- 1238 Okunma
- 45 Yorum
- 0 Beğeni
TSK'ya DAİR ÖZEL HASSASİYETLERİM...(A.D)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
TSK ’ya dair
Son yıllarda göz bebeğimiz olan TSK ne yazık ki güvenilirliliğini eskiye oranla kısmen yitirmiş durumdadır.Özkök paşayla başlayan pasifize süreci,Büyükanıt paşaya gelindiğinde Türk ulusunun yüreğinde TSK adına çok şey başarabileceği heyecanı yaratmıştır.Büyükanıt’ın gümbür gümbür gelişi hepimizde büyük ümitler ve beklentilere sebep olmuştur.Aslında Büyükanıt’ın varlığı gerek askerde gerekse millette ayrı bir güven yaratmıştır.Ta ki Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe’de saatler süren başbaşa görüşmeye kadar.İşte ne olduysa o görüşmeden sonra oldu ve Paşa birdaha hiç konuşmamak üzere sustu/ ya da susturuldu.Askerimizin / şehit ailelerinin hatta sivil vatandaşın en büyük moral kaynağı /güvencesi olan Paşa artık o alışıldık güvenilirliliğini yitirmeye başlamıştı.Bu aşamadan sonra,Büyükanıt’ın yerini alan Başbuğ Paşa’ya yöneldi askere dair bütün beklentiler.Büyükanıt artık emekliydi ancak trilyonluk makam aracı,makam şoförü, korumaları ile Türkiye’ye bir servete mal olmuştu.Mehmetçik ,mayına dayanıksız araçlarla, dağlarda/mezralarda/sınırlarda derme çatma hiç bir lüksü olmayan mahrumiyet karakollarında vatan/namus bekçiliği yaparken /And içmiş Büyükanıt’a yakışmadı tilyonluk araç / dahası neden alınır böyle bir araç? hele de görev sonlanmış iken...
-O Memmetcik ki Siyasilerin/Bürokratların/Üst makam mevki sahiplerinin/ para babalarının çocuklarının yerine fedakarca askerlik yapmakta ve O’nlar rahat yaşasınlar/eğlensinler/tatil yapsınlar diye şehit olmaktadır.Bu Allaha ne kadar reva tartışılır....
-Tartışılması gereken bir diğer konu da tabii ki....PARALI ASKERLİK... Ülkenin gençleri arasında tamamen fırsatçılık ve çifte standardçılıktır.Yani parası olan neden 20 gün kamp misali konaklayıp,askerlik yaptı sayılacak ? TSK konuşulmaz değildir.Ülke’nin göz bebeği olan TSK’da diğer kurumlar gibi sevabı ve günahı ile elbet gündeme gelecektir.Bugün bilgi edinme yasaları kapsamında bende sormak/sorgulamak ve öğrenmek zorundayım.Tatil olanakları/kamplar/her tür hizmet ve konforun sunulduğu Ordu Evleri /yan ödeme ve ödenekler/kimsenin ulaşamadığı refah yaşam/kademeli olarak alınan hizmetler bütün bunların yanı sıra bir çok üs’te Hava KK nının yaptırdığı golf sahaları gibi akıllarda soru işaretleri bırakan lüks/pahallı/bakımı bir o kadar masraflı tesisler de TSK da fazlasıyla mevcut.Aslında resmi kurum sayılan TSK özel bir statü yaşamaktadır ve Mehmetcik karavan doymak dışında hiç bir avantajdan / kayda değer imkanlardan yararlandırılmamaktadır.
-Mehmetciğe askerlik emrine alındığında zorunlu hayat sigortası neden yapılmıyor? Can güvenliği neden teminat altına alınmıyor? Gazimiz bir ömür takip ediliyor mu? Canlar bu kadar ucuz ise söz konusu kişiler çocuklarını,doğu ve g.doğu da Mehmetlerin şehit düşürüldüğü yerlerde silah altına aldırmalılar.Biz hasretle o günü bekliyoruz.Yani Siyaset ve Devlet adamlarımızın /TBMM üyelerimizin/ Üst bürokratlarımızın ve de Paşalarımızın/Rütbelilerimizin gerek çocukları,gerekse yakınları AKTÜTÜN gibi savunma bölgelerimizde olmalılar.İngiliz Kraliyet ailesi bu konuda çok önemli bir örnek.Kral torunları Afrika çöllerinde er eğitimi alıyor / en sıradan vatandaşla ekmeğini bölüşmenin güzelliğini yaşıyor.Bizim torunlarda yan gelip yatıyor....Eyvallah...
YORUMLAR
ABLA.
Yazınızı okudum benzerini hatta biraz daha ağırını ben yazdım ama sayfama eklemekle eklememek arasında kaldım açıkcası kimseyle sürtüşmeye girmek istemedim.Değerli sayfanızdan TSK ya hassasiyetlerim yazınızı görünce evet hassasiyetlerimiz olmalı diye düşündüm ve ben kendi yazımı yazamayıp sizin tepkinizi alkışlayınca işte yürek dedim ve onun için size Abla dedim yaşım sizden büyük olabilir ama bükemediğin bileği öpmek lazım derler büyüklerimiz.Sizlere Katılıyorum. Yazınıza kelime kelime imza atarım. Sadece birşey eklemek istiyorum. Güneydoğuda gelinen bu vahim duruma Paşalarımızdan, oradaki teğmenlerimize kadar olan rutbeliler özeleştiri yapıyorlarmı.
Aslan parçası yüreğini kutlarım.Kaleminiz susmasın efendim
yazınız gercekleri işa ediyo bir sorun varsa sorunlar varsa sistemsel hatalara bakmak lazım
sistemiz 80,90 yildır hep sorgalanir heğ kışsel boğuşmalarla suruyor . mesele erdoğan buyukanit mewselesınden ziyade şunu sorgulamak lazım
.g.kure bizden cok sonralar kuruldu ama teknoloji madii sanayı yonlerde gelışmış durumda
almanya marjal planıla yoluna deevam eti sanani teknoklişi refah yonunde kaç yıl gerideyiz burda sorun askerın siyaset üzerınde gölgesınde olsa gerek braz butuncul bakmakda fafda var
Mükemmel kaleminizi kutluyorum.
Kadrolasmanin hat safhada oldugu bu ortamda TSK nin icinde ki kadrolasma da gözden kacmiyor.
Önce Atatürk ilke ve inkilaplarina sahip cikalim.
Bu temeller dinamitlenirken elbette topraklarimiz da askerimiz de ates altinda kalacak.
TSK nin eski güvenilirligine kavusmasi icin bunlardan ödün vermemesi gerekir. Güzel yüreginize saygilarimla...
Bugünkü haberleri izledim... Ve ihanetin resmi biraz daha netleşti... Gözgöre göre ordaki canlarımız, kanlarımız kaderine terk edilmiş... Peki sorumlu kim, bunun hesabını kim verecek?
Kim, Allah aşkına kim...
Kim'se vermeyecek... Biz yine kızacağız, bağıracağız, çağıracağız... Birileride kendi çıkarları için ülkeleri birbirine düşürüp çekip gidecek...
Üzülemiyorum artık, nefret duygum daha baskın...
artık güvenebileceğimiz bir ordumuz bile kalmamışken, amerika'ya söyleyelimde bize de vatandaşlık versinler.çünkü gördüğüm kadarıyla devletimin bütün organları onlara çalışıyor.o zaman haketmişizdir herhalde nefret edilen amerikan kimliğini.
saygılar.
ağlamaçocuk tarafından 10/14/2008 6:21:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Konu çok önemli.Öncelikle bu konunun seçilmiş olması ve enine boyuna tartışılması çok güzel.Yorumların hepsini okudum.Konu kaburgasında hep birleşiyoruz.Çok az farklılıklar var...
İğnenin ucu paslanırsa dikmez.Çephedekiler iğnenin ucudur.Onların donanımı,güvenliği,sigortası ve ailelerinin
sürekli düşünülmesi.Gazilerin hakları savunulmalı.
İğneye iplik takmazsanızda dikmez.Bu da yönetimdir.
Yeterince olursa bazı lükslerin olması yadırganmamalı.Moral desteğide olmalı.
Paralı askerlik konusunda bürokratların tutumu bizim yüz karamız.Bunlara kesinlikle meydan verilmemeli.Devlet için yapılan yasayı kötüye kullanıp delmek ve haksız olarak yararlanmak çete kurmaktır.Suçtur.Ordu,Devlet ve millet birlikte bu pisliği ayıklamalıdır.Yoksa daha da yozlaşırız.
Paralı askerliğin birde ayna arkası var.Gençlerin bu parayı ödemekten imtina edip vatandaşlıktan çıkmalarını da görmezlikten gelmek gaflet olur.
Siyasetin yozlaşması elbette balığı baştan kokutacaktır.Asıl derdimiz budur.Başlarımız,Büyükbaşlarımız sorumluluk anlayışında olmalıdır.Başlar mal ve can derdine dalarsa vatana ihanet olur.Onlar Ata'mı örnek alsınlar.
Türkiye Cumhuriyeti bir bütündür.TSK.bu bütünün göz bebeğidir.Devlet,Millet,Bütün kurumlar şeffaf ve eleştirilebilir olmalıdır.
Konuyu gündeme getiren değerli insana,katılıyorum.
Kaburgada birleşen yorumcularada selam olsun.
Değerli Dost
Çok doğru sahici arif tesbitler, adeta yüreğimizdeki, beyin belleklerimizdeki düşüncelere tercüman olmuşunuz
Yazınızı Saygın ve Arif buluyorum, cesurr tesbit ve anlatımınız için sizleri yürekten kutluyorum
Atatürkün kızınada bu yakışır, Misak-ı Milliye sahip, Ayyıldızlı Şanlı Bayrağımıza, Laik Cumhuriyetimize sahip çıkan, yürekli Cumhuriyet kadını, kızı, Anası Bacısını temsil eden , çağdaş, aydın örnek bir şahsiyet saygın bir kişiliksiniz
Yolunuz açık , Güneşiniz daim olsun güzel saygın, seçkin yürek
Saygılarımla
_____şair 67_____
ALİ CEMAL AĞIRMAN
son aylarda burda okudugum en özgün yazı .yüksek bir bilinç ciddi bir görüş içinde yurt sevgisinin esintileri olan bir yazı ...tebrik ederim...düşünülmüş önemsenmiş yüksek çizgide bir fikir yansıması ..tebrikler.
TSK hepimizin gözbebeğidir. Ve hiçkimse ne askerimize ne de askeri bünyesinde barındıran bu kuruma dil uzatamaz. Ve bazı tabular sebebi ile de, aslında TSK için aynı endişeyi duyan kimseler böyle karşı karşıya gelmemelidir. Yanıldı isem özür dilerim !.
Ammaaaa
Her saldırı arkasından gerek hükümetler, gerekse TSK ağır eleştirilere mazur kalmaktadır.
Bu 30 senedir değişmemiştir. Zaten terör örgütünün asıl hedeflerinden birisi de TSK `yı yıpratmaktır. Hükumetleri halkın gözünden düşürmektir.
BU SEBEPLE; Hiç kimse ama hiç kimse TSK yı küçük düşürecek eylemler içinde bulunma lüksüne sahip değildir.
Hele de böyle kritik gönlerde ise herkes görevini en iyi şekilde yapmak zorundadır.
ŞİMDİ Yİne net olarak ifade ediyorum ki; TSK yı bu ithamlardan korumak en başta paşalarının görevidir.
Ve bu paşalar en kritik zamanda keyif çatıyorlar ise, karşılığında onların değil benim vatandaşlarımın evlatları ekin biçilir gibi biçiliyorsa
ben susmam arkadaş. Sorgularım konuşurum. Susanları da anlamam. Susmayı savunmadaki mantığı da anlamam.
Hür iradeli vatandaş, düşünmeli, sorgulamalı, eleştirmeli gerekiyorsa hesap tasorabilmelidir, yaşadığı ülkenin paşasına, siyasilerine ve kurumlarına.
Ve paşaların, siyasilerin ,kurumların da asli görevi, eleştiriye, sorguya mahal verecek eylem ve davranışlardan uzak durmaktır.
Bu DENGE için esas unsurdur.
Benim ülkemde 18 can bir günde katlediliyor ise, o ülkenin Hava kuvvetleri komutanı keyif yapamaz.
Yaparak da mensubu bulunduğu kurumu güç durumda bırakamaz. ..
Ve hiç kimse, sırf asker kökenliyim diye bu isimleri tabulaştıramaz.
Zira bu isimlere vatandaşımın canı, malı, vatanı, ırzı, namusu emanet edilmişken hele...
Bu kimselere VATANIM emanet edilmişken hele.
Duyduğu anda görevinin başında olmak zorundadırher yetkili..
Sevgili bir yolcu....
çok acı saptamalarınız ve asker kardeşlerimin gerçğini paylaştınız bizimle içim paramparça oldu neden.....
-Bu şartlar/bu kısıtlı olanaklar ve de insan olma onurunu rencide eden yaşamla ne denli saygınlık kazanabilir erlerimiz...? önemli olan öncelikle erlerimizin yaşam koşullarını kalitelerini arttırmak.Yorum katkınız yazımın tamamlayıcısıydı sağolun...
Madem günün yazısı olmuş, birkaç satır da biz yazalım. "pasifize olma" Özkök paşayla falan başlamamıştır bu bir. Özkök paşa "askerlik dışı işleri siyasetçiye bırakma" cesaretini gösteren en cesur komutanlardan biridir. Ben 1992 -93 te hakkari dağlarında 10 ay askerlik yaptım. (aktütün, alan, perihan, dağlıca...) neredeyse tüm siperlerdeki askerlerin fanilası bit dolu idi. aylarca bu ve benzeri sıkıntılarla mücadele ettim. Bizde "öz eleştiri" geleneği ne yazıkki yok. Dağlıca'da ölümcül epilepsi nöbeti (status) geçiren bir zavallı askere GATA dan elverişsiz raporu aldıramadım. ama bilmem ne birliği başkanı bir savcı dokuz takla ile çürük raporunu 20 yıl sonra bile yenileyebiliyor. TSK nın manevi şahsiyetini tahkir etmemek şartı ile, tüm paşalar eleştirilmelidir. Saygılarımla.
bir yolcu tarafından 10/14/2008 2:29:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
Kısa ve öz gerçekleri yazmışsınız,orduevi lüksünü bilmeyen yok.Orduya saygımız sonsuz olsa da yazdığınız gibi anlayamadığımız karşıtlıkların da anlaşılması için çözüm üretmeleri gereklidr.
mesela ben hep düşünürüm ordunun asli bir görevi var,gençlerimizi askere gönüllü gönderiyoruz ama iyi korunamayan bir karakolda mahalleden aldığımız çocuk denecekyaşta en fazla bir yıl tecrübeli gençlerimizi, en zor koşullarda dağlarda neredeyse kurt olmuş,vahşi yaşama alışmış teröristlere karşı hadi vatanı bekle diyoruz.Bu ülkenin terörle mücadele edecek gönüllüsü yok mu?Milyonlarca gönüllü çıkar.İyi bir eğitim ve maaşla neden gönüllülerden yararlanılmaz ki?Lükse harcanan paralarla terörle mücadele ekipleri kurulabilir diye düşünüyorum cahilce.
Evet özel ismiyle Türk Slahlı Kuvvetleri'ni konu alan yazınızı doğrusu farklı bekliyordum.Yeren değilde,yaren bir yazı olarak bekliyordum.Kurumların eleştirilmesi kadar tabii birşey yoktur.Bunda bir problem yok.Günü ve zamanında tartışamadığımız içindir ki ülkenin problemleri dağ gibi yığılmış ve ürkütücü bir hal almıştır.Eskiyen,pörsüyen,cılkı çıkan onlarca kurum iptal edilmemiş,konuşulmamış,tartışılmamış,verilen görevi yapamadığı için başka bir kurum kurulmuş aynı görevi amade Ankara'nın sokakları müdürlük ve genel müdürlüklerle dolmuştur.Bu ülkede devlet kurumunda yirimiyedi yıl çalışmış biri olarak rahatlıkla şunu söylememiz mümkün,aşağıdan yukarıya kesinlikle ses gitmemektedir.Tabir yerindeyse yalaka takımı bir perde gibi tabanla tavan arasını kesmekte,ses duvarları örmekte,gerçek sancılar kesinlikle Ankara'ya ulaşmamaktadır.Bir toplantıda eleştiri yapıyordum,kurumun müdür muavini tarafından ceketimin arkadan çekildiğine şahit oldum,oysa söylediklerim elim dertlerdendi ve ardındanda çözüldü.Pısırık insanların yönetici olarak atandığı kurumlar içler acısıdır...Hala öyle olduğunu sanıyorum.Yukarıdakiler bir perdeyle kuşatılır,yanlış bilgilendirilir ve yanıltıtlır,hiçbir problem götürülmez onlara;onlarda dünyayı sütliman görürüler.Bu her devirde yalaka ve yalama takımın başardığı bir formuldür.
Söylenecek çok şey vardır.Öz,olarak vadesi dılan kurumlar lağvedilmemiş ve yenileri icadedilerek masraf ikiye katlanmıştır.Devlet cebindeki parayı adil dağıtamamaıştır.İşçisine farklı,memuruna farklı imtiyazlar tanıyabilmiştir.Sokaklarımızda bir bomba gibi dolanan yedi-sekiz milyorn genç insandan kimse bahis açmamaktadır.
Boğazım düğümleniyor....
Türk Silahlı Kuvvetlerine gelince.Herkes şunu iyi bilmeli ki,yeni bir ordu kurmak gibi bir lüksümüz yoktur.Gerekli,gereksiz harcamalar yapılmış ve yapılmaktadır.Bu da doğru.Ben Jandarmada askerlik yaptım 2 yıl.İaşe ve ibadenin dışında tek kuruş ödenek görmedim 2 yıl içinde.Bir tür dilencilik yaparak maddi ihtiyaçlarımızı görürüdürk.Silahlı kuvvetler bütşesi diye göklere çıkartılan rakamlar;maaşlar,iaşe ve ibade,yakıt masrafları...Bütün harcamalar bütçe içinde gösterilir.Öğretmenler bilmiyormu,milli eğitim en büyük ödeneği alır ama,utanmasalar tezek yakacaklar sobalarda,yani kömüre para ayrılamaz.Nede 550 bin öğretmenin mamaşıda bütçe diye gösterilir.Olayları biribirine karıştırmamalı.Asker çok diye yakınılır.Görülürki,bu topraklarda güçlü ve kalabalık bir ordunuz olmazsa yaşayamazsınız.Türkiye buna mecburdur.Bu topraklar adı,sanı olan en az yirmi milletin mezarlığıdır.Unutulmamalı.Her şeye evet ama, özellikle bu günlerde silahlı kuvvetlerin acımasızca eleştirilmesini bu anlamda doğru bulmam.Zaman ve zemin çok önemlidir.Türkiye'nin en büyük çıkmazı terördür ama,onlarca bahane üretilerek terör gölgelenmiş,bir tür teşvik görmüş ve yeniden yükselişe geçmiştir.Bu çok nettir.Alim olmak gerekmez.Teşhis ve tedbirde çok büyük hata yapılmaktadır.Çünkü siyasi mantalitede çarpıklık vardır.İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz,diğerlerini doğru ilikleme şansınız sıfırdır.Terör konusunda Türkiye genel anlamda ilk düğmeyi yanlış iliklemiş ve bunun cezasını çekmektedir.Bu kafayla da daha çok çeker...
Bu nazik dönemde elbette herkes kendisine çekidüzen vermelidir.Toplum maalesef çok uzağa gitmeye gerek york,yirmi yıl önceki toplum değildir.Çok aşınma olmuştur.Büyük yanlışlar yapılmıştır.Başörtüden başlayıp,ergenekona çıkan büyük yanlışlar...
Kutladım efendim.Selam,saygı...
Öncelikle iyi geceler dilerim efendim.
Ve elbette kutlarım.
Asker konusunda Ordumuza güveniyoruz. Varlık sebebimizdir.
Ülkemizin genel durumu buraya da yansımış elbet, normaldir. Birleşik kaplar teorisini hatırlatmakla kalıyorum.
Bir kriz yaşıyor finans kapital, abd'de başladı, ab ülkerinde esiyor, tüm dünya etkilenecek..
10 küsür trilyon dolarlık bir korunma fonu oluşturuyorlarmış. Galiba Fransız Devlet Yekilisi olan biri, tedbir almazsak -Fransa batar- filan diyordu.
Güldüm, bir; Fransa batar diyor ve bankalarını kurtarmak için devlet desteği yapmayı mübah görüyordu, liberal ve Adam Smith ve Hayekyan serbest piyasacıdır. Komünistçe bir iş yapıyordu (!)
Güldüm yine, iki; Fransa batarsa biz ne olmazdık ?!
Açıklama Sayın Başbakandan geldi rahatladık; "Hamdolsun" iyimişiz !
Sonra, hamd-ü sena sözcüğüne bir şey ekledi :
Ancaaak ......!
Bilirsiniz, ancak denince, artık bir öncekinin (eylem/söyleminde) kıymet-i harbiyesi yoktur. En azından sağlam ve kesinliği su götürürdür değildir, söylenen 'ilk'in..
Güldüm; hamdolsun, ama garanti değil !.. Dinsel, artık bazı şeylerin sadece onların her dediğine inanmakla, itirazsız (ab gireceğim filan diye) yapmakla ve buna tedbir olarak da, hamdla bitmediğine gelmiştir.
Güzel buluyorum, "bin nasihatten, bir müsibet evladır" gibi..
Şimdi ben izin olursa eğer, Marks'ı hatırlayacağım..
Diyalektiğine Batı merkezli ve -genele yaydığı- Doğu Toplumsalına uymayan eleştirdiğim, yanılsamaları ile yıkılmış bir diyalekti olsa da, doğru olarak oldukça kesin bir tezini yazacağım, -iktisaden yasalaşmış tez- diyebiliyorum.
"Anamalcı kapitalizmin en önemli hadikapı, sermayedir (anamaldır)"
:))
Nerden nereye geldik? Asker, terör, emperyalizm, dinsellik ve de İktisat gibi ...
Hiç bir şey bölümsel değil demek ki? Bölüm, bütünden ayrı düşünülmemeli. Yaprak daldan, can canandan, akıl fikirden ayrı durur ve olur mu?
Bu kadar efendim, şimdilik.
Arz-ı hürmet ederim Değerli Atiye Danış Hanımefendi, Mustafa Kemal aydınlığı ve askerleri kazanacak..
Mutlaka ve katiyetle...
Şerefsiz emperyalistler, sömürgeciler ve lanet olası işbirlikçileri, Birtengri'nin izn-i keremiyle; Yezid gibi, Eba Cahal gibi, Eba Süfyan gibi ve ve Eba Leheb gibi mahv-ü perişan olacaklar Amenna ve Sadakna !..
Saygılarımı gönderdim, kabul buyrun efendim.
Tekraren Kutlu/yorum.
Göktürkmen tarafından 10/14/2008 8:57:45 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın arkadaşım TSK bir efsanedir. Kısaca, osmanlı geleneğinden günümüze değin gelen bir modernleşme süreci yaşamış tüm dünyanın gıpta ettiği bir büyük milletin kalbidir...
Askeri yaşam; disiplin sonrasında birtakım olanakları da beraberinde getirir. Mesai saati 17:00 biten biriyle kelle koltukta dolaşan bir güvenlik mensubunun aynı olması düşünülemez.
İş'in siyasi boyutunun olmadığını görmek isteyenlere tavsiyem bir gece mehmetçik ile bir sınır karakolunda sabahlamanız ve onların hayatlarından birkaç saati paylaşmanız.
Bu durumda da bu yazının bazı bölümleri temelinden sarsılır...
Genel anlamda güçlü bir teşkilatın olması düşünülmeli ve
bu yönde mantık yürütülmelidir.
Mesela; tanınmış bir simanın oğlunun askerde bir sınır karakoluna gittiğini varsayalım..
Orası artık hedeftir...
Günün yazısını değerli yazarını kutluyor ancak bazı bölümlerine katılmadığımı da bu satırlarımda ifade etmek istiyorum...
Başarı dileklerimle...
hanım efendi sizi yazdıklarınızı bir daha okumaya davet ediyorum....
aynı dünya görüşüne sahip olduğumuzu yazılarınızdan bildiğimi belirterek yorumuma başlamak istiyorum)
ama bu defa tersinden okuyun
aynı analizi birde askerin penceresinden yapmanızı çok isterdim
başkada yorum yapamıyorum
çünkü yapanların sonunu görüyorum
fikirlerinize bir şey demiyorum
o sizin şahsi düşüncenizdir.
madalyonun öteki yüzü yada aysbergin görünen kısmı diyebilirsiniz.. onu görmenizi çok isterdim...
ama bu analizin sizin değil değil askerin bilgilendirme faaliyetlerinin eksikliğinden kaynaklandığını görüyorum
savunma hakkı kutsaldır
yaptığınız analiz TSK'ne cevap hakkı doğurmuştur.
umarım bu cevabı TSK eylemleri ile Türk Halkı'na vere cektir.
Ama bugün siz enellektüel birikiminizle bu siyah propogandadan etkilenerek bu analize ulaştı isenizTürk Silahlı Kuvvetleri Türk Halkına kendini nasıl anlatacak merak ediyorum...
TSK'leri cevap hakkını kullanmadığı halde analizinizin temeli olan siyasi düşüncenizin gereği olduğu gerekçesiyle saygı ile karşılıyorum...
Lütfen yazdıklarınız tekrar okuyun
ve elinizi vicdanınıza koyarak bir daha düşününüz...
(ben sizin en az benim kadar vicdan sahibi olduğunuzdan şüphe etmiyorum- o nedenle elinizi vicdanınıza koyun sözümü ben vicdansızmyım diye anlamayın)
şu kadarını söyleyeyim
son yedi yılda kamu personeline yapılan maaş zammının net oranlarını söyleyeceğim sadece
öğretim üyeleri: %65
yargı mensupları:%180
emniyet mensupları:%95
eğitim camiası.%75
silahlı kuvvetler mensupları%35
diğer devlet memurları:%32
BİLMEM BAŞKA SÖZ SÖYLEMEYE GEREK VARMI?
madem asker kızısınız eğer komutan sağ ise bu rakamları ona sorun size teyit edecektir ve nedenini mutlaka açıklayacatır...
saygılarımla
eğer sözlerimle rahatsız etti isem çok çok özür dilerim
Yapılan birçok harcama gereksizdir...
Hele hele orduevleri, özel lojmanlar, özel korumalar... (Emekli olanlar için)
Bir yerde bolluk bereket yaşanırken... Benim sınırımda derme çatma karakoluma birkaç çapuşcu değil, bir ordu çöküyor... Hemde ağır silahlarla...
Görüntüleri herkes izlemiştir...
Nasıl bir psikolojide olduğunu düşünün insanların...
Hangi çıkarların insan hayatı önüne geçtiğini hepimiz görüyoruz ama sesimiz kısılıyor, kalıyoruz...
Okumaya geç kaldığım bir yazı okudum sayfanızda...
Şunu vurgulamak isterim ki,her gün her yerde her sokakta her sohbette konuşulan ve bütün insanların kafalarını kurcalayan soruları yazıyor ve yorumluyorsunuz...
Tek fark şudur ki insanlar bunları sadece sohbet aralarında fısıltıyla konuşur haline gelmişken siz açık açık yazıyor ve cevap arıyorsunuz...
Eeee bu durum karşısında da sizi yürekten kutlamanın dışında yapacak bir şey kalmıyor bana... Yürekten kutluyorum duyarlılığınızı...
Ve son olarak şunu söylüyorum ki yazıda çok doğru tespitler yapılmış ve ben de bu tespitlere sonuna kadar katılıyorum...
Saygılar...
Milletimizin asker ruhu ile yetişmesine şükretmeliler. Yemende, Galiçyada, trablusgarp da, balkanlarda, 93 harbi diye nitelediğimiz kafkaslarda, Çanakkalede ve İstiklâl harbinde canla, başla savaşarak Türk milletine bir vatan toprağı olarak ANADOLU'yu bağışlayan Şehitlerin, gazilerin torunları olarak Vatan savunması bahse konu olduğunda, genç ihtiyar kadın, çocuk demeden koşacak bir milletin evlatlarıyız. Potansiyel savunma sistemimiz fevkâlade. İnsan oluşumuz caydırıcı bir güçtür. Ne kadar teknolojik üstünlüğe sahip olursa olsun düşmanı bozguna uğratacak bir ırkın evlâtlarıyız. Aç kaldığında ölmemek için ayağındaki çarığı ıslatıp karnınıdoyuran bir Türk askeri ölümden korkmadığı gibi, ölmeden bir düşman askerine karşı koymak , öldürmek vevatan savunmasına katkıda bulunabilmek için o zorluklara katlanmaktadır. Benim dedem 93 harbine katılmış, bir şarapnel parçası sol böğrüne saplanmış ve o günlerdeki şartlarla saplandığı yerden çıkarılmamış kalan ömrü boyunca yarası hep iltihaplarla akıntıya uğramış ve beş vakit namazını kılarken pansuman yaparak namazını edâ etmiştir. Biz torunları olarak bu olayları duyarak büyüdük ve vatan savunmasına koşmak için can atıyoruz. Anadolumun evlatları askerlik yapmak onurunu her zaman taşımış ve taşımaya devam edecektir. Ölümü pahasına da olsa. ! Önemli olan bunları bilen insanların idaresi altında bu görevlerini ifa edebilmeleridir. Eğer bir vurdumduymazlık, aymazlık var ise ki öyle görünüyor. yazık oluyor yavrularımıza. Bunun hesabını Öbür tarafa bırakmasınlar AZABEN ELİMA..! elim bir azap onları bekliyor orada. Kutlarım kardeşim. bilgilendirmelerinle gönlümüzün prensesisin. Devam yazmaya.
Sevgili Üzümkarası işte konu bu eşitsizliğin giderilmesi ve de askeriye istihdamının yerine oturtulması/şu sözde çürük raporları/yalnız dış ülkelerde yaşayan vatandaş değil ki paralı askerlikten yararlanan cannn tüm bürokrat/siyaset/iş dünyası ve rütbelilerin çocukları/yakınları hiç maazeretsizlerde bu imkandan yararlandırılıyor yani para...O halde uzun askerlik yapanlara minnet duymalıyız ve elde edilen bu gelirden kendilerine de pay vermeliyiz ki adalet kısmen sağlansın cannn yorum desteğine teşekkürederim
goody can en çok düşündüren konularda yorum dsteğin yazıyı tamamladı ben de ne zamandır söylerim donanım/techizat ve de İsrail den kiralama yolu ile kullanılan görüş uçakları/cihazlar ne kadar emiyetli örüyoruz ki i işe yaramıyor ...hele de şu mahkeme olayı tam isabet.Aslında 12 Eylül cinayetler /zulüm /katliam ve sürgünler mimarının da yargılanması gerekmez mi...
Ah can .
Temeli yıllar öncesi atılan bir plan ve 80 sonrası Türkiye'de maddi desteklenen kurum ve kişiler.. Bunları araştırıldığında çıkan tablo ve Avrupa birliği v.b. isimler altında saman altı işlerle oynanan oyunlar.... Kişisel çıkarlar ön planda olduğu sürece bunlar görmeye mahkumuz sanırım..
Dışarıdan konuşmak bize kolay tabiki ama illa yapılabilecek işler vardır ..Sömürülmez isek illa ki davranacak gücümüz , yapabileceğimiz çok şey vardır.. Onların silahı ile vurmak geliyor aklıma.. Neden şehit aileleri dava açmıyor..
__ Güvenliği sağlamak zorunda olan devlet, gerekli önlemleri almadığı ; gerekli malzemeyi vermediği, yan donanım ve uydu v.b. desteğin sağlanmaması , siyasal önlemlerin alınmaması gibi akla gelebilecek her konuda yapması gerekeni yapmadığı için neden mahkemeye verilmiyor..
__ Dış baskı kadar neden iç baskı oluşturulmuyor..
__ Sivil kuruluşlar nerede.. ?
Kişisel rant çabasından vaz geçmedikçe işimiz de gözümüz de yaş _ yaş anam yaş ..!
...
Güzel bir yazı.
Tebriler canım..
goody tarafından 10/13/2008 4:14:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba sevgili dostum. Tabii ki birçok konuda sizinle hemfikirim. Tabii bu camiada da yanlış yapanlar vardır. Çok düzeltilmesi gereken yanlışlar var. Bunları herkes gibi biz de görüyoruz. Fakat, eleştiri her askeri kapsamasın istedim. Yine de her zaman sağlam ve kuvvetli olması gerek... Onun yıpratılması , düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürecektir.
Benim oğlum da, kardeşinin vefatından on gün sonra Kars'a cepheye gitti. Hiç bir torpili olmadı. O ordayken hergün bir anne olarak yüreğim ağzıma geldi.
Tabii ki gidecek. Bu vatan hepimizin. Sizin dediğiniz gibi yan gelip yatanlar, askerlikten kaçanları Allah'a havale ediyorum.
Sizi de kutlarım bu güzel yazılarınız için. Herşey inşallah daha güzel olur. Selamlar ve sevgiler...Hâlenur Kor
Sevgili Halenur elbette sonuna kadar askeriz ve vatan savunmasında Halide Edip/KaraFatmalarız ancak asker eleiştirilmez değil...burda üstünde durduğum çifte standard/eşitsizlik hiç dikkatinizi çekmeyen kraliyet ailesinin er askerliği/bizimkilerin sahte çürük raporları/yurtdışı oyalamaları/paralı olup 20 gün kamplarda yaşar gibi askerlik yaptığını saydıklarımız var ve ben bu tesbitleri sayfaya almışken dikkatinizi neden tek bir satıra bağladınız cannn..
takdiredersiniz ki benim de dedem general (rahmetli) Dayım general ve çok iyi bir asker ailenin içinde /askerle büyüdüm bu asla o askerin konuşılmazlığı gündeme getirilmesi gerekenlerini sümenaltı yapacağım anlamına gelmez...herşey konşuşmalı ..Anadolu sınırlarda vatan uğruna gençecik tek yürekken/evinin karşısında akerlik yaptığını gördüklerimiz ne olacak/parayı basıp teskere alanlar ne olacak/gemilerde marmara açıklarında yangelip yatarken sözde çürük raporu alanlar ne olacaktır cannnn siz zekisiniz anladınız anlatmak istediklerimi / öteki Türkiye'nin nazeninleri bunlar lütfen anlayın...??????
Mahzun Prenses... tarafından 10/13/2008 11:43:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Lütfen eleştirilerinizi askerimizi yıpratmadan yapınız. Kuvvet komutanları tabii ki korunacaklar. Çünkü karşılarında canlarına kasdetmiş insanlar var. Ve siz silahlı kuvvetler mensuplarının ne sıkıntılar çektiğini bilemezsiniz. Diğer mesleklerin mensupları hanımlarının koynunda sıcacık yataklarında yatarken, askeri camiadakilerin dağ başlarında ne sıkıntılarla cebelleştiklerini asker eşi olarak ben biliyorum. Ağrı'da tuvaletlerin buz tututuğu evlerde bizler yaşadık. Çocuklarımıza kıracağımız yomurtaları biz çiğken elimizde soyduk. Dillerini bile anlayamadığımız , kimseyi tanımadığımız yörelerde, çocuk yaşta, mahrumiyet içinde yaşadık.Ve dağbaşlarında yaşarken ne korkular, ne sıkıntılar yaşadık.
Kahraman Mehmetçiklerimizin eğitimini onlar yaptırıyor. Vatan yoksa nasıl korunur?
Bakın diğer ülkelerdeki askerlere, hepsi de daha verimli çalışabilmek için moral geceleri yaparlar ki, içlerindeki karabasanı uzaklaştırabilsinler...
Onlar da insandır. Ölmek ve ölmemek için savaşmayı, öğretirken, sanıyor musunuz ki her şey güllük gülistanlık?
Tek gözleri açık nöbet tutarken, Mehmetçiklerin ve vatanın sorumluluğunu içlerinde duymuyorlar mı sanıyorsunuz? O Mehmetçikler, onların evlâtları gibidir.
Sizler, baba parası ile Layla'larda tepişen, Bağdat caddesinde altlarında lüks arabalarla insan ve kedileri zevk için ezenleri eleştirin.
Lütfen medyanın yalan yanlış her sözüyle silahlı kuvvetlerimize atıp tutmayın. Her camiada olduğu gibi orda da çürük elmalar vardır. Ama, ne kadar değerli insanlar da vardır unutmayın.
Ben ki orduevlerine çok nâdir giderim. Ama siz sırf oraları halka kapalı diye içyüzünü bilmeden konuşmayın. Oraları tabii ki korunacaktır. Belki düzeltilecek çok şey var ama, hangi koruluşun her şeyi mükemmel? Bir subayın yetişmesi çok zordur. Eğer vatan savunmasında hepsi şehit oluverirse, ki (Allah esirgesin) Mehmetçiğin kapılacağı paniği düşünebiliyor musunuz? Bir kişinin paniklemesi, diğerlerinin de moralini bozar.
Lütfen yapıcı olalım. Askerimize biz sahip çıkmazsak, kim çıkar? ASLINDA KADIN ERKEK HEPİMİZ TEMELDE ASKERİZ. VATAN SAVUNMASINDA, TEK YÜREĞİZ...Bu haslet de sanıyorum ki Türk milletinde daha fazla...
Saygılar sunuyorum...
Hâlenur Kor
sevgil iAtiye,
yazdıklarına katılmıyacak eleştirecek bir vatan sever insan düşünemiyorum. az bile yadıklarn daha sayfalar doldurur malesef gözlemlediklerimiz yanlışlar. ve sürü psikolojisi uygulanarak din istismarı ve duyguları sömürülerek halkı sindirip susturuyorlar. oysa en cahil dediğimiz kişiler bile malesef dönen dolapların farkında..fakat sesini çıkaran yakalanıp cezalandırılıyor şehit cenazelerinde görüldüğü gibi. sologan atan şehit yakını yakapaça tartaklanarak götürüldü
bir kişiyi korumak için zırhlı araç1 milyon YTL için para bulan devlet
62 personelin bulunduğuuyduruk bir baraka olan Aküntütün karokoluna mali imkansızlıklar nedeniyle gerekli bazı iyileştirmeleri yapamıyor.
'ORGENERL BÜYÜK ANIT SAĞOLSUN'
Saldırı anında Bayraktepe'de 62 personelin bulunduğuna dikkat çeken Iğsız, Aktütün karakolunun taşınmasıyla ilgili de 'Bunlar mali imkanlar dikkate alınarak yıllara yayılmış faaliyetlerdir.' diye konuştu.
BOMBADAN ETKİLENMİYOR
Dünyada zırh gücü açısından bir numara olan otomobil çıplak 400 bin Euro fiyata sahip ve gümrük vergileriyle birlikte yaklaşık 1 milyon YTL değerinde.
İddialara göre Etimesgut Askeri Havaalanı 'nda bekletilen araç, Orgeneral Büyükanıt'ın emekliliğini bekliyor.
ne denebilir ki daha.ellerine cesur yüreğine sağlık sevgili dostum. KALEMİN KIRILMAZSIN EN İÇTEN DİLEĞİM...
Elbette eleştiri hakkımız var vatandaş olarak ve teşkilatın bir mensubuyla evliyim diye ben eleştirmiyormuyum sanıyorsunuz ya da kızmıyor muyum?Dedim ya biz cesur gözüpek TÜRK KADINIYIZ.Nasıl ki kurtuluş yıllarında omzumuzda mermi taşımışsak bugün de bu vatanın uğruna kanını canını verenlerin evladı olarak sorgulama hakkına sahibiz.Ama takdir edersiniz ki ben de sizle hem fikir olmadığım konuları açıkça yazmalıyım ki diğer arkadaşlarda görüşlerini açıklarken konuya ve sayfaya hareket gelsin değil mi?
Saygılar can.
Sevgili dost ARZUUU....tabii ki haklılık iddiam her konuda olmaz ancak benim de kendimce doğrularım var ve doğrularımı savunmaktan asla vaz geçmem /korkmam Mumcu/Boran/Kışlalı/Hablmitoğlu'ndan daha az vatan sevdalısı değilim cannnn...
-Askeri çok seviyorum burda hemfikiriz.Ancak bu aksaklıkları görmezden gelmem için sebep değil.Cumhurbaşkanını cemaat iftar yemeğine katılmasından dolayı eleştirebiliyorsam elbette askeri de sevdiğim kadar eleştirebilirim de...Asker çocuğu olmam da bunu engelleyemez.ARZUUU can ne güzel söylemişsin...cesur,gözüpek TÜRK KADINI...konu işte bu.
Bedelli askerlik konusunda çok haklısın Prenses sana katılıyorum bu kanuda.Maalesef parası olan sanki bu vatanın evladı değil gibi 20 günle sınırlı bir kamp hayatı yan gel yat hesabı.
Ama askere rütbeliye moral gecesi gerçekten şart ki özellikle Güneydoğu'da ki askerlerimizin ve rütbelilerimizin nasıl bir psikoloji içinde olduklarını iyi bilirim.Yapılan moral geceleri bile az gelir inanın.Yaşayan bilir.
Elbette ki asker emekli de olsa askerdir ve vatan namına verilen stratejik kararlar onların onayındadır.Bu nedenle ömür boyu hedef olmaktan çıkamıyorlar.Korunması mutlaktır kanımca.Ordumuz dünya yüzünde en iyi eğitimi alan ülkeler sıralamasında birinci sırdadır.Çünkü askerlik vatan aşkıdır biz de paralı değildir.
Sevgili Prenses,tespitleriniz doğru fakat bütünüyle haklı olması söz konusu değil bana göre.Yine de dost kalem olan sizi yürekten kutlarım,cesur ve gözü pek Türk Kadını olduğunuz için.Biz buyuz tek bilek tek yüreğiz.
Saygılar
ARZUUU tarafından 10/13/2008 2:15:35 AM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli prenses ; görev yaptığı dönem göz önüne alınırsa , bence BÜYÜKANIT ın korunması için hassasiyet gereklidir. Bu bağlamda golf tesisleri gereksiz bir harcamayken , emekli generallein korunması gereklidir kanımca. Askerlerin harcamaları kısıtlanmamalı , bilakis gözlemlenmeye açık olmalı.Bir kurum göz bebeği olabilir.Bu onun şeffalığını gidermemeli. Harcamalar nano teknoloji ve ciddi teknoloji üzerine yoğunlaşmalı.Askerlere artık göğüs göğüse eğitim değil, daha realist eğitimler verilmeli. Biz de sizin gibi bu kuruma dostuz ama dost acı konuşur. Samimiyetiniz ve yapıcı tespitleriniz açısından güzel bir çalışma.
yazınıza katılmamak mümkün değil.
askeriyenin yemekhanesinin duvarına kocaman bir yazıyla biz savaşı böyle kazandık diye bir yazı. altında da çanakkale şavaşından bir görüntü iki mehmetcik,üst baş perişan,ayakkabı yok,menü yazılmış ama listede yemek yok.
öbür taraftan sevgili subaylarımıza moral geceleri düzenlenirdi
o dökülen yemeklerle sanırım bir köy bir hafta doyar.
bunları düşününce koskoca genel kurmay başkanının öyle bir arabaya binmesi yadırganmıyor galiba.
tebrik ve teşekkürler.