- 1200 Okunma
- 19 Yorum
- 1 Beğeni
MAZERETİM VAR
Bazen; yediklerimiz sebep olur.
Bazen; hava, su.
Bazen; hor bakarız, hor kullanırız bize emanet edilen vücudumuzu.
Bazen; bir yılan gibi çöreklenmiştir içimize. Bir yerlerimize zehrini akıtmıştır. Bilmeyiz, bilemeyiz.
Bir yerimiz ağrır. Telaşlanırız. Aslında ağrı vücudun tehlike sinyalidir. Yanıp sönen ikaz ışığıdır.
Bütün bunların ortak adı; HASTALIKTIR.
Bir telaş, bir hüzünle koşarız doktorlara…
Aile hekimine gittim. Kontrol amaçlı kan tahlili yaptırmak maksadıyla:
“Abi PSA ya da bakalım mı?”
“O ne o ?”
“Prostat kontrolü.”
“Peki bakalım.”
Tahlil sonucu geldi.
“Abi sen Tıp Fakültesine bir görünsen iyi edersin.”
“Hayırdır?”
“Onlar daha iyi bilirler. Ben bu tahlil sonucuna göre şüphelendim.”
Gittim Tıp’a.Bir sürü tahlilden sonra:
“Parça almamız gerek.”
Aldılar da. Tam 12 parça. Sonuç?
“O’ndan tespit ettik.
“Ne olacak şimdi?”
“Ameliyat.”
Ameliyat günü belirlendi. Eşim:
“Çocuklara, damatlara, yakınlara haber verelim.”
Haberler verildi. İzinler alındı. Düştü çocuklarım, damatlarım yollara. Ablam, abim:
“Biz de geleceğiz.”
Abimi zor ikna ettik. Ablam söz dinlemedi. O da geldi.
Büyük kızım:
“Baba bizi başına toplaman için ameliyat olman gerekmiyordu ki. Gel deseydin biz yine gelirdik.”
Oğlum:
“Sen pehlivan adamsın. Senin sırtın yere gelmedi. İnanıyorum bunu da yeneceksin. Yanındayız babam”
Küçük kızım:
“Sen bizim çınarımızsın. Gölgen eksilmesin üzerimizden.”
Ablam:
“Dualarım seninle. Bu gün gelmeyecektim de ne zaman gelecektim? Kaç kişi kaldık şunun şurasında?”
Eşim:
“Allahım seni başımdan ayırmasın. Sen benim sırtımı dayadığım duvarımsın.”
Dediler.
Giydiler beyaz gömleklerini. Beni masaya yatırdılar. Kesmişler, biçmişler. O melunu da içimden almışlar. Gözlerimi açtığımda hepsi başımdaydılar. Ancak yüzlerinde buruk bir sevinç vardı.
“İnşallah son raporda iyi gelir.”
Meğer o’nun alınmasıyla iş bitmiyormuş. Başka organlara da sıçradı mı araştırmak gerekiyormuş.
Ameliyat acılarımın yanında bir de yürek acısı, telaşı, merakı aldı götürdü beni…
Günler sonra beklenen sonuç geldi. Karar:
“Temiz.”
Sizler Bedri Tokul neden aylardır Edebiyat Defterinde yok diye merak ediyorsunuzdur.
İşte bundan…
Defter beni bırakmadıkça canım sağ, kalemim yazdığı sürece buradan ayrılmam. Burası benim evim yuvam.
Rehavete kapılmadan, nekahet dönemini atlatıp ifakatı bulduğum an yine aranızda olurum inşallah…
Şimdi mi?
İyi sayılırım.
Yazılara, şiirlere yapılan yorumlara cevap vermek bence etik bir davranıştır. Yorumda bir emek ürünüdür. Yazana verilen değerdir. Bu yazıma yapacağınız yorumlara dermanım yerinde olmaz da cevap veremezsem kusuruma bakmayın emi!
Sizleri seviyorum. Defteri seviyorum.
Hoşça kalın. Sağlıkla kalın…
YORUMLAR
geçmiş olsun hocam inşallah bu güzel yazılarınıza devam eder güzel anılarınızdan bizi mahrum etmezsiniz.
Bedri Tokul
Allah razı olsun.
Benim temennim de aranızdan ayrılmamak..
Çok geçmiş olsun Hocam, sağlıklı uzun huzurlu bir ömrünüz olsun, Allah başımızdan eksik etmesin sizi.
Bedri Tokul
Bizleri de senin güzel yazılarından mahrum etmesin Allah...
Öncelikle çok geçmiş olsun değerli abim.
Zaten de gelmiş geçmiş. Ne mutlu sana. Allah o masaya bir daha yatırmasın. Ben bir kez mide bir kez de kemik kırılması sebebiyle iki kez yattım o masaya. Hani derler ya Allahın hakkı üçtür diye, üçüncü kez yatarsam artık kalkamam sanırım. O bakımdan da ne prostat ne şeker ne kolestrol ne tansiyon hiç birine baktırmıyorum. Sanırım nerde tırak, orda bırak olacak benim durum.
Neyse, sevindim tamamen kurtulduğuna. Ve öyle güzel anlatmışsın ki ailenin duygularını şimdi '' ben de mi ameliyat olsam acaba?'' Diye düşünmeye başladım.
Tekrar geçmiş olsun can abim. Selam ve sevgilerimle.
Bedri Tokul
Çocuklarına nazlanamazsın. Ama dostuna sitem edersin.
Şurada yaşayacağımız 40-50 sene onu da sağlıklı yaşayalım.
Öptüm senin dost yüreğinden...
Bununla geçmis olsun Bedri Bey; Allah sağlıklı ömür versin... Dikkat edin kendinize...
Bedri Tokul
Sağ olun. Var olun.
Allah razı olsun....
Uff ya şok oldum. Ben nasıl atladım bu yazıyı, çok çok özür dilerim SEVGİLİ DOSTUM.
İçimden bir şeyler koparak okudum bu hüzün dolu yazıyı. "Temiz çıktı" cümlesine kadar içim gitti. Orada rahatladım biraz.
Çok büyük geçmiş olsun. Çok üzüldüm, çok duygulandım.
Tekrar tekrar özür dilerim. Böyle bir durumu öğreneceğim de yorum yazmayacağım, geçmiş olsun demeyeceğim haa.
Çok büyük geçmiş olsun, Allah'ım acil şifalar versin, Allah'ım beterinden korusun inşallah.
Selam ve saygılar sevgili Dost..
Bedri Tokul
Sağ ol var ol.
Yavaş yavaş kendime geliyorum çok şükür...
Bana değerli yorumlarıyla moral veren Sayın Fatma Oral, Gülüm Çamlısoy, Mahmut Mücanit Özdemir, Serhat Bingöl, Saynur Baysal Öztürk, Mustafa Özbek ve Esma Kahraman'a yürekten teşekkür ediyorum.Sağ olun. Var olun...
Yazımı okumayan okusa da bir "Geçmiş olsun"u esirgeyen diğer dostlara da teşekkür ediyorum.
Onlar da Sağ olsunlar, var olsunlar...
Selam ve Sağlık dileklerimle...
Okudukca nasıl üzülüp, o çaresizlik ortamını yüreğimde nasıl hissettiğimi inanın anlatamam..Ama sonun o çok güzel haberle öyle mutlu bitmesine de bir o kadar sevindim..Büyük geçmiş olsun değerli Tuğal bey ..O amaliyat odalarının atmosferini,hastahane koridorlarının o kasvetli sessizliğini,ardımızda kalanların çaresizce yalvarırcasına bakan nemli gözlerini birkez daha hüzün içinde yuğrulsamda yaşadım..Yüce rabbim böyle acı günleri hiçbirimize birdaha yaşatmasın..Ve bahar geldi,hayat kaldığı yerden tüm güzelliğiyle devam ediyor..Emeğinize kaleminize,yüreğinize sağlık Tuğal bey..
Selam,saygı ve sevgilerimle..