- 427 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖZÜME TAKILANLAR
GÖZÜME TAKILANLAR
Taksim meydanından Beyoğlu’na doğru geziyorum.
Tarihi binalar birer abide gibi caddeleri süslüyor ve geçmişten geleceğe akıp giden hiç sönmeyen güneş parçaları gibi caddeleri süslüyor.
Ama aralarına zorla sığdırılmış beton yığınları tıpkı hiç horon bilmeyen birinin çok güzel horon oynayan bir ekibin arasına girip oyunu nasıl çirkinleştirdiğine benziyor.
Taksim meydanına tam da tarihi su sarnıçlarının üstünde ufak bir gövdede koca bir baş gibi duran o camie ne demeli!
Burayı hangi mimar planladı buna hangi kafa ruhsat verdi.
Ecdadımız İstanbul’da nerelere cami yapılacağını nerelere yapılmayacağını nerelere ne yapılırsa siluetinin bozulmuyacağını bir genç kızın oyası gibi planlamış koca Sinan zamanında karara bağlamıştır.
Siz ne hakla bir dünya şehri olan medeniyetin beşiği İstanbul’la onun imar planlarıyla oynuyorsunuz. Bu hakkı nereden aldınız?
Benim ecdadım oraya cami yapılmasını bilmiyor muydu? Yoksa siz onlardan daha mı dindarsınız?
Çok cami yapmak insanı daha fazla dindar yapmaz.
Mümin olmak yürekle ilgilidir.
Dünyadaki bütün camileri toplasan yüce peygamberimizin yüreğinin bir kırıntısı etmez.
Bunu derken ben camilere karşı değilim.
Olur olmaz yerlere yapılmasın diyorum.
İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuş.
Hiç olmazsa tepeleri bozmayalım
Necip fazıl:
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler…
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…
Derken
Orhan veli:
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı,
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular,
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Boşuna söylememiş.
Yetkilileri ecdadıma layık olmaya davet ediyorum.
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.