- 1150 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İtlerin Hacı
Bizüm çocuğluğumuzda sarahatun meydanında yuğarıdaki yığığ peğ olan meydan camisiyle garşısunda üş lüle ağar vaziyette çeşmesi vardı. Çeşmenın yanından tee kürt mehleye giden zuzağa gader sıra sıra evler vardu. Çeşmenın hemen yanunda sırasıynan gonşumuz Hıdır abe ve Emanet ablanın oturduğu evi bitişüğünde çamaşurcu Sultan’ın oğlu Cafer oturidi. Lakin evün girişi arhadaki biz çağalarun bilyelı tekerden yaptuğumuz ve tornet koyup az rampalı beton zuzağdaydı. Onnarada yandan omuzca yaslanan Yusuf emminin evi varudu. Emme Yusuf emmi evın cümle gapusunu meydana aşmuştı. Yanındaysa belediyenın bi tükeni vardıkine burayıda Avculuların Ahmet marangozhane yapmuşdu. Aha onun da bitişiğünde itlerin hacısı dediğümüz yaşlu sakallı gendı halında bi adam varudı. Kimseye zararı yoğudu. Haraba bi kozik yerde yaşidi. Dayıma etrafunda bisürrü it beslidi. Sate babam esgüden deyim yane çağaluğumuzda iki tel sağallı birini gördük mü, hemen ardundan “Hacı” deyüdik. Bırağsağ adam beklimde meramını annadacağ bize. Hacı değilüm babam etmeyün hakketen “hacı” olana bağuşlayın deyecek. Emme gusur ginede bizde, herıfın etiketını yapuşturmağa heves etmişüğ bi kerem. Neyise biz dönek gelek bizim itlerün hacısına. Efendım bizim bu hacı bazu kereler harput’un böyükleri "Yav sen daha gendıne bahamisin, yeyeceg ekmeğin yoğ zuzağ itlerını beslisin." diye tağılilerdi. Bi gün itlerin hacısı bi soğbette etrafundakilere evlenmek istediğini münasip biri olursa haber vermelerını sölemiş. Harput ahalisi başlamuş yaşlı kimsesüz hacının yaşına denk münasip birini bulmaya. Bulmuşlarda satene. Buna denk aynı yaşlarda bi diyezeye itlerin hacısının talebı niyetını sölemişler. Bizim yaşlı diyeze de kimsesizlikten gurtulacağı ve başını soğacağu bi ev sohbet edeceği, yalanuzluğunu paylaşacağu bi dost bulduğu içün sevinmiş. Fazla arayı soğutmadan bu işe olur demüş. Demesıyle birabar ertesi sabahtan tezi yoğ çarşafunu geydıği kibi soluğu hacunun evınde almuş. Oturmuşlar epeyın soğbet etmiş, yemüşler işmişler. Ele kimsenın zor bi isteğide olmamış. Sedece diyeze "benım masurafım çay cığradur." demiş hacıya. Hacı da "o bi masuraf sayulmaz." demiş ve biribirilerini gabul etmüşler. İlk gün her bişeyin normalmış, her iki tarafda biribirilerini incitmimişler. Bele tas tamam iki üşgün geşmiş geşmemiş. Bizüm diyeze tasu darağu topladuğu kimin gerisin gerı geldiği yere zor atmuş gendinı. Niye geldın demüşler etrafundakıler nıye.
-De gedın oradan densızler demiş Diyeze
-Niyesı var mı diye utanmadan sorisiz?
-Herıf sabbağın demleyip iştüğü çayın demını tökmi hayiflani gurudi ahşama demli.
-Ahşam bişürdüğüm pilavada zabahnan su gati şorba edi öğlene içi.
-Sonnada itlerüyle zabağa gader goyun goyuna yati. Yatarkene zart zurt sesler geliy. Eee bilmimki osuran itmüdür hacımıdur? Evın içi kümesden beter gohiy.
-Gaş gündür gendımı orada murdar kimin hissedidim oğul.
–Allağun sevisen deme ele.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.