Rabıta tarikatlardaki en garip uygulamalardan biridir. Türkiye’de en yaygın tarikat olan Nakşibendiliğin en önemli uygulamalarından olan rabıta şu şekilde yapılmaktadır: Mürit , abdestli olarak ve kıbleye dönerek yere oturmakta şeyhinin iki başının ortasını hayalinde canlandırarak Allah’ı zikretmektedir. Rabıtayla, şeyh ile mürit arasındaki sürekli beraberlik sağlanmaktadır.Fotoğrafın icat edilmesinden sonraysa rabıtayı fotoğrafa bakıp yapan "modern nakşibendiler"de mevcut durumdadır. Bir başka acayip uygulamaysa söyledir: "Rabıtasız zikir yerine , zikirsiz rabıta tercih edilmektedir. Zikir ve rabıtadan birisi terk edilmek zorunda kalınırsa zikri terk etmenin daha uygun olduğu iddia edilmektedir. Zira bu inanca göre zikirsiz rabıta erdirir fakat rabıtasız zikir erdirmez."
Tarikatlarda kullanılan bazı temel deyimlerin Kur’an’daki kullanılışlarına bakılacak olursa "şeyh" kelimesi Kur’an’da " ihtiyar adam " manasında kullanılmıştır. ( Hud sûresi 72. Ayet , Yusuf sûresi 28. Ayet) Kur’an’da " veli" kelimesiyse " dost , yakın" gibi manalarda kullanılmıştır. " Evliya" ifadesiyse bu kelimenin çoğul halidir . Kur’an’a göre; her Müslüman Allah’ın velisidir , Allah da onların velisidir. ( Bakara sûresi 257. Ayet , Al-i İmran sûresi 68. Ayet) Kâfirler ise şeytanın velisidir, tüm kâfirler de birbirinin velisidirler. ( Nisa sûresi 119. Ayet, 76. Ayet, Araf sûresi 27. Ayet) Mutlak anlamda gerçek dost sadece Allah’tır. Tüm dostlar ona nispetledir. O halde O’ndan başka veli yoktur. ( Bakara sûresi 107. Ayet, Tevbe sûresi 116. Ayet) Görüleceği üzere Kur’an’da 80den fazla yerde geçmekte olan " veli" veya evliya sözcükleri günümüzde takdim olan süpermen insanlar manasında kullanılmamıştır. Bu insanların yani şeyh ve evliya denilen kişilerin gösterdiği iddia edilen " keramet " olarak kabul edilen sözcüğede Kur’an’da rastlayamamaktayız. Ancak bu sözcükle aynı "KRM" kökünden birçok fiil Kur’an’da geçmekte ve bu sözcüklerle Allah’ın cömertliği , verdiği rızıkların bolluğu anlatılmaktadır.( Neml sûresi 40. Ayet, İsra sûresi 70. Ayet)
Hindu anlatımlarını ve Hindu tarikatlarını andıran suni ailelerle, müritleri terbiye edeceğini söyleyen tarikatlar; insanları karanlık odalarda uzun süre aç ve susuz bırakıp onlara acı çektirip , kişinin ruh dengesini bozmuşlardır. Kur’an’a göre Allah , gerekirse imtihan için zorluk verir ve bu zorluk ne olursa olsun Müslüman buna sabreder. Ancak bu zorluklar hayatın doğal akışında insanın karşısına çıkar yoksa çile olsun diye , zorluk olsun diye insanın kendisine işkence etmesi yoktur. Kur’an’da hiçbir dayanağı ve dinde yeri yoktur.