- 490 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Başlık 1 Postacı 2- Dağdakardakalıyoruz Türü AnıHikayesi metinde yazılı olduğu gibi!!! Noktaaa!!!
Meslek Anılarından - iki örnek -
1-
Postacı
-Mehmet Emin’e-
Yıl 1978
Mevsim sonbahar
Kars/Digor
Sonbaharın sonları kar yağışlı bir kış günü!
Kış günü ama ne kış, ne kış!Anlatamam.Yerde topuk boyu kar. Bir de rüzgar!
Yerdeki kepek karı bir oyana bir bu yana savuruyor.Öyle savuruyor ki! Kar fırtınası
içinde kalıyoruz.
Bilindiği gibi eski kışlar şimdinin kışlarına benzemeyen kışlardı. On ikinci ayın ortalarından
Mart ortalarına değin her taraf beyaz bir örtü ile örtülü olurdu
İşte sonbaharın sonları savurgan karlı kışın kış gibi olduğu bir gündü...
Alaca köyünden dönüyoruz. Solumuz Dumanlı Dağı.Sağımız Alem köyü... Köy kar savruğundahayal meyalgörünüyor. Köpek seslerinden anlıyoruz bulunduğmuz yeri. Düzlükteki yetmiyormuş gibi
dağdakini de savuruyor ki ’ göz gözü görmez’ oluyor. O koşullar içinde aracımız olan dolmuşla bata çıka.. yol alıyoruz.. İleride bir karartı...Kimimiz bir adama, kimimiz bir hayvana benzetiyoruz. Merak içinde vara vara vardık ki, ne görsek, beğenirsiniz .İnanasınız gelmez.Biz de inanamıyorduk ama işte karşımızda soğukta büzüşmüş kar savruğunda bunalmış bir adam..Sırtında meşin çantasıyla bir postacı,postacı dersem de Köy dağıtıcısı bir maliyeci. Tanıdığımız bildiğmiz Hasan!
"Aman Hasan, yaman Hasan!..Bu ne hal!"
Hemen arabaya alıyoruz.
Bu kar da kışta, kıyamette!.."
Konuşacak halde değil!Öyle bunalmış öyle yorulmuş iyice küçülmüş bizim maskot Hasan!
"Ölümüne mi susadın be Hasann!"
................................
Ses yok konuşamıyor...
Elini ayaklarını ovduk, ovduk biraz biraz kendine geldi.
Nevalemizden yedirdik...
Derken ağzı açıldı
" Bir kaç icralık evrak vardı da!"
" Haa! Görev aşkı!"
" Görev aşkı değil mecburiyet.İcralık işler acil.."
Neyse Uzatmayalım biraz daha yol alırken bir karartı daha görünür oldu!
" kim ola! Bu karda kışta! Aklı olan...!" felan filan yorum ve benzetmelerle
biz yaklaştıkça karartı uzaklaşıyor..
Derken dereye yakım kayalıklar arasına sapıp gözden kaybldu!...
"Gördün mü Hasan seni bekliyormuş!"
"Tu hayvanı kısmetinde nettik!
" Haydı postu yırttın..!Daha neler, neler takılmalar, nükteler, şakalar
gül
meler gülüşmelerle ilçeye varmış olduk Karanlık basmış,akşam ezanı okunuyordu.
-2-
Kardan Dağda kalıyoruz
Efendim 1979 şubat ortaları kar yağışlı
bir gün Karstan Digora dönüyoruz.Yola çıkmadan;
" Aman etmeyin çıkmayın gitmeyin!"diyenler olduysa da dolmuşçu;
" Arabanın altı yüksek!Çıkar! Dinlemez!"deyip duruyordu
Merkezde kar
hava yumuşar lapa lapa yağan eriyip gidiyor. Dağı da öyle sandık.
"Haydı, ya sanş !" Deyip dolmuşa doluştuk! Düzlüğü geçtik dğa da
hayli tırmandık Tırmandıkça kar yağışı yoğunlaşıyor, yerde nerdeyse
diz boyu kar!..Bir iki virajı zar zor dönüp biraz daha yükselince
dolmuş saplanıp kaldı.Tüm uğraşılarımıza çabalarımıza rağmen
badanaj yapıyor acı acı bağırıyor!"
"çıkamam, gidemem zorlamayın!" der gibiydi .Gibi değil öyleydi.
Umudumuz kesilince’ haydı dönelim ’ dedik. Dedik ama araba nasıl dönecek!
Ondan da umudumuz kesilince konuştuk tartıştık Önümüz akşam,
bulunduğumuz yer koca dağın yarısı... Yolculardan biri astsubay imiş!
" Ben gideyim kara yolları şefliğne varayım,Durumu anlatayım!
Bir makine gönderteğim vs."dedi.
"Peki "dedik!Yolcu arkadaş Kars’a dönüyor, biz dolmuşta gahi binerek gahi inerek
gahi kar topu atışarak kendi kendimize moral ve güç vermeye çalışıyoruz.
Karanlık bastı basacak Ne gelen ne giden..
Üşümeye başladık.Dolmuşçunun ispirtosu varmış bir kabın içinde dolmuşta
yakıyoruz ama bu kez dolmuşun havası bozuluyor, boğulacak oluyoruz. !
Bekle allah bekle ! Baktık olacak gibi değil;
"Haydı tabana kuvvet yüzün aşağı yumuşak diz boyu karı yara yara Vardık Karsa
Bizzat kendim gittim Kara Yolları Şefliğine, kendimi tanıttım, durumu anlattım.
Sitemde bulunacaktım güya!" sordum!
"Tövbe dediler tövbe ne gelen oldu ne telefon felan.. Arayan soran olmad, olsaydıı
durur muyduk! Haydı geçmiş olsun! İyi ki beklememişsiniz." demesinler mi!
Kanım kurudu hayretler içinde kaldım.
"Bir insan bu kadar duyarsız ruhsuz olabilir mi ""diyordum!
"Haklısın dediler çay peynir zeytin ekmek ikram ettiler!!.
O gece Kara yolları Misafirhanesinde kaldım!
İşte bu da benim bir kış maceram!
Unutamadığım mesleki anılardan!!
Digor’da görevli olmasaydım!!!
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.