikten sonra sıra pastaya gelir ve anne ne görsün, pastanın her bir bölümünden birer parça eksilmiş. Ve anne: "Sabırsız çocuk, bu yaptığın çok kötü, böyle olur mu?" diye bağırır. "Ama bekle sen, sana pasta yok çünkü sen yemişsin." Misafirler sabırsız çocuğun haline çok üzülürler, bugün onun doğum günü diye düşünürler ve her biri kendi pasta diliminden küçücük parçalar verirler. Sıra hediyeleri açmaya gelir ve neler yok ki; boyama defteri, boyama kalemleri, ayıcık, oyuncak ilk yardım arabası, kamyon ve hatta pilli tren. Sabırsız çocuk tek tek misafirlerine teşekkür ettikten sonra, sandalyenin üzerine çıkar ve başlar zıplamaya. Annesi uyarır: "Yavaş ol, şimdi düşeceksin ve bir yerini kıracaksın." Ama o o kadar mutlu ki, bir türlü duramıyor. Ve bir ara çatttttt diye bir ses gelir ve sabırsız çocuk kendini yerde bulur. Annesinin söylediklerini dikkate almayan sabırsız çocuk, birazcık canı yanar ama
uzun sürmez, o tekrar ayağa kalkar ve koşuşturmasına devam eder. Misafirler: "İşte sen şimdi büyüdün," derler gülerek. Ve gitme zamanı geldiğinden tek tek sabırsız çocukla vedalaşırlar ve giderler. O çok eğlenmişti doğum günü kutlamasında, ertesi gün okuldaki arkadaşlarına anlatacağı ve göstereceği çok şeyi vardı, o yüzden bir an önce yatağa gitti ve uyudu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.