1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1184
Okunma
Kadınlarla erkekler bir değildir... Biliyoruz!.. Bilmeyenleri de uyaralım, bu tastamam böyledir. Bu nedenle kadınların da erkeklerin de birbirinden farklı meziyetleri vardır... Bilimsel araştırmalar da bunu ispatlar. Son toplamda sonuç; kadınlarla erkeklerin ortak noktasının “İnsanlık” olması...
Ben kadınlar daha detaycıymış, erkekler daha analitik düşünmede iyiymiş, kadınlar tavuklardan sonra en hızlı depremi hissedermiş, erkeklerin mekanik başarısı genlerdenmiş falan demeyeceğim. Sağolsun sosyal medya süsleye püsleye yayıyor bilinenleri. Ben başka bir ayrıntıdan bahsedeceğim. Ben de yeni farkettim. Önümdeydi, hatta burnumun dibinde. Dikkat etmemiştim besbelli, gerçekliği burnumu sızlattığı halde...
Kadınlar iyi koku alır...
İnsan evladının dişi cinsi iyi bir buruna sahiptir. Çünkü ömrü koklayarak geçer. Evet koklayarak. Komik mi geldi? Garip? Hemen açıklıyorum sebebini:
Her kadın çokça koklar, hemen herşeyi. Evde olsun, çalışan olsun fark etmez. Kadınlar koklamadan edemez. Her sabah uyandığında ilk kendi yastığını koklar, sonra eşininkini. Kokuyorsa değiştirilmelidir. Kalkar yataktan. Karşısında üst üste atılmış çamaşır dağına yaklaşır odasını toplamak için. Tek tek koklar tişörtlerin koltuk altını, gömleklerin yakasını, çocuğunun pijamasının ensesini... İğrenç mi geldi? Daha yeni başladık. Hele bir de temizi ile kirlisini bir arada tutmayı becerebilen bir kocası varsa koklama içi donlara kadar ilerler. Aman sakin tutun midenizi. Çarşafları ve çamaşırları ayırır. Makineye doldurur. Özenle seçilmiş, baş ağrısı yapmayan yumuşatıcı eklenir. Kadın mutfağa geçer sonra. Dolap kontrol edilir. Peynir koklanır. Çabuk bozulmaz ama önemlidir peynir. Ne de muteşemdir kokusu bozulunca... Dünden kalma tavuk suyuna çorba ve zeytinyağlılar da koklanır sırayla. Her biri bozulmamışlık onayı alınca burundan, bir bir yeme sırasına dizilir. Ufaklık uyanır odasında. Gözlerini ovuşturarak gelir. Kadın saçlarından öper, çaktırmadan koklamak için. Hem canının parçasının süt kokusunu ciğerine doldurur, hem de banyo zamanı gelip gelmediğini kontrol eder. Televizyon seyrederken ya da çocuğuna ödevinde yardım ederken, bir yandan ocaktaki yemeğin, fırındaki böreğin mutfaktan yayılan kokusunu kontrol eder. Kekin piştiğini, etin kemiklerinden ayrıldığını daha ocağın yanına gitmeden kokusundan anlar. Kuşun altının pislendiğini, ufaklığın sifonu çekmeden tuvaletten çıktığını herkesten önce o fark eder. Evde gaz kaçağı olsa alarm cihazlarını bile geçer fark etme hızında.
Akşam olur. Yemekler hazırdır. Üst baş koklanır. Gerekirse değiştirilir kıyafet. Kapıda karşılamak için sevdiğini gereklidir nefaset. Adamın saçlarının kokusuna şiir yazabilecek kadar onu beğenmesini ister kadın her zaman. "Hoşgeldin hayatım" diyip öperken yanağından, kocasının ağzını koklar çaktırmadan. İçki içmiş mi, akşam eve gelirken iki lahmacunu mideye indirmiş mi anlar. Yemekten sonra eşi çayı sorduğunda "Daha çiğ kokuyor tatlım. Az bekle" der. Kokusundan anlar önce demini demlikten evvel...
Kadın cinsi her an eşine güvenir, hiç bir an güvenmez. Erkekler de bunu hiç çözemez. Ceketler, gömlekler uygun yerlerine kaldırılırken mütemadiyen koklanır. Başka bir kadın parfümü ya da fazla sürülmüş traş kolonyası aranır. Gece olduğunda kadın önce kendini koklar. Sonra yatağa gireceği kıyafetini.Gecenin uykuya geçilmeden önceki zaman farklı değerlendirelibilir belki... Bir punduna getirip yatmadan kocasını da koklar kadın. Duş alması gerekiyorsa uygun dille uyarır yatak partnerini.
Misafirliğe giderken “Çorabını değiştirdin mi?” diye sorar kocasına en sevimli hallerde. Çünkü kokusunu duyar eve girdiği an. Çocuğunun dişlerini fırçalamadığını konuşurken, iç çamaşırını değiştirmesi gerektiğini önünden geçip oynarken anlar.
Dedim ya, kadınlar iyi koku alır...
Kadınlar bu yüzden evlerine kokulu deterjanlar alır. Bu yüzden minicik parfüm şişelerine dünyanın parasını verir. Bu yüzden balkonlarda minicik saksılarda gül yetiştirmeye çalışır. Kadın aşkın, şehvetin, romantizmin, yüz metre öteden ona bakan gözden ulaşan ilginin kokusunu alır... Hani şu televizyon dizilerinde hazırlanan süprizli aşk sahneleri var ya, kadınlar daha planlar yapılırken heyecanın kokusunu alır... O kokulara tav olur, o hisler kadının kokusu olur...
İhanetin kokusunu da alır kadınlar. Böyle kekremsi, acı ve iğrenç kokar. Başka bir kadının kokusunu, yalanın yakalanmasından sebep boncuk boncuk akıtılan ter kokusunu... Bu yüzden kadınlar unutmaz
O koku hafızaya işlenir. Kolay kolay da çıkmaz.
“Yeter” mi dediniz içinizden? “Bu işin kokusu çıktı” mı? Peki, sizi azad ediyorum. Alın takkenizi önünüze ve düşünün hipotezimi.
Bu arada mis gibi bir bahar havası var dışarıda. Üçüncü cemre de düştü. Takıp kola hanımları, dışarıda biraz hava almalı.