- 760 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİRAZ FEMEN, BİRAZ MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ BİRAZ DA HALEPLİ ABDÜRRAHİM EFENDİ.
Nereden başlayalım?
Femen’den başlayalım olmazsa.
Bu kadın aktivistleri tanımayan yok. Nerede kafalarına yatmayan bir durum olursa ya doğrudan doğruya o mahalde ya da kendi bulundukları yerlerde bazen çırılçıplak soyunarak ama genelde belden üstünü soyunarak ve vücutlarına yazılar yazarak olayı protesto ediyorlar.
Bugüne kadar pek çok konuda protestoları söz konusu oldu. Mesela bunlardan biri Tevrat, incil ve Kur’an ile ilgili protestolarıydı. Sözde din sömürüsünü protesto ediyorlardı ama yaptıkları din sömürüsünü protesto etmenin çok ötesindeydi çünkü dedikleri aynen şuydu: İncil, Kur’an ve Tevrat aynı b.ktur. Din sömürüsüne karşıyız’’ Bu söylediklerinin görsel halini ise 1. Resimdeki pozlarıyla ortaya koyuyorlardı. Yani hiç bir din bunların kafasına yatmamıştı. ( İşin ilginci o kadar insanın kafasını kesen İşid, bugüne kadar bunlardan bir tekinin kafasını kesmedi. )
Din kafalarına yatmadığı gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve onun Silahlı Kuvvetlerinin Afrin operesyonu da kafalarına yatmamıştı. Bunu da ’’ Erdoğan Afrin’den ellerini çek’’ Diyerek yukarıda gördüğünüz 2. Resim ile protesto ettikleri gibi twetter hesaplarından da şöyle bir mesaj yayınladılar: "Sınırlarının dışında kalan bir şehre bu şekilde girmek ve bayrağını dalgalandırmak uluslararası hukuka aykırıdır. Her halkın kendi kaderini tayin etme hakkı vardır ve bu Kürt halkını da kapsar. FEMEN Kürt halkını ve Afrin’deki sivilleri destekliyor"
Velhasılı havlayıp duruyorlar. Sinek küçük olsa da mide bulandırıyorlar maalesef.
Ve işin ilginci bu grubun Türk versiyonu da varmış. Mesela bunlardan biri olan Didem Dinç beş sene önce Kadıköy’de ’’Savaşa hayır’’ demişti belden yukarısını soyunarak. Ama her şeye rağmen göğüslerine Türk bayrağı çizdirmeyi de ihmal etmemişti. (3. Resim)
Didem Dinç daha sonra Femen grubundan ayrıldı. Sebep 1. Resimdeki eylemdi. O ’’ Din sömürüsüne karşı olmak dinlere hakaret etmeyi meşru kılmaz’’ mealinde bir açıklama yaparak bundan böyle Femen ile yollarının ayrıldığını söylemişti.
Ancak, Didem’in ayrılması ile Femen Türk grubu eriyip bitmedi elbette. Son eylemlerini bir ilin Milli Eğitim Müdürü ile ilgili olarak ortaya atılan iddialar üzerine yaptılar.
Bu ilin Milli Eğitim Müdürü, iddialara göre kısaca iki şey demiş:
1- ’’Elimizde 120.000 Cami var. Eğer bu imkanlar Atatürkçülerin elinde olsaydı eli silahlı terörist yetiştirirlerdi’’
2- ’’Başı açık öğrencileri görünce sinir oluyorum. Okul müdürleri ve öğretmenleri fırçalıyorum bu yüzden.’’
Bahsi geçen İl Milli Eğitim Müdürü bu iddiaları yalanlasa da konu savcılığa suç duyurusu halinde iletilmiş ve sonucu bekleniyor. Ancak Femen Türk tabii ki beklememiş savcılıktan, mahkemeden ne sonuç çıkacak diye.
Buraya bir mim koyarak devam edeyim. Eğer o Milli Eğitim Müdürü böyle lafları gerçekten de ettiyse ona iki sözüm olacak:
1- Benim öğretmenlerimin aşağı yukarı tamamı Atatürkçüydü. Hele bir Lise Edebiyat Öğretmenim Hayriye Ilgaz vardı ki o ’’ Ben ölünce dünyada işlediğim günahların hesabını Allah’a vereceğim gibi nasıl bir nesil yetiştirdiğimin hesabını da Atatürk’e vereceğim ’’ Derdi ( Allah rahmet eylesin )O derece iliklerine kadar Atatürkçüydü. İşte o öğretmenler elinde yetişen ben hiç bir zaman elime silah almadım.Hiç bir öğrencime de eline silah almayı tavsiye etmedim... Sen başından büyük bok yemişsin Milli Eğitim Müdürü. Rahmetli hocama çok büyük bir iftira atmışsın. Eğer bu lafı ettiysen tabii ki
2- İkinci mesajım kısa olacak: Eğer öğrenciyi öğrenci olarak değil de başı açık kız, başı kapalı kız olarak görüyorsan derhal öğretmenlik mesleğinden s.ktirol git. Mesleğin yüz karası şerefsiz...O çocukların hepsi bizim evlatlarımız, başı açığı da başı kapalısı da... Ne demek ’’ Başı açık kızları görünce sinir oluyorum’’ ( İnşallah bu iddialar asılsız çıkar. )
Evet Femen Türk’e dönelim. Femen Türk de bu olayı protesto etmiş. ( 4. Resim ) Bir de mesaj yayınlamışlar:’’ İl Milli Eğitim Müdürü kızları başı açık görünce sinirleniyormuş. FEMEN bu anlamlı çıkış üzerine uzun uzun düşündü ve sonunda doğru yolu buldu. FEMEN’in başı kapalı kızları sayesinde artık İslamcı erkekler sinirlenmeyecek, ülkeye huzur hakim olacak ! ’’
Eğer iddialar doğruysa bu potesto için ’’ Edepsizce ve erken olmakla birlikte tam kapak olmuş’’ Diyebilirim. Ama sanırım bundan daha güzel de anlatılamazdı. Çünkü maalesef kabul etmek zorunda olduğumuz bir başka gerçek de bazı kızlarımızın başlarını sıkı sıkıya kapatırken neredeyse şu Femen grubu gibi alt taraflarını açıp durmaları, aşırı makyajlarıyla tesettür denen kavramın içine etmeleridir.
Evet 1. ve 2. Resimdeki protestolara sinir oldum. 3. resimdeki protestoyu sallamadım ( Zaten resme dikkat ederseniz olaya şahit olanlar da sallamamışlar ) 4. Resimdeki protestoya gördüğünüz gibi kızmadım, hatta henüz iddialar gerçeklik kazanmamış olmasına rağmen. olaya biraz da mizahi açıdan bakınca akıllı bir mizah ortaya çıkarmışlar doğrusu. Ancak korkum şu: Bu Femen grubu gibi Abdürrahim Efendiler de benzer eylem yaparsa? İşte o zaman yandı gülüm keten helva.
Abdürrahim Efendi kim mi? Anlatayım hikayesini:
Halepli Abdürrahim Efendi uzun entarisi ile dolaşır, altına don giymezmiş..Bir gün Halep çarşısında dolanırken şiddetli bir rüzgâr çıkmış.. Entari havalanmış..Halepli Abdürrahim Efendi’nin açıkta kalan takım taklavatını herkes görmüş..Esnaf kendi arasında homurdanmış, bu uygunsuz durumu Kadı’ya kadar duyurmuşlar..Kadı da Abdürrahim Efendi’yi adaba mugayir davranışlarından dolayı( Edebe aykırı davranışlarından dolayı )yargılamak üzere mahkemeye çağırmış..
Dava görülmeye başlamış..
Kadı kimlik tespiti yaparken sormuş:
’Evli misin?’
’Evliyim.. Dört karım, dört de cariyem var..’
’Kaç çocuğun var?’
’Dur hele Kadı efendi düşüneyim?’
Halepli Abdürrahim Efendi başlamış düşünmeye, düşünürken de parmak hesabı yapmaya
’Birinci karıdan altı çocuk.. İkinciden dört çocuk.. Üçüncüden iki kızım var ellerinden öper..’
’On iki etti.. Başka?’
’Küçük karıdan da üç çocuk.. Cariye kullarından ikişer çocuk daha..’
Bizimki sadece sayı söylüyor.. Hesabı Kadı yapıyor..
’On dokuz etti.. Başka?’
’Başka yok Kadı efendi.. Hanımlardan üçü hamile.. Cariye kullarından da ikisi yüklü..’
’Yani beş çocuk daha yolda..’
’Sayende Kadı efendi..
Halep Kadısı bu ifade üzerine biraz düşünmüş.. Uzun, kır sakallarını karıştırmış..Karşısında boynu bükük duran Abdürrahim Efendi’ye uzun uzun baktıktan sonra ’Yaz kâtip’ deyip hükmünü açıklamış..
’Halep’de mukim, Abdülmecit’ten olma Razıya’dan doğma Abdürrahim Efendi’nin don giymeye fırsat bulamadığından beraatine..’
Evet, Abdürrahim Efendiler de aynı eylemlere başlarlarsa vaziyet kötü.
YORUMLAR
Yalnız bu aktivistlerin internet sitesine en çok türkler tıklıyomuş haberiniz var mı :) "Davanıza gurban" diyollarr büyük ihtimal.
Bir de bi siyasetçimiz bir ara "arzu edilen muhalefet" diyordu hep, o muhalefet bu mu acaba? :D
Bana fikrimi sorarsanız bunlarının olayı aktivizmden ziyade sansasyon tabi ki. Ama şu en sondaki 4. eylemlerine olumsuz tek bir şey söylemek gelmedi içimden .
Eğlendim yine okurken .
Saygı ve selam ile.
Çok merak ettim Hocam bu muhterem Millî Eğitim Müdürü kızların neresi açık görürse memnun olurdu acaba ?
Bu kadar kafasız bir yaratığı nasıl yönetici yaparlar bir türlü anlayamam?
Bu ülkede herkes kadınları sömürüyor,emin ol hocam.
Her siyasi ,felsefi,dini görüşteki insanlar kendilerine çıkar tahvil etmek için kadınları ya aşağılıyor ya da gereğinden fazla yüceltip insanlıktan çıkarmaya çalışıyor.
Bıraksınlar kızların başörtüsünü de eğitimin içi boşaldı,okullar iyi binalara,alet edevata kavuştu fakat eğitim sizlere ömür...
Saygı ile ...