- 907 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Rotasız
Bir maymun var daldan dala atlayan. Dalını bulamamış bir maymun. Kaçıncı atlayışta huzura erecek dersiniz? Çalılıklara dolanmış günün birinde. Bir çıkış yolu bulamıyor. Aklını huzura erdirmesi gerek. Gerçekten bu kadar feci mi durumu? Konumu önemli değil insanın. Kendini çöplükte hissetmiyorsa eğer, aldığı kokunun çürümüş bir meyveden geldiğine kim inandırabilir onu?
Düşüncelerini kanatan çetrefilli bir çalı dikeni işte. Gel de anlat onun sade bir düşünceden ibaret olduğunu. Anlamaz. Duygular doymak istiyor. Nerede bir acı varsa dolan geç etrafından. Mümkün değilse acıyı da kat yaşamın içine. Bir de böyle düşün, yeni rotalar çiz. Ama alışma acıya. Soyunma hemen kaderciliğe. Ben onu alt edebilirim, de. Yara dediğin nedir ki, elbet kabuğunu inşa edecek. Aynı yerden bir kez daha kanaması da ayrıca mümkün. Bırak kanasın. Hepsi bir deneyim.
Bir maymun var eli kolu bağlı. Debelenip durmakta bir çıkmazın içinde. Görünürlerde yırtıcı da yok üstelik. Tek tehlike, işte böyle debelenip durması. Yaşamın bu tür kurbanlarının kurtarıcıları da vardır. Çekip alırlar onu tüm acılarından. Eğer istediği kurtarıcı o değilse, bir zaman sonra tekrar düşüverir aynı cehenneme. Böyle zamanlarda en büyük acıyı bu kurtarıcılar çekmiştir. Çünkü çıkmaya çalışan maymun, kurtarıcısının her bir hücresini kanatmıştır.
Yaşam dedikleri şu saçmalık… Sahiden, nedir o muamma gibi görünen? Tek bir kurtarıcı bile kalmayana kadar bir çalıdan diğer bir çalıya dolaşmak mıdır? Aslında pek de mühim bir mesele değil çalılara dolaşmak. Mühim olan, kurtulduğunda ne yöne gideceğindir. Asıl bundan endişelenmeli. İnsan bir bataklıkta debelenip durur. Çünkü bir kez kaybetmiştir rotasını…
Günay Aktürk
YORUMLAR
Belli ki maymun rotasını bulmak için böyle çetrefilli bir yol denemiş
bu da maymunun tercihi saygı duymak lazım.
Lakin böyle maymunları izleyen belgesel meraklılarının genelde düştüğü durum bu.
Neden derseniz insanların yazdıkları genelde kendi deneyimlerinin bir sonucudur ve
iş sadece felsefe yapmaya kalmıştır.
Ayrıca kimse kimsenin kurtarıcısıda olamaz.Herkes kendi cennetini veya cehennemini kendisi hazırlar.
Katıldığım nokta ise yaşamın bir saçmalık olduğu gerçeği.
Rotası sevgi olan bir kimse maymun değil, onun sevgisini istismar eden maymundur.
Buda benim tezim.:))
Sevgiler
Dilek USTA tarafından 4/1/2018 3:15:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
günay aktürk
Şimdi konumuza tekrar dönelim:) Bir meseleyi ya da bir insanın davranışını anlamaya çalışırken, öncelikle bunun toplumsal bir karşılığı var mı diye bakarım. Evet, çoğu insan bir yazı yazarken içindeki zehri akıtmaya çalışıyor çoğunlukla. Bunların pek azı kendi deneyimim. Gözlerini tek bir istikamete dikip başkasını gözü görmeyen insanın sayısını saymaya kalksak herhalde ezici bir çoğunluk elde ederiz. İşte tam da burada sevginin esaslı bir tarifini yapmaya ihtiyacımız var. Bana göre gerçek sevgi, kendi varlığını bir başkasında biriktirmekten ibaret! Böyle bir sevginin, karşısındakinden hiçbir beklentisi olmaz. Ne kadar az istersen o kadar göklere çıkartır seni. Lakin sevgideki istismar bambaşka bir şey. Tensel doyuma kadar uzanır ki zaten o da sevgi değil karşılıklı alışveriş. Sevgi peşinde koşan insan da içindeki o "aç" ı doyurma çabasında. Çoğu yerde aynı şeylerden bahsediyoruz aslında.
Yine çenem açıldı. Teşekkürler, iyi akşamlar :)