- 946 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Vatanos ve Musa
…Vatanos Van ilçesinin, bir köyünde 1935 yıllarında yaşayan bir ermenin kızıdır. Yaşadığı köyde üzerine başka bir güzel kız daha neredeyse yok gibidir. Güzelliği ile göz dolduran gençleri arkasından koşturan düğünlerde derneklerde gençlerin gözlerinin üzerinde olduğu bir genç kızdır.
…Aynı köyde ceritoğlu (Cirit oğlu ) aşiretinden bir de aşiret ağasının bekar olan bir köyde namına Memo dedikleri Musa isminde bir genç yaşamaktadır.
…:Musa aslen orta Asya’dan 1200 yıllarında Anadolu’ ya göçmüş Maraş civarlarında kışın oturan yaz aylarında ise Malatya ilinin yaylarında hayvanlarını otlatıp yaylak yapan, Cirit Oğulları aşiretinden olan fakat Cumhuriyet döneminde yayla zamanı sonrasında Maraş iline dönmeyerek Malatya’ nın bir köyünden yer yurt alıp yerleşik düzene geçmek için köye yerleşen zengin aşiretlerden birinin oğludur.
…. Bu aşiret Maraş ta Osmanlı döneminde uzun yıllar Ermenilerle yer yurt yayla için devamlı kavgalı olan birbirlerine yıllarca husumet beslemiş bir aşiretlerden biridir.
…..Vatanos’ ın ailesi aslında hiçbir kavgaya karışmamış Maraş yöresini, hiç görmemiş Van dan’ bile dışarı çıkmamış bir Ermeni ailesidir.
…..Sadece mübadele yıllarında ailesinden bir kısmı Suriye tarafına göç ederken bunlar köylerinde sevilen bir aile olarak kendi topraklarında birkaç Ermeni ailesi ile beraber kalmışlar topraklarını ekip biçerek geçinen biraz’ da hayvancılıkla uğraşan bir ailedir.
…..Vatanos bu ailelerden birinin kızıdır. Genç ve olağan üstü güzel bir kızdır. Köyün gençlerini, güzelliği ile baştan çıkaran namı çevre köylerde bile bilinen bir genç kızdır.
….Günlerden bir gün köyde yeni evlenen biri için bir düğün kurulmuştur. Çevre köylerden gelenler ve kendi köylerinin kadınlı erkekli gençleri toplanmış köy meydanında davul zurna eşliğinde düğün yapılmaktadır.
…..Köyün ve çevre köylerinin genç kızları erkekleri birbirleri ile yarış edercesine giyinmiş kuşanmış düğüne gelmişler çimenler üzerinde marifetlerini gösterirken köyün ileri gelenleri de Cirit oğullarının aşiret reisleriyle birkaç masanın etrafında onları izliyorlardır.
….. Musa ayağına körüklü yörük çizmesini çekmiş uzun endamlı boyunu göstere, göstere birkaç arkadaşı ile beraber düğün yerine gelir daha uzaktan görünür görünmez düğün yerindeki genç kızların gözleri ondan tarafa kayar. Onun gelmesiyle genç kızların oyunları daha da güzelleşir, Bütün genç kızlar ona kendilerini beğendirmek için oynarlar.
…..Fakat aşiret beylerinin bulunduğu yere oturan Musa ‘ın gözü namını duyduğu, güzel Ermeni kızını aramaktadır.
…..Ermeni kızı Vatanos ise, ailesi ile birlikte bir kenarda düğünde oynayan gençleri izlemekte arada bir de kız kardeşleri ile kalkıp kalabalığın arasında oyun oynamaktadır.
…..Musa düğün evindeki masasında bulunan içkiden arkası, arkasına içerken içkinin verdiği cesaretle ortaya çıkar Vatanosla beraber karşılıklı oynamak ister. Vatanos önce biraz nazlansa da dayanamaz Musa ile karşılıklı halkın ortasında oynamaya başlarlar.
….Köyün halkının gözleri bu ortada oynayan iki gençtedir. Vatanos yoruldum der gibi işaret yaparak kenara çekilirken Musa davulculara işaret eder ve Aydın zeybeği çalınmasını ister. Halk düğün yerinde kenara çekilmiş, coşku içinde zeybek oynayan ortadaki aşiret beyinin oğlu Musa’ yı izlemektedir.
….Musa bütün hünerlerini ortada dökerken güzelliği ile ün yapmış Ermeni kızı da kenardan hayran, hayran ailesi ile birlikte onu izlemektedir.
…Düğün biter aradan birkaç gün geçer, Musa ‘ın aklında fikrinde güzelliğine vurulduğu Ermeni kızı Vatanos vardır.
…Bir gün akşamüzeri köyün hayvanlarının yaylımdan döndüğü sırada bir sokağın başında onu görür yanına yaklaşarak kendini çok beğendiğini sevdiğini söyleyerek ailesinden istetmek istediğini söyler
….Genç kız buna dünden hazırdır. Köyde en beğendiği erkek odur ve onunla görüşmeyi kabul eder.
….Bu ilk buluşmadan sonra devamlı olarak buluşan bu iki gencin aşkları gittikçe gelişir. Artık o günden sonra sık, sık buluşup geleceğe dair planlar yaparlar.
….Musa’ ın babası, oğlunu kendi aşiretlerinden birinin kızıyla evlendirmek istemektedir. Bir gün durumu oğluna açarak artık onun evlenmesinin zamanının geldiğini söyler.
….Musa’ nın aklında Ermeni kızı Vatanos olduğu için, evlendirilmek istenen aşiret beyi oğlu Musa, babasına onunla evlendirilirse evlenmeyi ancak kabul edeceğini söyler.
….Babası birden kızmaya bağırmaya başlar.
-Bir ermeni kızı ha! Dünyada olmaz, bir aşiret beyinin oğlu şimdi gidecek bir Ermeni kızıyla evlenecek bize cümle alem ne der sonra diyerek kükremeye kızmaya başlar.
….Musa aşağıdan alsa da babasını ikna edemez, aşiretlerinin bir zamanlar Ermenilerle kanlı bıçaklı olduklarını birbirlerine bir zamanlar düşman iki ırk olduklarını söyleyerek, bunda ısrar ederse evlatlıktan red edeceğini ve bir daha yüzüne bakmayacağını söylemeye başlar.
….Musa gece yarısı evden çıkar atına biner ve ortadan kaybolur. Sabah olup babası ahıra vardığında oğlunun atının yerinde olmadığını görünce kızı kaçırdığını sanarak doğruca kızın evine gidip kapılarını çalar.
….Kapı açılır bir bakar ki karşısında oğlunun evlenmek istediği Vatanos isimli Ermeni kızı vardır. Oğlunu sorar orada olmadığını öğrenince, belki komşu köylerden birine gitmiştir nasıl olsa akşama döner gelirdir diyerek kızın evinden oradan ayrılır kendi evine işine gider. Bir daha aramaz.
….Musa bir daha geri dönmez, oradan şehre gitmiş oradan da bir uçağa binerek, İstanbul ‘n yolunu tutmuştur. İstanbul’da birkaç gün kaldıktan sonra hazırlıklı geldiği için Almanya’ya gider yıllarca orada kalır çalışır bir Alman kızıyla evlenerek yine babasının sözünü tutmamış olur.
….Babası oğlundan haber alamayınca her tarafa haber salar onun Almanya da olduğunu öğrenir ama, nerede ve ne yapıyordur bilmez ta ki bir gün kendisinden bir mektup gelinceye kadar.
….Gelen mektubunda evlendiğini kendisini merak etmemelerini iyi olduğunu bir gün dönebileceğini yazmıştır mektubun içine bir de eşiyle çekilmiş bir resmini koymuştur.
….Aradan sekiz on sene geçer Musa bir gün ailesi ile birlikte Türkiye’ye oradan da, Antalya’ ya tatile gelir.
….Eşi Antalya’ ı çok sevmiştir. Bir arsa alarak müttehide verirler ve kendilerine yerleşmek için bir ev yaptırırlar.
…Birkaç yıl sora da Almanya’da kazandıkları parayla buraya gelip yerleşirler, burada kız yurdu kiralayıp çalıştırmaya işletmeye para kazanmaya başlarlar.
….Vatanos ümidini Musa’ dan dan kesince, köydeki dedikodudan kurtulmak için ailesi ile beraber köyden İstanbul’a göçüp oraya yerleşirler.
….Yine aradan zaman geçer bu defa Vatanos ailesi Antalya’ya tatile gelir. Olacak ya bu iki eski dost eski sevgili aileleri ile birlikte, bir gün Kale içinde karşılaşırlar.
…Vatanos hala eski güzelliği ile göz kamaştırıyorsa da, bu defa evlidir ve yanında çocukları vardır.
….Göz göze gelirler yolda durup bakışırlar ama, birbirleriyle hiç konuşmazlar. Fakat yine de ikisinin de gözleri bakışları yüreklerinde düğüm olur. Canları yanar. 10 Nis. 18
Ahmet Yüksel Şanlı er
YORUMLAR
Yazı güzeldi. Fakat zaman zaman harf hataları var. Akıcılığı bozuyor.Giderilmesi lazım. Oldukça sürükleyici idi. Zevkle okudum. Ama öykü yarım kaldı sanki. Devamını bekliyorum.
demirelim_46 tarafından 4/10/2018 7:14:38 PM zamanında düzenlenmiştir.