MEKTUP Bölüm-2 Hikaye tadında bir roman

• 29 Mart 2018 Perşembe 10:15:00

MEKTUP
Bölüm-2
Hikaye tadında bir roman
MEKTUP

Hiç beklemediğim bir anda postacı ilk mektubunu elime tutuşturdu. Şaşırmıştım, öylece kala kaldım. Kız sözünü tutmuş ve benden önce davranmıştı. Gönderdiği kolinin içinden çıkanlar sadece mektup değildi. Bir paket çay, biraz fındık ve irmik unu. Acele etmeden mektubu zarfın içerisinden çıkararak okumaya başladım.

22.09.2015

Dostların ilki, en güzeli, en özeli…

Her defasında ilk işimiz yeniden tanışmak…
Hayalini kurduğum, huzur bulduğum onca kitapların arasında, pasajın o sevdiğim demli çayıyla iki lafın belini kırmak. ‘’ O kitap var mı, kitapçı amca. Şu kitabı bulabilir miyiz, ya da bastır artık şu kitabı da imzalayıp ver bana! ‘’ ‘’ istediğin kitaplar burada, ayarlarız. Korkma evlat anı yaşa!’’ Onca lakırdının ardından her defasında sımsıkı sarılmak, her ayrılışımızda. 4 yaşımdayken tutmuştum elini ilk. Boşta kalan elime tutuşturduğun ilk hikâye kitabımla ağabeyime koşmuştum benimde var diye
Babamın hadi hazırlan kitapçı amcana gideceğiz daha diye seslenişlerini hatırlarım hala. Ve omuzuna güvenle yaslandığım hep orada var dediğim güler yüzlü adam.
İyi ki kesişti yolumuz minnettarım Okyanusum benim!
B G / Eylül/2015

EN GÜZEL CÜMLELERİ HAK EDEN ADAMA:)

Mektuba böyle başlanmaz zannedersem. Ama ben hangi başlangıcı seçsem eksik kalır diye düşündüm. Her neyse, nasılsın? Mektubum seni şaşırttı mı? Ben Trabzon’a döndüm. Ve sana uğrayacaktım ama her şey ani oldu. O kadar üzgünüm ki. Seni göremeden gelmeyi hiç istemedim. Hele de o el yazması kitabını okuyamadan döndüğüm için yaşadığım burukluğu anlatamam. Neyse ki beni umutlu ve mutlu kılan bir şey vardı. O da döndüğüme en çok sevindiren şey: Sen hatırladığını umuyorum ‘’ Karadeniz turunu’’ Seni burada bekliyor olacağım. Hatta sınavlarım olmazsa seninle beraber bi kaç şehre bile gelebilirim. Aaa unutmadan içinden çıkan diğer şeyi sana buraya dönmeden verecektim fırsatım olmadı. Bu arada mektup yazmaya bayılıyorum ama o dönemleri ucundan kaçırmanın verdiği şeyle sürçü lisan ettiysem af fola !
Kendine çok iyi bak beni unutursan bozuşuruz haberin ola. Umarım yakın zamanda buluşuruz. (Görüşürüz)

Mektubu okuduktan sonra ne yazmalıyım diye düşünmeye başladım. Uzun uzun düşünmeme hiç gerek yoktu aklımdan ne geçerse onu yazacaktım. Kâğıdı önüme çektim kalemi elime aldım ve yazmaya başladım.

YÜREĞİNDEKİ GÜZELLİĞİN YÜZÜNE VURDUĞU KIZ, ÖZEL BİR DOSTA
Göndermiş olduğun harika mektubun, Pazartesi günü elime geçti. Önce çok şaşırdım. Zira uzun yıllardır mektup almamıştım. Trabzon’a bana uğramadan gittiğin için baştan azıcıkta olsa üzüldüm. Ama sakin kafayla düşününce bu mektubu yazmama vesile olduğu için açıkçası sevindim.
Trabzon turu en büyük hayalim. Ama fazlada kurmamak gerektiğini düşünüyorum. Ama kim bilir niye olmasın ki?
Mektubunu Pazartesi günü aldım demiştim. Birkaç gün bekletir tekrar, tekrar okur ondan sonra yazarım. Nitekim de öyle oluyor. Bugün Perşembe. Mecburiyetten bugün yazabiliyorum. Otuz yıllık bir arkadaşım vefat etti iki gün önce. Ancak kendimi toparlayabildim ve kalemimi elime aldım.
Bilmem kedilerden hoşlanır mısın? Evde yavru bir kedi beslemeye başladım. Adını marmelat koydum. Bu arada onunda selamı var.
İçinden çıkan şey dediğin, benim içinde harika bir şey. İzin vereceğini bilsem facemde yayınlarım, ama iznin olmadan yayınlayamam.
Biliyor musun? Bundan evvel yazdığım kitapta erkek karakterin adını ‘’ Okyanus ‘’ koymuştum. Eğe ben senin okyanusunsam sende benim’’ Dünyamsın’’ Zira okyanuslar dünyanın bir parçasıdır.
Doğru düzgün bir mektup olmadı ama idare edeceksin. Mektup yazmaya, yazmaya unutmuşum. Bu gece satırlarıma burada nokta koyarken başka satırlarda buluşmak dileği ile. Yazarsan çok mutlu olurum

Tuğrul Ahmet
( Tebessüm eden çocuk )