- 721 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN GİDERİM BATUM'A ( 2 )
Yolumuzuda Rize Çayeli var. Hüsrev’de meşhur şeker fasulyesi yiyeceğiz.
Yanında kuru soğan, plav. Arka masalarda tanıdık bir sima var. Prof.Dr. Mehmet Haberal... Yemek bitimi sohbet ettik. Çok mütevazi Gönül adamı. Geçmiş olsun dileklerimizi ve başarı temennilerimizi ilettik.
Rize’den sonra proğramımızda Uzungöl vardı. Toparlandık yola çıktık. Trabzon Uzungöl de, bu bölgede mutlaka görülmesi gereken tabiat harkası yerlerden biri. Önemli bir Turizm merkezi 1989 yılında milli park ilan edilmiş. Özellikle Arap turistlerle sıkça karşılaşabilirsiniz. 1090 metre yükseklikte bulunan Uzungöl,iki vadi arasındaki yerleşim birimi ve gölü ile,büyük ilgi çekiyor. Karpostallardaki çifte minareli camisiyle birlikte oluşan göl görüntüsü ayniyle vaki. Fakat göldeki temizlik ve çevre düzenlemesine daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle bu bölgede iş gören Turizm işletmecilerinin bu konuda daha dikkatli ve özverili olmaları gerektiği düşüncesindeyim. Bu altın yumurtlayan gölün ve vadinin sahip çıkılarak korunması için yerel işletmelerin daha dikkatli ve özverili olması gerekiyor. Akşam, otelimize varıp, biraz dinlendikten sonra, yemek faslı, arkasında kemençe eşliğinde eğlence bizlerin unutulmayacak bir gece geçirmemie sebep oldu. AYSİAD ailesiyle zamanımız çok güzel geçiyor.
Gezimizin dördüncü günü, 30 Ağustos Cuma. Hedefte Zigana geçidi var. Ancak oraya hareket etmek için henüz erken deniyor. İlk durağımız özel bir çay fabrikası. Çayı tanıyoruz.
Kıvamında çay demlemenin nasıl olacağını bize gösteriyorlar. Çay fabrikasının üretim sorumlusu ayrıntılarıyla
bizi bilgilendiriyor. Çaylarımızı içiyoruz. Hediyelik çaylarımızı alıyoruz. Bize çayla ilgli özetle söylenen şu.
AMAN HA ! TÜRK İNSANI İÇMESİN YABAN’DAN ÇAY
ZEHİR OLUR SİZE, İÇMEYİN DEMİ ESKİMİŞ BAYAT ÇAY...
Trabzon OF’ tayız. Bayanlar grubumuz taze demlenmiş çaylarını içerken. biz erkeklerde Cuma Namazı telaşına düştük. Tepelerde , yamaçlarda sanki on eve bir cami...
Sonunda yol kenarında bir cami bulduk. Abdestlerimizi aldık. Hemen camiye girdik. Oturduk. İmam kürsüde.
Anlatıyor, dertlimi dertli... Anlattıkça açılıyor. Elektrik faturamız, su faturamız, giderler... Elinizi vicdanınıza koyun... vs.. vs... Sonra cemaatten birine seslendi. Dolaştır şu keseyi...
NETİCESİ OF’LU HOCAYA TAKILDIK COŞTU HA COŞTU.
DOLAŞTIRDIĞI KESE SÜLEYMAN TIKIROĞLU’NA KADAR BOŞTU.
Kese sevgili arkadaşımız Süleyman Tıkıroğlu tarafından, cebi tamamen boşaıncaya kadar dolduruldu.
Unutulmaz bir güzel hatıra olarak, o anı da notlarımız arasına aldık....
DEVAM EDECEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.