- 940 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
VERGİ CANDIR
VERGİSİZ HAYAT SUSUZ NEHİRDİR,
VERGİ VERMEDEN YENEN ZEHİRDİR.
Vergi, kamu hizmetlerini karşılamak amacıyla, kişilerden ve kuruluşlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi, devlet ve diğer kamu kuruluşlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karşılamak üzere kişilerden aldıkları paralardır. Vergi anayasamızda yer alan ve herkesin ödeme gücüne göre ödemekle yükümlü olduğu bir görevdir.
Vergi, Devletleri ayakta tutan en büyük gelir kaynağıdır. Vergisini ödemek her vatandaşın en büyük vatandaşlık görevidir. Vergide adil olmak, kişilerin şahsi ve ailevi özelikleri dikkatten kaçırılmadan, vergi kaçakçılığını dikkatle takip etmekte Devletlerin görevidir.
VERGİ CANDIR
Bir devleti dimdik ayakta tutan,
Toplanan paranın küpü vergiyle,
Ülkeye her yönden değerler katan,
Eğitim, sağlığın topu vergiyle.
Gurur ile bakındığın her yere,
Pehlivanın bel verdiği mindere
İlelebet dursun diye göndere,
Çekilen bayrağın İpi vergiyle.
Hava alanları tanklar uçaklar,
O olmazsa kesmez keskin bıçaklar.
Birde engellense gizli kaçaklar,
Enerjisi, suyu çöpü vergiyle.
Bizim ile gülen, bizle ağlayan,
Bazen çok durulan bazen çağlayan,
Sokaklarda asayişi sağlayan,
Güvenlik gücünün copu vergiyle.
Onunla var olur köprüsü yolu,
Yaşlısı yoksulu yetimi dulu,
Dosta güven düşmanlara korkulu,
Şanlı Mehmetçiğin kepi vergiyle.
Mahir der! Ülkemin hanı hamamı,
Dağları ormanı tek tek her çamı,
Harcanan paranın hem de tamamı,
Yapılan hizmetin hepi vergiyle.
Mahir Başpınar
Fakat bu şiirden sonra, şu fıkrayı da paylaşmadan geçemeyeceğim.
Padişahın biri halkından hazinesini zenginleştirmek için para toplamak ister ve nereye kadar dayanacaklarını test etmek amacıyla vezirlerini yanına çağırır.
Vezirleri huzura çıkar, saygılı bir şekilde beklerler.
Padişah;
— Köprülere adam koyun, her geçenden bir akçe alsınlar! der.
Aradan bir süre geçtikten sonra Padişah vezirlerine sorar:
— Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Herhangi bir şikâyet var mı?
Vezirler:
— Hiç bir tepki yok Sultanim!
— İyi o zaman. Köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alınsın!
Aradan bir süre geçmiş, Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
— Var mı halinden şikâyet eden?
— Hâlâ Yok!
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
— Köprülerin ortasına da birer adam koyun, gelip geçenin hem parasını alsın hem de iyi bir güzelce dövsün
Aradan birkaç gün geçmiş, halktan
hala bir tepkinin olmamasına hayret eden Padişah tekrar çağırmış vezirlerini,
— hele birde halkı dinleyelim demiş.
Gitmişler köye, Padişah sormuş:
— Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?
Ses seda yok
. Padişah sinirlenerek tekrar:
—Taş üstünde taş omuz üstünde baş komam! Var mı şikâyeti olan hemen söylesin! Diye gürleyince arkalardan yaslı birinden cılız bir ses duyulmuş:
—Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!
—Eeee! Demiş Padişah bir umutla… Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?
—Akşamları dayağımızı yerken çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız da bir an önce dayağımızı yiyip de evimize gitsek…
“YORUM SİZLERİN”
YORUMLAR
Siirde güzeldi ...hikayede...kutlarim....efendim benimde sikayetim var...Susarsak köprünün ortasinda olmasada sirat köprüsünden asagi atilma ihtimali yüksek:-)
..........Vergileri tipis tipis verenlerle, calip yiyenleri ayirt edebilsek, birde maktulun vergisiyle katilin beslenmesi olayi var ki vergi ödememeye tesvik ediyor beni...birgün beni biri öldürürse benim vergimle kurdeste beyler gibi beslenecegini düsündükce verme diyor bir his ne care tipis tipis ödüyor, sonrada Allah kanunlarinin hakim olmasini özlüyorum..selam ve duaile