4
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
704
Okunma
Pelin çocukluğumun kara vicdanlısı..aynada alnımın çatısındaki kuş gözü büyüklüğündeki kelliği görünce, küçük bir kız çocuğunda bu kadar nefret nasıl olur diyorum..büyüdüm anne oldum. anne olarak küçük kız çocuğundaki nefreti hatırlamak daha zor. Pelin için küçük kız çocuğu olduğum zamanda canım çok yanmıştı..
Pelin ile Bahar yakın arkadaşlardı. bir mahallenin çocuklarıydık. çimenliğimizde buluşur kaynaşır oyunlar oynardık. Bahar ile çok eğlenirdim. Bahar ile çok eğlenirdim. Bahar ile çok eğlenirdim..bana bu cümleyi şimdi tekrarlamak bile huzur veriyor..Pelin hiç oyunlarımıza katılmaz, sadece kenardan ikimiz izlerdi.
Bahar’ın olmadığı bir gün Pelin çimenliğe geldi. Bana nihayet seni yalnız yakaladım dercesine baktı..Küçüktüm bana yapacaklarına bakılırsa böyle bakmış olmalı. Yerden kocaman taşı almasıyla alnıma yarık açması bir anlık oldu. Pelin ne vicdanmışsın.. tabii bende o reflexle yerden taşı alıp saldırı pozisyonu aldım. elim havada kanlı kirpiklerimin ardından Pelin’in iki göz çeşme feryat figan ağlamasını izledim. Benim kanlı kirpiklerim Pelin’in yüzünde, Pelin’in gözyaşları benim yüzümden akıyordu sanki.
Pelin benim başımı yardı diye ağlamıyordu bence..elimdeki taşı ona atmamdan, kendisinin başı yarılınca ne vaziyete geleceğini yüzümde görmüştü.. korku gözyaşlarıydı akıttıkları..feryat figan çığlıkları Nilüfer benim başımı yaracak yardıma gelindi..
ne ağladım, nede elimdeki taşı başına fırlattım.
sonra Pelin’in hiç görmedim. ortak bir arkadaşımızdan duyduğum ki psikolojik tedavi görüyormuş..
kimi insan bu dünyaya çok sevgisiz mi geliyor? düşüncesi bile çok üzücü.
19 Eylül 2017
Nilüfer Kozoğlu