- 659 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VE AĞACA SU YÜRÜDÜ
Ağacın kabuğu döküldü.Sanki bir yara iyileşmişti;hastalıklı dokuyu atıyor,’ayrım-yapıştırım’işleminde bir yenilik oluşuyordu.Ve ağaca su yürüdü..Kuru,cansız gibi gözüken dalların rengi nasıl da değişivermişti. Sanki birisi yeşillik getirmişti.Alevden bir çizgi ve canlanış içinden bin-bir yerinden sökün ediyordu filizler.Güneşi duyumsayarak büyüyen yapraklar,yapraklara eklenişi ve dallar..
Ateş kıvılcımları gibi ışık hüzmelerini içen ağaçlar vuslat gülleriyle donanmanın içinde yapraklarını kıpırdatmaya başlamış gibi ala şafakta kıpırdaşmaya başlamıştı.
Kutlu her an’ın,her salisenin ve saniyelerin içinden ışımayla çoğalan filizler sanki kendilerini çağıran sevdalı bir sese doğru kanatlanmış kuşlar gibi çırpınmaktaydılar. Gök bulut harmanını kaldırıyordu.Pamuklar arasına gizledikleri alasuyu damla damla ağaçların yapraklarına indirmeye başlamıştı.Güneşin sarısı,sonra kırmızısı,mor ve mavi yeşilin etrafında dönenmeye başlamıştı.Güneş kırmızı perdelerini açtı:Işıklar ağaçlara saçıldı;gökyüzünde gizli mermer sütunlu koca duvarlar ayyuka çıkmıştı.Görünmez cam ardındaki bir sır sanki aşikar ediliyordu. Ve ağaçlara su çoktan yürümüştü..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.