- 614 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beðeni
ÖÐRETMEN BENÝSA-1
ÖÐRETMEN BENÝSA-1
.
Bir otobiyografik roman Öðretmen Benisa. Huriye Saraç’ýn öz yaþam öyküsü. Huriye Saraç bir ulu çýnar. Köy Enstitülü bir öðretmen. Seksen beþ yaþýnda.
.
Huriye Saraç, Çifteler Köy Enstitüsü mezunu. Mezuniyet yýlý 1950. Ayný yýlýn 30 Eylül günü Emirdað’ýn Ekizce (Leblebici) Köyünde öðretmenliðe baþlar. Kesintilerle öðretmenliði 1985’e kadar sürer. 18 yýlý Türkiye’de, diðer bölümü Hollanda’da geçer öðretmenlik hizmetinin. Emekli olduktan sonra bir köþeye çekilmez Huriye Saraç. Ayaktadýr. Yazar. Etkinliklere katýlýr. Bitmek bilmeyen bir enerjiyle eðitim ve kültür sanat alanýnda çalýþmalarýný sürdürür. Gençlere hayat denilen yolda ýþýk olur.
.
Öðretmen Benisa’da kendini anlatmýþ Huriye Saraç. Öyle bir kitap ki Öðretmen Benisa mutlaka okunmasý lazým. Hem de dura dura, düþüne düþüne… Çünkü kitaptan alýnacak hayat dersleri var. Yaþanmýþlýklar; yetiþenlere hayat yolunda ýþýk tutacak, yol gösterecek nitelikte.
"Öðretmen Benisa" tam dört ciltten oluþan bir kitap. Tam tamýna 1756 sayfa. Buna Prof.Dr.Tamilla Abbashanlý’nýn 1. ve 4. kitapta yer alan 15+21= 38 sayfalýk deðerlendirmesini eklerseniz sayfa sayýsý 1800’e yaklaþýyor. Her bir kitap bir tuðla kalýnlýðýnda. Þöyle bir bakýnca: “Kim okuyacak bunlarý yahu?” soru çengeli asýlýveriyor kafanýzýn tasýna. Ben bunu yaþadým açýkçasý.
Halbuki bu bir ön yargý. Peþin hüküm… Ön yargý yanýltýr insaný kardeþim. Nitekim ben bu açmazdan kurtardým kendimi. Öðretmen Benisa’yý hayranlýkla okudum. Öylesine içten, yalýn bir anlatýmý var ki sular seller gibi. Notlar aldým. Düþündüm. Okuyucu mektuplarýný inceledim.
.
Huriye Saraç, bir ulu çýnar. Köy Enstitüsü kökenli bir öðretmen. Kendisiyle tanýþmamýza “Bir Nazar Eyledim” vesile oldu. Bu nasýl oldu, anlatayým:
“Bir Nazar Eyledim”i Salihli’de Vasfiye Özer’e göndereceðim. Vasfiye Haným dedi ki: “Bir kitap da komþum Huriye Saraç’a imzala. O da öðretmen, yazar. Kendi hayatýný yazmýþ.” Memnuniyetle kitabý imzalayýp gönderdim. Birkaç gün sonra bir kargo geldi bana. Büyük bir paket. Baktým, gönderen kiþi Huriye Saraç. Açtým koliyi. Öðretmen Benisa’lar. Bir de dergi. Dergiye bir göz atýp bir kenara býraktým.
Birinci cildin ilk sayfasýný açtým. Bakýnýz ilk sayfasýna neler yazýp imzalamýþ Huriye Saraç : “Eðitim ordusunun omuzu rütbesiz generallerinden Sn: Topaloðlu’na. 8.2.2018” .
Aman efendim… Eðitim ordusunun generali olmak kim, biz kim? Biz eðitim ordusunun bir neferiyiz.
Ama þunu içtenlikle söyleyeyim: Huriye Saraç eðitim ordusunun bir mareþalýdýr. Yaptýklarýyla, yaþadýklarýyla ve yazdýklarýyla… Hâlâ eðitim ordusunun saflarýnda çalýþmalarýna devam ediyor. Emekli olmuþ. Yaþý seksen beþ. Ama o bir kenara çekilmemiþ. Böyle bir insan eðitim ordusunda mareþallik payesini hak etmemiþ mi? Haksýz mýyým?
.
Kitabýn adý neden “Öðretmen Benisa?” Þundan. Babasý Tosun Bey, Edirne’de askerken Behiye, Nihal ve Safiye adýnda üç kýzla gönül iliþkisi kurar. Behiye’nin BE’sini, Nihal’in Ni’sini, Safiye’nin SA’sýný alýp birleþtirir. Asker dönüþü doðan kýzýna “BENÝSA” adýný verir. Bu isim ikinci adýdýr bebeðin.
Askerde okuma yazma öðrenirken Atatürk gelir denetlemeye. Elini omzuna koyar Huriye’nin babasýnýn. Der ki: “Kýzýn olursa okutacak mýsýn?” Hiç duraksamadan “Okutacaðým paþam.” Yanýtýný verir Tosun Bey.
Tosun Bey de lakabý babasýnýn. Doðduðunda 4 okka, yaklaþýk 5 kilo gelmiþ. “Tosun gibi kuvvetli, saðlýklý” denilmiþ. Tosun Bey lakabýný almýþ. Yoksa kütüðe Ahmet Hayri diye kayýtlý.
.
Asýl ismi Huriye’dir Benisa’nýn. Huriye de CUMHURÝYET’ten olma. Hikayesini babasý þöyle nakletmiþ: “Bunun adýný CUMHURÝYET yaz memur bey, deyince nüfus memuru olmaz gibisinden baktý… Bunu söyleyemezler, dedi. Paþama söz verdim. Bunu okutacaðým, dedimse de kabul etmedi. Memurun önündeki kaðýt parçasýna CUMHURÝYET yazdým. Sonra baþýndan CUM… sonundan…T harfini karaladým. HURÝYE çýktý.”
.
Öðretmen Benisa’nýn 1. Kitabý “Kayayý Delen Tohum” adýyla sunulmuþ. Kitap, Prof.Dr.Tamilla Abbashanlý’nýn roman üzerine bir deðerlendirmesiyle baþlýyor. Bu deðerlendirme yazýsý tam 11 sayfa. Sonra Yetkin Aröz’ün önsözü. Ve Huriye Saraç’ýn oðlu Muzaffer’e yazdýðý þiir. Bu þiirde Öðretmen Benisa’nýn yazýlýþ amacýný da anlatýyor Huriye Saraç. Þiiri aynen aktarýyorum:
.
“Sevgili oðlum,
Acýlarýmý,özlemlerimi nice yýllar içime gömdüm.
Sonra sen doðdun.
Nice zorluklarý seninle birlikte kucakladýk.
Anandým,
Yeri geldi baban oldum.
Geleceðe hazýrlarken seni çok zorlandým
Dayandým, direndim, baþardým.
Nerelerden geçip geldiðimizi,
Yaþananlardan yola çýkarak anlatmaya çalýþtým.
Gerçekleri söylemekten korkmadým.
Ama yine söylemediklerim oldu.
Yalnýz sana seslenmek deðildi amacým,
Baþkalarýnýn da bilmesini istedim çekilenleri
Bir bakýma geçip giden çileli bir kuþaðýn romanýdýr bu.
1940’lý yýllarýn karanlýðýndan
Köy Enstitüleri’nin aydýnlýðýna çýkmak…
Yaþam þartlarýnýn býçak sýrtý yýllarý.
Yitirilen umutlarý,
Yaþamýn türküsünü, savaþýmý,
Ayakta kalma söyleme direnci, sevinci…
Unutulmuþ bir zamanýn aralýðýndan
‘Yaz’ diyor kalemim…”
.
Huriye Saraç “Yaz!” diyen kaleminin buyruðuna uyarak yazmýþ, yazýyor. Ýyi ki de yazýyor. O kalem tutan elleri dert görmeye…
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.